Saçmalığın daniskasıdır. Bu tür referandumlarda en az %75 sınırı olmalıdır. Çünkü ülkenin bir yarısı mutlu diğer yarısı Mutsuzken o ülke Yok olmaya mahkumdur.
"Bir demokrasiyi muhaliflerine sunduğu özgürlük alanıyla ölçersiniz. Hepsi birbirine benzeyen uyumlularına sağladığı özgürlükle değil."
- sir isaac Newton.
Edit: ayrıca tek parti diye zırlayan ağlaklara aldırmayın. Tek parti zamanında halkın her kesiminden milletvekilleri Mecliste yer bulabiliyordu. TBMM = CHP idi ve CHP vekilleri halkın tamamından oluşuyordu. Muhalefet zaten partinin içinde mevcuttu ve her türlü ses Mecliste söz hakkı alabiliyordu. Yani, tam temsil olayı hüküm sürüyordu.
Şimdi bakıyoruz da demohrasi diye ağlayan akepeliler nedense kendilerinden olmayanları pek güzel dışlıyor. Daha dün benim türbanlı bacıma saldırdılar diyenler, bugun benim turbansiz bacıma saldırıyor.
Hayır, akıl fıkır diyeceğim, demiyorum. Çünkü akıl fikir bulunamadı hatası almaktan korkuyorum.
veya getiremeden tarrağı eline almak. ekonomik sıkıntı arttıkça artıyor
gazeteler o konularla ilgili yasak koyunca bu yok olmuyor. bundan sonra
recep batıya atar yaptıkça, yaptırımlar gelecek. o almayaya ihracat yapan
fabrikalar teker teker kapanacak doğal olarak tayyip aşığı işçiler sokaklarda
kıçın avuçlayıp gezmeye başladıkça o sistem über alles olacak. tek dileğim
açlık iyice beyinlerine vurunca o kaçak sarayı kafasına yıkmaları.
Anayasanın tanımının toplumsal mutabakat metni oldugunu bilmeyen comarlarca brexitle kıyaslanır.
Anayasa iç meseledir. Brexit dış meseledir.
Niteliksiz çoğunlukla üstelik de hile yaparak yeni sistem getiremezsin.
Yeni sistemin en acıklı yanı nedir dersek bence evet diyen kesimin artık olmasa da olur olmasıdır.
Hayır veren kesim zaten sağ iktidarlar için hayatının hiç bir döneminde makbul vatandaş olmadığı ve olmayacağı için devletin ona uyguladığı çifte standarda alışkın ama evet veren kesim devletin acı yüzünü henüz görmedi ama emin olun görecek.