öğretilmiş ve öğrenilmiş erkeklik

entry5 galeri0
    ?.
  1. öğretilen gözyaşlarını gizlemeyi, öğrenilen ise doya doya sokaklara saçmayı kazır insan beynine.
    0 ...
  2. ?.
  3. en belirgin mottosu "erkek ağlamazdır". onlara öğretilen erkeklikten, tabulardan da memnundur erkekler asla sorgulamazlar. tüm erdemler, iyi huylar erkeklik altında yüceltilirken, tüm kötü huylar, zaaflar da kadınlık altında aşağılanır.
    böyle bir şeydir işte öğrenilen erkeklik.

    öğrenenlerin durumundan gayet memnun olması da cabası tabi.
    2 ...
  4. ?.
  5. "peki öğretenlere kim öğretmiş?" diye sorulası anarko-sol tandanslı tezler bütünü, tıpkı öğretilmiş kadınlık gibi. erkek doğasının gereği götürebildiği kadar kadını götürme eğilimindedir. aynı şekilde hem erkek hem de kadın soyunu devam ettirmek isteyecektir, zira türün devamını sağlamak amacıyla bu gereklidir. lakin erkek kendi soyunun devam ettiğinden emin olmak isteyecektir. zira insan(aslında bir çok memeli türü), sürüngenlerden yada daha ilkel canlılardan evrim sürecinde daha farklı bir hale geldikleri için "içgüdüleri" de zekayla paralel olarak gelişmiştir, böylelikle yılanlardaki yada bunun gibi ilkel varlıklardaki gibi "hadi topak olalım, yumak olalım, 2000 kişi birbirimize girelim, önemli olan türün devamı nasılsa, senin dölün benim dölüm farketmez" demeyecektir. aksine bizzat kendi soyunun devam etmesini isteyecek, böylelikle, doğanın ona bu yolla, yani ölümsüzlüğünü tatmin etme içgüdüsüyle verdiği(yada bir nevi bu içgüdü yoluyla ortaya çıkarttığı) cinselliğini bu şekilde yaşayacaktır. yani öğretilmiş erkeklik aslında doğanın kaotik kurallarının düzenlenmiş, toplum tarafından akitleştirilmiş halidir, "hayali"* bir şey yada "insan doğasına aykırıııa amaaa!" denilmesi gereken bir olay değildir. bir kaç sevgi pıtırcığını bilimin gücüyle ağlatabildiysek ne mutlu bize. ave lucifer!
    1 ...
  6. 1.
  7. ''Erkekler ağlamaz.''
    ''Erkekler korkmaz.''
    ''Erkekler kari gibi gülmez.''
    Derken ortalık dul kadından geçilmiyor. Zira zavallı erkekler genç yasta
    Hakk'in rahmetine kavuşuyorlar.
    Siz hiç kapı komşusuna sabah kahvesine gidip karisini çekiştiren erkek
    gördünüz mü?
    Fare görünce bağıran?
    ''Bu ara sinirlerim zayıf'' deyip habire ağlayan?
    Oysa onlar da kadınlarla ayni duygulara sahip olarak geliyorlar dünyaya.
    Lakin daha ilk gün ayaklarına mavi patik giydirmek suretiyle ''Ağır ol
    bakalım!'' diyoruz.
    ''Ne alakası var mavi patikle?'' demeyin. Mavi soğuk ve ciddi bir renktir.
    Kime isterseniz sorun. Ve katiyen tesadüf değildir o patiklerin rengi.
    Düşünülmüş, taşınılmış, seçilmiştir.
    Ayağa giydirildiği anda kulağa şunlar fısıldanmış demektir: Sen erkeksin.
    Erkek olmanın gerekleri vardır. Ömrünün sonuna kadar bunları yerine
    getirmekle yükümlüsün.
    Ömrünün süresi ise çatlama kat sayına bağlı. içine ata ata ne kadar
    yasayabilirsen artık.
    Bize sorarsan pek uzun süreceği kanaatinde değiliz.
    Dikkat edeceğin husus, en dramatik hallerde bile mavi patikli olduğunu
    unutmamandır.
    Misal,
    Aşık oldun.
    Sakin belli etme. Bırak karsındaki yansın tutuşsun. Sen ağır ol. Molla
    desinler yeter ki aşık demesinler.
    Misal,
    Sevgilinden ayrıldın.
    Sakin ağlayıp sızlama. Yine bırak karşındaki yıkılıp sürünsün.
    Gözyaşı dediğin kadın kısmına yakışır.
    Zaten senin gözyaşı bezlerin mavi patik operasyonuyla alınmış bulunuyor.
    Misal,
    Eve hırsız girdi.
    Karınla yataktasınız. Tıkırtı duydunuz ya da hırsızla burun buruna geldiniz.
    Kim boğuşacak adamla? Bak bakalım karinin ayaklarına! Ne renk patikleri?
    Pembe.
    Ya hırsızınkiyle seninki? Mavi.
    Kural,
    Mavililer boğuşacak.
    Pembeliler bağıracak.
    Herkes görevini bilsin. Ta doğum hanede yapıldı bu is bölümü.
    Misal,
    Esinle kavga ettin.
    Ne yapacaksın? Hiç. işine gidip hiçbir şey olmamış gibi çalışacaksın.
    ''Ay ismail çok sinirim bozuk, benimki sabah sabah anneme laf etti''
    diyemezsin.
    Karin o esnada telefonun basında, bir sigara ve bir kahve eşliğinde
    arkadaşlarına seni çekiştiriyor olabilir.
    Olsun. Onun mazereti var, patikleri pembe.
    Misal,
    Evde aniden bir böcek peydahlandı.
    Kim gidecek üstüne? Tabii ki sen. Zira karinin gitmesi hiçbir ise yaramaz.
    Böcek renk körü mü? Maviyle pembeyi ayıramaz mi?
    Ve sorarım sana, hangi böcek pembeden korkar?
    Tam tersine aşka gelip karinin üzerine tırmanmaya bile kalkışabilir.
    Ama mavi... Birrrrr.
    Misal,
    Savaşa gidilecek.
    Kim gidecek? Tabii ki Mehmetçik. Sen hiç ''Vatan sağ olsun'' diye bağıran
    Ayşecik gördün mü?
    Benim bildiğim Ayşecik kameranın karşısında ''Size baba diyebilir miyim
    amca?'' diyordu
    .Ve hatırladığım kadarıyla omzunda tüfek falan da yoktu.
    Diyeceğim, Mavi patikli olmak zor zanaat.

    pakize suda
    2 ...
  8. 2.
  9. "sigara içmeyen erkek adam mı olurmuş?"

    düşüncesi de eklenebilir. gerçi buna düşünce denilemez ama.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük