öncelikle aynaya bakmak gerekir. Sonra da cam dan dışarı baktığınız da patetes çi süleyman "paataaadeyiiiis" diye bağırarak geçiyor sa durum anlaşılmıştır. Hala emin olamamışsanız üst kat tan kafanıza düşen çöp poşeti durumu yeterince kavramanıza neden olacaktır. Garantilemek için bakkala gidip azar işitmenize hiç gerek yoktur. Ama hala bir acaba şüphesi içindeyseniz bir minübüse binmeniz yeterlidir. istatiki olarak sanal aleme bir bakayım ne gösteriyor gibi bir tereddüt geçirdiyseniz de tablo bizimki gibi genel eğitim de ilkokul 4 dolaylarında geziniyorsa daha fazla uğraşmayın. Geri kalmışlık diploması var demektir.
Not: Sadece başbakanın hitap yeteneği ve lügatı da bazı durumlar da yeterli olabilir.
bazı sokaklarında hala at arabalarının, traktörlerin gezdiği metropoller. (bkz: istanbul) dükkanların önüne park edilmesin diye konan sandalyeler. trafik polislerini, trafik ışıklarını takmayan insanlar. 5 km. yolu 45 dakikada almak. emniyet şeridinde arıza yaptığı için kalan adama emniyet şeridini kullanamadığı için küfredenler olması. belediyenin açtığı çukurlara düşüp ölen ve yaralananlar. kaldırımlara arabaların park etmesi insanların yoldan yürümesi. böyle gider bu.
Özürlüler için toplu taşıma araçlarında ve trafikte uygun düzeneklerin olmayışı bence ülkedeki acı gerçeklerden sadece biri.G.S.M.H durumunu hiç saymıyorum bile.
genelev patron ve patronicelerinin vergi rekortmeni olmasıyla anlaşılır.
(bkz: manukyan)
o günleri atlattık allahtan artık vergi rekortmenleri sanatçılar ve genelev patron ve patroniçelerinden değil olması gerektiği gibi üreticilerden çıkıyor.
erkeğin dört (rakamla 4) adım arkasında yürüyen kadınların olduğu bir ülke, hem kelimenin gerçek anlamıyla hemde genel olarak anlatmak istediğiyle tam bir geri kalmışlık örneğidir.
sadece ülkenin iktidarındaki ideolojiye bakmak yeterlidir.
hacılara, hocalara yalaka olmuş bir zihniyet bu ülkenin başındaysa bişeylerin artık değişmesi*gerekmektedir.
kesinlikle sözlüklerini okumak. günün belli saatlerinde, bir başlık altında sıkışıp kalmış sığ tartışmalarına tanıklık etmek. futbol maçlarının olduğu akşamlar bu tartışmaların "biz size kaydık, sizin kaydığınızı biz çoktan halletmiştik" tartışmalarına şahit olmak. herkesin memleketi kurtaracak fikirleri sahip olduğunu görüp ülkenin yerinde saymasına anlam verememek. entry'nin sonunu getirememek.
bir ülkenin geri kalmışlığını ölçmek için kıyaslama yoluna gideriz. Örneğin türkiyeyi standart geri kalmış ülke olarak varsayarız ve deneklere standart geri kalmış ülkemizde görülen hadiselerin test ettiğimiz ülkelerde de olup olmadığını sorgularız.
örneğin:
1. ucuza ve hala sigortasız çalışan işçi var mı?
2. kadrolaşma özellikle devlet kurumlarında almış başını gidiyor mu?
3. eşit olmayan gelir dağılımı var mı?
4. ülkenin nitelikli, üniversiteli gençleri bile işsizlikle boğuşuyor mu?
5. devlet vatandaşına destek ve değer veriyor mu?
6. devletine 20 yıl hizmet vermiş bir kişi bile hala kirada oturabiliyor mu?
7. okuma yazma oranı düşük mü? üniversiteler paralı mı?
8. halk aile planlaması, artıkların geri dönüşümü gibi konularda duyarlı mı?...
devlet dairelerine isi dusenlerin ellerindeki dosyalar dolusu evrakla, korkudan yaprak gibi titreyen sinirli halleri ulkenin gelismislik duzeyi hakkinda muhim ipuclari verir.
ayni sinirli insanlar parklarda citledikleri cekirdekleri yerlere atarlar. yalnizca erkeklerin oturdugu kahveler avusturya olmadiginizin kanitidir.