Orta okul, iş eğitimi dersinde sınıfça para toplayarak 5 kilo vernik aldık. ben de bir iş eğitimi dersinde bunu düşürüp kırdım. Öğretmen geldi tokatı yapıştırdı. Neyse ağladık sızladık okul bitti, eve dönüyorum. Ulan bir baktım karı arkamda. Aha dedim beni takip ediyor. Arada bir arkama bakıyorum, karı hala arkamda. Tırsmaya başladım iyice. Ne yapacak acaba diye düşünüyorum. Artık eve geldim sayılır, kadın hala arkamda. Ne vernikmiş amk, Herhalde anneme şikayet edecek beni verniği düşürdüm diye düşünmeye başladım. Bizim siteye girdim, bilerek yan apartmana daldım. Bodrum kata indim saklandım. 10 dakika kadar bodrumda bekledim, sonra çıktım dışarı. etrafa baktım temiz, iyi dedim eve gittim. Kapıyı çaldım annem açtı, içeren karı sesleri geliyor. Annemin arkadaşları gelmiş sohbet muhabbet. içlerinden beni çok seven bir tanesi seslendi;'italyann gel len buraya özledim seni' diye, salona bir girdim bizim iş eğitimci karı karşımda oturuyor. Önünde çay pasta börek. Karı da şok geçirdi ben de. Daha tokatı yapıştıralı 1 saat geçmemiş. Okuldan muhabbet açılıncada, "aa italyann benim öğrencim, çok akıllı, çok uslu' diye kıvırmıştı kahpe.
Arkadaşları ayırırken araya karışıp sıra dayağından nasibimi almıştım. Ne kadar kötüymüş ya eskiden. Şimdi ortalığı yıkar veliler, bizimkiler ise eti sizin kemiği bizim kafasındaydı.
Bir kere Osmanlı tokatti yedim.haksiZ yere hakkımı helal etmiyorum.birinci sınıfın ikinci günü yanıma emre diye bir çocuk oturdu fazla haylazdi iki didistik bana ana. si..tüm dedi bende hayatimda küfür mü isittim çocuğum yani ne tepki vereceğimi bilemedim dedm seni ortmene sikayet edeyimde gor sen.örtmenimmm emre bana anani si..yim dediıı dememle terbiyesiz saaak oturdum yerime...
Lisede sınıf öğretmenimden haftalık dayak yerdim. Fuallerden tutup ayağımı yerden mi kesmedi. Kafamı kolunun arasına sıkıştırıp nefesimi mi kesmedi. Ama severdim şahsını. Deist bi hocaydı. Okul onundu resmen. Sayesinde okuldan atılmadan bitirdim liseyi.
Orta okulda Beş arkadaş sınıfta azıttık. Örtmen ben sizinle ugraşamayacağım diyerek kaldırdı bizi müdür yardımcısının yanına götürdü. Müdür yardımcısı kadın, annemin çok samimi arkadaşı. iyi dedim yırttık. Kadın bizi sıraya dizdi, teker teker soruyor; adın ne, nerede oturuyorsun? Bizim evde müdür yardımcısının odasından gözüküyor. Sıra bana geldi.
+ adın ne?
- italyann
+ nerede oturuyorsun?
(Amk karısı sanki bilmiyo, haftada üç gün geliyo halbuki. Elimle camdan gözüken apartmanimizi işaret ederek...)
- şurada
+ sen perde de mi oturuyorsun? Çat!
Ama ne tokattı var ya, beş parmağının izi kalmıştı suratımda kahpenin.
hem müdür yardımcısı hem din derslerine gelen sığır vardı, finisher hareketi öğrencinin ayağına basıp tokadı basmak şeklindeydi. bunu bir gün sınıftaki bir kız arkadaşa konuştuğu için yapmıştı. pek diyecek bir şey bulamıyor insan.
Matematikçi sınava girmedim elimde cetveli kırmıştı tek yediğim dayak budur dayak sayılmaz ama çok iydi aramiz notları falan beraber giriyodik yani o derece keşke eskiye geri dönsek.
Kötü değillerdi biliyorum ama nedense o sınıfın ortasında dayak yemek insanlara rezil olmak gerçekten lisedeyken çok kötü koyar.Acayip bi enerji vardı o an içimde öğretmenler zili çalmıştı sınıfın kapısından koşa koşa cam kenarına doğru gittim ayağımla duvarın kenarından destek alarak ve geriye doğru dönerek mükemmel bir uçuş gerçekleştirdim ki bir baktım ben havadayken hoca beni izliyor.galiba kaloferden destek aldığımı sanmıştı gitti müdür yardımcısını çağırdı.ben de normalde çok mülayim biriyimdir okul da dandik olduğu için biraz gerizekalı olan arkadaşlarımın yanında çalışkan ve iyi bir öğrenci stilinde görünüyordum.Hoca,senden beklemezdim dedi pat diye yapıştırdı suratıma o an kendimi inanılmaz zor tuttum yoksa gidiyodu bütün hayatım.Siz siz olun duvardan destek alıp 180 derece dönerek mükemmel atlayışlar yapmaya kalkmayın dövüyo ibneler.
birisini döverken öğretmen tarafından tekme yemekle sona eren eylem. bir de ilkokulda iyi dayak yediğimiz durumlar vardı. yeniler öğretmenlerden dayak yemeden büyüyor.
Lise de tarih dersindeyken. Arkadaşla konuşuyorduk hoca nin bir kac kez uyarmasina rağmen biz yine konuşmaya devam ettik. Kafama ağır tarih kitabını vurunca kendime geldim.
Öğretmenden dayak yeme hikâyeleri adlı bir başlık buldum fakat bu yazacağım yaşanmış olduğu için hikâye değil , hatıra başlığı adı altında paylaşmak istedim.
7. Veya 8. Sınıftayım ergenliğin ilk yılları kanım kaynıyor. Derslerden fen bilgisi konu periyodik tablo . biz ergenliğe sınıftakilere göre erken adım atan 6-7 arkadaş arkada kaynatiyoruz. Hoca bi kaç kez uyardı ama bizim penisimizde değil. Sonra bisey oldu beni bi gülme tuttu ama kahkaha atıyorum. Hoca " kamyon siktir git lan dışarı " dedi. Sınıfta kız var demedi pezevenk sövdü. Bende bunun şaşkınlığı ve siktir yememe neden olan gülmenin suratımda harmanlanmış şekliyle yavaş yavaş ön sıralara doğru ilerledim.
Hoca baktı hâlâ sırıtıyorum kafama bi tane sağlam tokat atmaya kalktı. Reflexlerim sayesinde matrixteki neo edasıyla tokattan kurtuldum ama en ön sırada oturan kıza bildiğin kafa attım. Kız bu anı beklermişcesine ağlamaya basladı. Ben iyice gülmeye başladım, hoca iyice sinirlendi. Kapıya kadar pesimden koştu ama yakalayamadı. O gün akşama kadar tiyatral bir şekilde anlatıp anlatıp güldük. Ulan durduk yere özledim yine o yılları be.