şimdi bir de öğretmenlerin maaşına mı göz dikildi dedirten durumdur. ilkokul öğretmenlerinize vefa borcunuz yokmu acaba. kişiliğimizi belirlemede kim yardımcı oldu. 6 yaşındayken aileniz sizi rahatsız tahta sıralarda bıraktığında kim sahip çıktı. size vefa adına ne öğretildi. çok tatil yapan öğretmenleriniz gün gelecek sizin çocuğunuzada yol gösterecek. çok rahatsa siz neden olamadınız?
not: ben öğretmen değilim
ne dangalakça bir hesaptır o, diğer bütün çalışanlardan tek farkları 62 gün yaz tatili.
özel sermayede de çalışsa devlette de hepsi bayram haftasonu senelik 15 gün izin yapmıyor mu. lan tümden malsınız lan. ayrıca o yaz tatilinin başında 15 sonunda 15 gün hizmet içi eğitim var. kaldı mı sana 1 ay. yapacağın hesabı sikeyim.
bir de o hesabı şöyle de sikeyim, bunlar her gün onun bunun doğurup sokağa saldığı anasının babasının b ile ilgilenmediği senin gibi 30-40 çocukla başa çıkmaya çalışıp kafadan hergün en az 5-6 saat ayakta durup bağıra bağıra birşeyler anlatıyorlar.
anlaşılamayandır.
sık görüştüğüm arkadaşlarım sebebiyle de memuriyet zihniyetinde en çok küfrettiğim şeydir.
ben güneşin alnında kan ter içerisinde işe yetişmeye çalışırken onların götü devirip yatıyor olması beni delirtendir.
aslına bakarsanız ben memuriyet modeline de karşıyım.
sen de öğretmen olsaydın diyen fındık beyinlilere baştan edit: sistemi eleştirmek?
işin içinde olmayanların abartıkça abarttığı, davulun sesi uzaktan hos gelir durumu. sanırım öğretmenleri öğrencilerle karıştırıyorlar. 3 ay diye düşünülen yaz tatilinin seminerlerle, kurslarla, ortalama yükseltme, sorumluluk sınavlarıyla kırpıla kırpıla 2 aydan daha az bir süreye denk geldiğini bilmeyen, öğretmenlerin her dönem düzenli olarak hazırlayıp teslim etmek zorunda oldukları belgelerle boğuşmaktan kendilerine çok görülen o birkaç günlük tatilde bile kendilerine, ailelerine yeteri kadar vakit ayıramadıklarını hiçbir şekilde anlayamayacakları halde boş konuşmaya devam eden, insanla uğraşmanın en zor işlerden biri olduğunu göremeyen bünyelerin hayal dünyalarında oluşturduğu birtakım geçersiz önermelere dayanır.
acı ama gerçek önermedir. aslında öğretmenlik mesleğinin öğrenciye endeksli olmasından dolayı mecburen tatil süreleri uzun olacaktır. ancak maaşımız az diye ağlayan öğretmenleri görünce insanın canını acıtır. bir de derler ki "biz tatil yapmıyoruz, sürekli çalışıp günceli takip ediyoruz". erbakan'ın deyimiyle "hadi ordan". ülkemizdeki öğretmenlerin %95'i üniversite bittikten sonra eline bir tek kitap alıp okumayan, fi tarihinden kalma bilgilerle öğrenci yetiştiren, derslerde öğrencilerle geyik yapmaktan başka bir işe yaramayan insanlar.
gerçek anlamda öğretmenlik mesleğinin hakkı verilse yaptıkları tatili de hakederler, aldıkları paranın iki katını da. ama maalesef böyle öğretmenler çok az. ben başbakan olsam öğretmen maaşlarını ciddi şekilde arttırırım ama mevcut öğretmenlerin %90'ını işten attıktan sonra.
üstüne de bir de maaşlarını az aldıklarını savunarak memur ailelerine ve çocuklarına imrenirler. unutma ki o memurlar senden daha az maaş alıyorlar ve senin kadar avaz avaz paramı vermiyorlar diye bağırmıyorlar. zaten öğretmenliği seçen kişiler sde sonradan çıkıyor bu para skandalı. bir yer için kırk takla atarlar, yukarıda yazılanlar gibi her yıl 6 ay tatil yaparlar ama yine de milli eğitime ve devlete isyan etmeden duramazlar. çoğu da benim gözümde nankördür öğretmenlerin. **
(bkz: öğretmenlerin diğer altı ayda da yeni nesiller yetiştirmesi)
niye bu kadar batıyor kimilerine bu anlam veremiyorum. sanki öğretmen işten kaçıyormuş gibi bir durum oluşuyor. durumun böle olması öğretmenlerin kaytarması değil normal olandır. e tatilde bu öğretmenler maaş alamıcaksa nasıl yaşayacaklar. zaten yazın aldıkları maaşta bildiğim kadarıyla hatırı sayılır şekilde azalıyor. zaten emin olun bu kutsal mesleği yapanlar parası için yapmıyor. sokakta herhangi bir simitçi bile onunla yaklaşık aynı parayı alıyordur.onun içindir ki gerçekten bırakın böle mükemmel! tespitler yapmayıda daha önemli şeyleri araştırın öğretmenleride rahat bırakın.
yalandır. zira dersler bittiğinde öğretmen tatile girmez ve dersler başlamadan önce de çalışmaya başlar. yani topu topu 1 buçuk ya ada maksimum 2 ay tatil yapmaktadırlar.
yıllarca özel sektörde çalışan bir öğretmen için hayallerde olabilecek durumdur.
dershanede çalışan öğretmenler için olay çok farklıdır. 6 gün çalısırsınız kadrolu. aksam 8 gibi işten cıkarsınız. aldığınız ücret komiktir. bu yüzden özel ders verirsiniz akşamları dershaneden çıkınca. oda yetmez geçinmek için. üstelik bir de bir yayın organında yazarlık yaparsınız. test, deneme hazırlama, basılacak yayınların kontrolü gibi.
kısaca haftanın 7 günü çalırsınız. akşam 23 gibi gelirsiniz eve. yemek yersiniz, ertesi günün hazırlığını yaparsınız, gece 3 gibi işleriniz biter. yatarsınız. sabah 6 da kalkarsınız. çünkü çalıştıgınız yer evinize bir buçuk saat uzaklıktadır. durakta sıra bekle, otobüs beklemek eklenince erken çıkmak gerek.
ee hani nerde 6 ay tatil? dönemde bir hafta o da zar zor. toplam kazanılan miktar ise ancak kişiyi idare eder.
öğretmenliğin eve en çok iş getirilen meslek olduğunu bilmeyenler hep bunu dediler. lakin hedefimde özellikle öğrencilere tatil olan her günün öğretmenlere de tatil olduğunu düşünenler var. insan bu kadar düz mantık kurmamalı hacılar. tavsiyem odur ki...
aylık aldığı maaş 1000tl
okulda geçirdiği saat: 7x8=56+ekstralar
hafta sonları: okul kursu, özel grup ders öğrencilerine(ücretsiz)
hafta içi: okuldan sonra yetersiz öğrencilere ek ders
çağrıldığı her an velilerle görüşme ve idari toplantı.
yaz tatilinin ilk bir ayı ve son bir ayı okul ile ilgili toplantılar zartlar, zurtlar...
soktumun 6 ay tatili nerede hani? 2 ay yapılabiliyor mu ki 6 ay tatil olsun. sonra öğretmenlik en kolay meslek derler ya onlara iki parmak arasına sokulan parmağı tüm gönlümle hediye ediyorum. alın onu, sevin.
bildiğim kadarıyla okullar yaz tatiline girdikten sonra 15gün veya 1ay daha okula gidip geliyorlar. o sürede de okulun eksiklerini gideriyorlar becerileri elverdikçe. yamulmuyorsam okullar açılmadan da 2hafta önce işbaşı yapıyorlar bazı işler için. (müfredat hazırlama, disiplin komitesi vb.)
eve iş getirmek de öğretmenler için büyük sorun. örneğin; sınav kağıdı okunması, okunan kağıtların e-okul a geçilmesi vb.
tüm bunların yanında da eğitim-öğretim yılı boyunca izin alamıyorlar, düğünleri, hastaları, ölüleri varsa rapor almak zorundalar.(yamulmuyorsam)
yani yekünde bir öğretmenin iş yükü ile yaptığı tatil aynı kefeye geliyor. ne insanlar biliyorum devlet dairesine 10gün uğramayıp, uğradığında da öğleden sonra evine gelen.
gelecek nesillerin birer başyapıt olması isteniyorsa öğretmenler üzerindeki gereksiz tartışmalar sonlanmalıdır. (bkz: gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır.)
yalandır.
seminerleri çıkarırsanız 1 bucuk ay yaz tatili yaparlar. e aklına başında çoğu uluslararası şirket te bu izni vermektedir zaten çalışanlarına ağustos ayında. ab kriterlerine uymak zorunda olduklarından. **
zira bu izin hakkınızdır, öğretmenlere kızacağınıza ucuz işgücünüzü sömüren, size bu hakkınızı vermeyen şirketinize kızınız. **
haftasonları okullarda yapılan kpss, dgs, zart zurt sınavları, haftasonu kursları, yaz tatilinin 1 ay olması göz önüne alındığında hesap yanlış çıkacaktır.
173 gün falan tatil yapmazlar, okul sizin için biter onlar yıl sonu toplantıları raporlar vb. için bir süre daha okula giderler. okul sizin için 15 eylülde başlarken onlar ağustos 20'den itibaren milli eğitim toplantıları seminerler vb için işbaşı yaparlar. okulun olmadığı gün öğretmen için zarardır ders ücretini alamaz eğer bir ailedeki tek kasa oysa şoförlük yapar, ek iş arar yeaaee öğretmen 6 ay tatil yapıyolar ne rahat demeden önce milletvekili maaş - tatil eğrisine bakmanızı tavsiye ederim..