tarih boyunca öğretmenlere sağlanan böyle bir statü olmasına rağmen, günümüzde statüsü düşük meslek grupları arasında yer alır öğretmenlik. buna gelir düzeyi, ek iş yapma engeli, mesleki gelişim imkanlarının kısıtlılığı, diğer memurlarla aynı düzeyde değerlendirilmek gibi çeşitli sebepler gösterilebilir. ancak burada öğretmen çokluğu, dersanecilik vs anlayışının da olumsuz etkileri var ki, meslek profesyonellikten gittikçe uzaklaşmakta ve eski yerini bebek bakıcılığı anlayışına bırakmakta. bence bunun sebebi, sistemin ehil olmayanlarca kontrol edilmesi ve bürokratik engeller yüzünden meslek içi otokontrol mekanizmasının kendine bu şartlarda yer bulamaması.
Çocuk bakıcılığının toplum tarafından öğretmenlik mesleği içerisinde olumlanmasıdır . Kapitalist ekonomi-politik ilişkiler içerisinde hayatta kalmak için kentlerde işyerlerinde , köylerde tarlalarda çalışarak emeğinin ücretli kölesi olmak zorunda bırakılmış klasik feodal aile yapıları için kutsallık süsü verilerek çocukları hem güvenli bir yere teslim etmenin hem de baştan defetmenin bir yolu olarak görülen okullar içerisinde böylesi bir gizli gerçeğin saklayıcıları ve düzenin sürdürücüleri olarak elbette öğretmenler kutsaldır. *
Başka bir yönüyle öğretmenlik kutsal olmaktan ziyade bilimsel bir meslektir. Bir öğretmenin en az bir bilimadamı kadar bilgi birikimine ve yenilik yaratmak için pratik tecrübelere sahip olması gerekir . Evet öğretmenliğin kutsal olduğunu savunurken hep es geçilen nokta eğitim anlayışının günümüz koşullarında burjuvazi toplumunun değerler çürümüşlüğünü ve davranışlar yozlaşmasını etkisiz ve gizli kılmanın bir yöntemi olarak kullanıldığı gerçeğidir . Öğretmenler sınıfta bilimsel bilgi paylaşımından ve üretiminden ziyade öğrencilere her gün burjuvazinin istenen değerleri hakkında nutuk vermekte , bir nevi kapitalist varoluşun ahlaki değerlerini onlara empoze etmektedirler . işte tam bu noktada öğretmen kutsallaştırılmakta ve eğitimin içine edilmektedir.
doktorluk ve öğretmenlik çok zor bence. ikisi de insan hayatında onulmaz yaralar açabilen meslekler. yapılan hataların geri dönüşü çoğu zaman insanın üzerinde kalıcı etkiler bırakmadan olmuyor. pek çok meslek gibi sadece para kaybıyla sıyıramıyor insan. bu kişiler hata yapınca ya sağlığınız ya da kişiliğiniz darbe alıyor ki, ikisi de çok önemli...
aslında düşündüm de, insanla uğraşan ya da canlıya yönelik her meslek çok zor! mühendisin, mimarın hatasıyla göçük altında kalanların da dönüşü yok di mi?
öğretmenliğin annelik gibi kutsal sayılmasının ya da öyle algılanmasının nedeni bence yetiştirmekle alakalı. bir annenin hakkı ödenmez, bir de okutup, öğretip, yurda yarar bir insan eden öğretmenlerin.
pek çok kötü örneği var diye, ikisini de ne yok saymak lazım ne de aşağılamak.
cesitli hadislere ve osmanli tarihine dayandirilarak savunulan gorus. egitim hamlesi yapmakla ciddi sekilde mesgul genc turkiye icin anlasilir bir durumdur. kolayca anlasilacagi gibi egitimsiz kalmis bir halki egitime davet etmek ve bu ugurda caba gosteren ogretmenlere toplum icinde belirli bir sayginlik kazandirarak sozu dinlenilir toplum onderleri olarak kabul gordurmek amaci tasir.
gunumuzde hos bir jest tasiyan sevimli bir soylem olarak gorulse de ikinci bir kez dusunuldugunde aslinda halka hizmet eden her meslegin kutsal oldugu, her meslegin kendine gore pek cok zorluk icermesi dolayisiyla bir takim fedakarliklar gerektirdigi ve kimsenin isinde hata yapma luksunun bulunmadigi gercekleri "sadece" ogretmenligin kutsal bir meslek olmadigi gercegine ulasmak zor degildir. hatta asil zor olan salatalik yetistirmenin imkansiz oldugu surelerde yetismis, en ufak bir kendini gelistirme kaygisi tasimayan, ogrenciyi ego tatmin araci, veliyi somuru kaynagi goren sayisiz ogretmeni gordukten sonra hepsinde olmasa bile bazilarinda herhangi bir kutsiyet olduguna inanmaktir.