gerçekten bak bunu uzun yılların tecrübesine ve geniş bir müşteri yelpazesine dayanarak söylüyorum hayatımda gördüğüm en mezarcı, ölücü, leşçi, var yemez ne dersiniz işte o insanlardandır.
abi çok ilginç bir şey millet şaşırmış ya. gene geldi bugün bir tanesi beleş kitap istiyor. anlatıyorum beni anlamıyor kafasının dikine örnek kitap yok mu örnek kitap yok mu. ablacım bir dinlesene beni önce. abi çok ilginç ya gerçekten. işleri güçleri pazarlık, mezarcılık; şu kadar olur mu, bu kadar olur mu abi bi gidin ne olur ya. karı koca çalışırlar ama her şeyin en ucuzunu en beleşin alırlar. yazık günah gerçekten durumu olmayan müşterilerim var abi zorlanıyor biliyorum tanıyorum 11,5 tl tutuyor 10 lira yeterli abi sıkıntı yok diyorum illa 1,5 tl yi arıyor verecek bana. abi tamam diyorum yok kardeşim bir sürü masrafın var herkes üç beş böyle vermeyecekse sen ne kazanacaksın diyor. abi hakikaten yazıklar olsun. utanıyorum. sorsan ortamlarda "dünyanın en iyi öyyetmeni" bi gidin ne olur. daha istisna rastlamadım.
Kendi söküğünü dikemeyen meslek grubudur, öncelikle bunu görmüş olduk.
Şunu iyi anlayalım öğretmen, öğretendir.
Eğiten evindekilerdir.
Sana travma yaratan öğretmenin yüzünden koca bir meslek grubuna bok atmak eğitimsizliğinin sonucudur.
Ve yazık ki eğitim sonradan olmuyor, ya çocukken eğitiliyorsun ya da böyle kendini entelektüel sanan bir cahil oluyorsun.
Evinde ergenine ve veledine söz geçiremeyen ebeveynin, okulda abrakadabra ile söz geçirmesini beklediği meslek grubuna mensup çalışan.
Çok moda artık evinde eşek gibi dövdüğü çocuğuna bağırdı diye öğretmen dövmek.
Ve çok moda işsiz, ipsiZlerin çamur atmaları.
Madem harika bir meslek ve hep yatıştalar, sende öğretmen olsaydın.
Kıskanmayın beyler , evinde aile terbiyesi görmemiş hergelelere , eğitim vermeye çalışan sabırlı insanlar bunlar, çocuğun sözünü kesse kızıyorsun ama öğretmen buna ve çok daha fazlasına katlanıyor.
Kaldı ki kimseye terbiye öğretilmez, onların işi bilgi vermek, öğretmek. Eğitim ve terbiye evde verilir.
bir öğretmen olarak söylüyorum ki öğretmen olmak çok kolay bu kadar kolay olmamalı. Sonra işte böyle abuk subuk insanlar öğretmen oluyor hepsinin adı kirleniyor.
çocuklarınıza isteyerek ya da istemeyerek bu şekilde öğretmenlerini sevmemeyi, saygı duymamayı öğretiyorsunuz ya, en çok da size ve dolayısıyla yine kendilerine zarar veriyorlar hayat boyu. çünkü bir çocuk, sevmediğinden ve saygı duymadığından kesinlikle öğrenemez. çünkü öğrenmenin birinci kuralı bilgiye duyulan heves, dolayısıyla öğretene duyulan sevgi ve hürmettir ilkin. sevgi ve saygı ise hayata karşı bir tutumdur, kişilerle, olaylarla veya olgularla alakası yoktur. ve saygı dediğimiz şey öteki'ne, sana ait olmayana duyduğun sevgidir her şeyden önce.
şöyle bir gerçek var ki, günlük kırk dakikadan on ay bir şekilde geçer o ders. sabrınız tükenip, çaresiz kaldığınızda nihayetinde bir meslektir ve bir şekilde, her türlü olumsuzluğa rağmen hevesli olanlarla yapılır. fakat sonrasında hayat boyu size yapıyorlar o saygısızlıkları unutmayın. ve şu da bir gerçek ki birbirlerine vermiş olduğu zararlar çok daha kötü. bırakınız öfkelendiklerinde, oyunlarında bile birbirlerine karşı son derece acımasız ve sevgisizler. ve sevgisizlikleri öğretmenlerinden öğrenebilecekleri bir bilgi, öğretmenlerinden tamamlayabilecekleri bir eksik değil. sevilmeyi bilmeyen çocuk sevmeyi beceremiyor maalesef.
yukarıda verilen bu kötü öğretmen örnekleri vardır doğru belki liselerde, fakat ebeveynlerinin iletişim dahi kurmak istemediği bu öğrencilerin otuz tanesini bir sınıfta sizi dinlemeye ikna etmek, kabul edilmeli ki, büyük bir sabır ve beceri örneğidir fikrimce.
Burada oturmus ogretmenleri ovuyorsunuz. Kusura bakmayin da artik ogretmenlik cigirindan cikti. isler boka sardi. Lisede ogretmenlerimden cok cektim hatta hayatimda ilk kez oyle ogretmenler gordum. Ogretmenlik elbette ki kutsal bir meslek lakin herkesin yapacagi bir sey degil.
Arada birkac kisi cikar gercekten bu meslegi yapan gerisi bok yesin. Sirf is sahibi olayim diye okumuslar.
Ulan benim babam sınıf öğretmenydi, öğretmen çocuğu olmak okulda bir nebze insana özgüven veriyordu benim için zaten hava hoştu, babamla aynı okulda okuyordum.
Ama sizin gibiler öğretmenler her sene başında,
Biz gibi öğrencilere "baban ne iş yapıyor" dediğinde, "babam vefat etti" cevabını veren öğrencinin psikolojisini asla düşünmedi. Düşünemez. Sizde o kapasite yok.
Yazından şunu anladım, sen liseyi kastediyorsun, ben ilkokul ve ortaokulu.
Ooo genelleme. severim genelleme yapmayı.
Biraz da öğrencileri ele alalım.
Sizin gibi sikiklere öğretmenlik yapmak çok kolay iş çünkü.
Öğrenci ayırmıyorum. Hepiniz mal, anne bana terbiyesi almamış, edep görmemiş birer bok çuvalısınız. Çünkü en iyi genellemeyi ben yaparım.
Babasının mesleğinden utanan okula gelmesin bi zahmet. bizi yokluğunuzla sınayın lütfen. Emin olun çok üzülürüz. Veyahut ailesinden biri ölmüşse benim şuyum vefat etti desin. Bu kadar mı zor amk apaçileri? Sanki ölüm hayatın gerçeği değil, sadece sizin gibi hassas jojukların yakınları ölüyor. Yedi sülalesine küfredilince bu kadar duyar kasmıyorlar la.
Okuyun siz de öğretmen olun, ana baba mesleği sormayın. Hadi bi nesli komple değiştirin, kendiniz gibi duyarlı vatandaşlar (zaaa) yetiştirin.
Tabii önce danla bilic videosu izlemeyi, şu kızı yatağa nasıl atarım olayını aza indirgemeniz lazım. 30 haykünüzle ancak fetö okullarında çaycı olursunuz.
Dünyanın en saygı duyulması gereken mesleği. Bu bir meslek değil bir misyon aslında. Öğretmenler olmasa, öğrenme eylemi olmasa insanlık ne kadar ilerleyebilir ki. insanın başlıca öğretmeni hayattır ve insan yaşadığı sürece sadece bir öğrencidir.
Size sarılan sevgi dolu yürekleri gördükçe mesleğinizi sevmenize neden oluyor.Hele üniversite kazananları da duyduğunuz da gururunuz,mutluluğunuz artıyor.Sıcacık yürekleriyle bana sarılıp sıkıntılı anlarımı az da olsa unutturan yavrucuklarım sizleri çok seviyorum.iyi ki varsınız,iyi ki hayatıma anlam katıyorsunuz.Verdiği haz hiçbir şeyle ifade edilemeyecek meslek.
siz tüm gün ofislerinizde, gün ışığı görmeden patronunuza para kazandırıyor, şirketin bekası için saatlerinizi israf ediyorsunuz o masaların, bilgisayarların başında. bu öğretmen öfkenizin esas sebebi bu.
biz gerçek teşekkürler alıyoruz, avuç içlerimizden öpülüp, her gün sevgi ve minnet mektupları, resimleri alıyoruz. çalışırken oyun oynuyoruz, gülüyoruz, insan yetiştiriyoruz, insanların hayatlarına dokunup, değiştiriyoruz.
sizi anlıyor ve üzülüyorum. keşke sizler de gerçek neticeleri olan, paradan başka şeyler için de yapılan meslekler icra etseniz.