Böyle 2 cümleyi bir araya getirmeyi sağlayan yazarın, bunları türkçe öğretmenine aynen iletmesini istediğim, isyanıdır. Ulan okulda ki hiç bir vasfı olmayan hademeden 300 lira fazla alıyor diye sırtını devlete yaslıyor oldu ya harbiden vefasızlık diz boyu.
öğretmenlik devletin verdiği bir iştir. ingiltere gibi ülkelerde devlet "ne olur öğretmenlik eğitimi alın, ben bütün eğitim masraflarınızı üstlenirim, çok ihtiyacımız var" diye kıçını yırtarken, ne hikmetse, türkiye gibi uzayın her tarafını gezmiş, evrenin bütün sorunlarını çözmüş, sanatta ve kültürde dünya birincisi, sosyal ve ekonomik sorunları sıfır olan bir ülkede pek tabidir ki öğretmenler göze batmakta, fazla gelmektedir.
oysa imam açığı çok büyük bir sorundur.
aldığı eğitimi boyunca öğretmenlikten başka hiçbir meslek*** gösterilmediğinden atanmalarına destek verdiğim hocaların dileği..
(bkz: yazarların meslek kıskançlığı)
Sıkıldım sizden. Çok samimiyim artık gına geldi. Yani be adam/kadın, sen şimdi üniversitede öğretmenlik eğitimi alıyorsun ve biter bitmez zılgıt çalmaya başlıyorsun, devlet atama yapsın! bilmem ne... sosyal medyada orda burda olabildiğince enerjini harcıyorsun, yahu devlet neden öğretmenleri atamak zorunda? ben onu anlamıyorum. Devletin böyle bir zorunluluğu olabilir mi ? O zaman mühendisler, fen edebiyattan mezunlar, uluslararası ilişkilerden mezun olanlar da çıksın devlet bize iş versin! diye bağırsın?
Seni özelliğin ne arkadaşım? Yani "öğretmenlik" gibi tamamiyle kişisel yetkinlik ve yeteneğe bağlı bir mesleği sırf öss'de puanın tuttu diye git oku, 4 sene takıl kafana göre mezun ol. Sonra devlet baba bize boğmir.
Yani tamam mezun oldun. Özel sektörde çalışabileceğin zilyon tane alan var? Dershaneler var? Özel kolejler var? Özel eğitim verebileceğin alanlar var? Neden devlet diğerlerine vermediği imtiyazı sana vermek zorunda?
Ama senin derdin farklı tabi.. "Devlete yaslanmak" değil mi? Öğretici bir insan yeteneğine sahip misin değil misin? diye sorgulanmadan, seni atasınlar ve ömrünün sonuna kadar garanti işin olsun öyle mi ? Mühendisin suçu ne? O neden devlet bizi kendi bünyesine alsın demiyor?
Bu öğreticilik işi tıpkı güzel sanatlarda olduğu gibi ön yetenek sınavlarıyla alınması gerektiğine inanıyorum. iki cümleyi bir araya getiremeyen, öğreticilik yetkinliği sıfır, toplum arasında bile konuşmaktan biçare insanlar mümkünse eğitim fakültelerine alınmasın.
Yani kimse kusura bakmasın ama ben ödediğim vergilerden, daha faydalı ve konusuna hakim olan öğretmenlerin faydalanmasından yanayım.
Yoksa okulu 6 sene de anca okuyup bir şekilde mezun olduktan sonra devlet bizi atasın! diye yırtınanlar bi gitsinler çay koysunlar...
edit: eksileyin öğretmenlerim eksileyin. iki cümle yazamıyorsunuz bari eksileyin. aslansınız siz!
öğretmenlikten başka meslek bilmeyen türk ailesinin suçudur. öğretmenlik yaz oğlum tatili çok, iş rahat, kızlar güzel bilmem ne derken elini sallasan öğretmene deyiyor. devlet okula başlarken kimseye taahhüt vermiyor sizi işe alacağız diye. her yıl 50 000 kişi bile alsalar birikmiş olan o kadar kişiyi işe almaları imkansız. bizde isteriz ki herkesin işi olsun ama malesef durum ortada. atanamayanlara söyleyebileceğim tek söz "kendi düşen ağlamaz." hacıtlar.
Sadece devlet bizi atasin deyip beklemekse bok yemektir. 8 yil once ben de mezun oldum, ilk sinavda atanamadim. koyde calistim 40 yillik ciftci gibi. ogretmenligi hak ettigimde de olacagim dedim. calistim oldum.
sen iyi bolumler yazmazsan tabi ki atanamazsin. ona gore secimini bastan iyi yapacaksin.
Sorun atama bekleyenlerin hakkını araması değil de , bu kadar çok kadro bekleyen öğretmen varken halen daha üniversitelerin öğretmenlik kontenjanlarını arttırmasıdır.
Gerçi bu sene, çoğu üniversite ikinci öğretimleri kapatsa da , bu sistemin çatlaklığı her yıl kadro bekleyen öğretmen sayısı artırıcaktır.