sabah yapman gereken bir şeyler varsa ve öğleden sonraya kaldıysa ya da öğleden sonra o işleri yapacak vakit yoksa sıkıntı düşer içe. güne de konsantre olmazsın.
bayadır yaşadığım bir şey hatta bugün de. başlık olarak görünce bir an heyecanladım itiraf edeyim.
kalkarsın saat 1 olmuş kahvaltı edilmiş aile bireyleri tip tip bakıyor
cevabını bildiğin halde sorarsın -kahvaltı ettiniz mi? onlarda acımasızca -evet derler
kendine ekmek arası bir şeyler yaparsın ve sümük gibi dolaşırsın 1-2 saat.
Sanki ömrünün yarıdan fazlasını uyuyarak geçirmişsin gibi hissedersin. Keşke uyumasaydım bu kadar dersin ama iş işten geçmiştir artık yapacak birşey yoktur. Günaydın.
bünyemin 8 senedir aldığı düzendir ve suçluluk duygusu yerine yaptığım bir seçimin bana verdiği güzel bir tat vardır.Lakin tek duyduğum suçluluk, güneşin batmaya yakın ki o mükemmel havasını kaçırmam dır.
"ayı gibi öğlene kadar da uyuduk amınagoyim şimdi gece 4 ten önce uyuyamam yarın yine öğlen kalkarım. en iyisi bugün uyumayayım da yarın akşam erkenden sızarım ertesi sabah da erkenden kalkarım. oh mis. hem uyku düzeni de oturmuş olur."
aynen bu sözleri söyleten suçluluk duygusudur. sonuç mu? sonuç; %96.8 ihtimalle oturmaz o uyku düzeni.
kalkıp 'günaydın' dediğinde 'günaydını mı kaldı lan öğlen oldu' cevabını alıp pis pis sırıtmaktır öğle arası için işten gelen abiye. kışın can sıkabilir bu durum zira 12 de kalkıp kahvaltı bilgisayar ıvır zıvır derken aydınlıkta dışarı çıkamıyor insan onun dışında suçluluk duygusu olmaması gereken durumdur.
kalkmaya karar verme anına kadar insana inanılmaz bir tembellik veren bi' de sağa döneyim bi' de sola döneyim diyerek kalkma girişimini en az bir yarım saat daha erteleten mükemmel hazdan sonra böğüre gelip pöhöğm diye oturan duygudur. çok şerefsizdir ayrıca.
uyanınca çalan telefonu o sesle cevaplamak (telefonu açmak zorunda olduğunda özellikle) ve uykudan uyandığını belli etmemeye çalışmak ayrı bir dert konusudur.
(bkz: hala uyuyor musun)
bu bünyede zerre bulunmayandır. sabah öğle akşam dana gibi, sığır gibi koca dünya sikimde olmadan uyuyorum. nasıl da içim rahat. ohh, hayat bana güzel.
Bazen de tam tersidir. Meselâ ben bazen o sırada çalışanlar için zaman çabuk geçsin diye bilerek öğlene kadar uyuyorum. Bir uyanıyorum hop saat 12 öğle molası olmuş bile.
iş yerinizde daha bi huzursuzluk verir. Hemen sabahtan beri koşturuyormuş ayaklarına yatarsınız veya çok yoruldum yarım saat kestirdim moduna girersiniz. Müşteri ne kadarını yer, işte orası mechul.