ne eski sevgili, ne o sıkı dostlar, ne bir yemek, ne de başka bir şey. hiçbir şeyi özlemiyorum şu sıralar. "keşke şu olsa da yesek", "keşke bu olsa da gülüp eğlensek" dediğim hiçbir şey, kişi yok.
keşkelerim özlemek üzerine sadece. keşke özlesem lan bir şeyleri.
değişik bir duygudur. Bazen ölümden daha acı verir insana, sevdiğinin yaşadığını bilmek ve ona dokunamamak onu hissetmeye çalışmaktır. Durup durup ağlamaktır bir gün yine göreceğini bile bile.
herşeyin fazlası gibi özleyene de özlenene de zarar veren duygudur.
özleyen hasta ruhlu kişilikse, özlemini sinirle harmanlayıp dışa vuruyorsa herkes için daha bir zordur.
gözünde hep bir damla ile dolaşmak.
arkadaşlarının,
geçmeyen günlerde seni oyalamak için götürdüğü mekanda,
yanda yemek yiyen sevgileri görünce düşmesi sonra, o damlaların.
düşmekle bitse iyi her gün yerine yenisi konulur.
hele bir de 730 kilometre varsa sevdiğin adamla aranda,
annenle, küçük kardeşinle.
günlerin çabucak geçtiğini anlamak için takvime çizik atmamaktır özlemek,
sonra bir anda bütün günlerin üstünü karalarsın,
böylece çabuk geçmiş görünür o bitmeyen günler;
kendini kandırmaktır özlemek.
teninin arzuyla yanmasını bu kadar hissedebileceğin bir duygu daha yok.
istemekle birlikte cereyan ettiginde, kisiyi tarifsiz yerlere goturur, tarifsiz kederlerle getirir;
bi insan, en fazla ne kadar susayabilir ki?
hatta biri en fazla ne kadar acikabilir?
yagmur, ne kadar hizli yagabilir?
tenini acitabilir mi mesela?
yagarken ciplak vucuduna..
gece ne kadar karanlik olabilir,
simsiyah yeterli midir anlatmaya?
mesela gokyuzunun burunebildigi en mavi renk hangisidir?
masmavi?
uykusuzluga kac gun dayanabilir ortalama bir cocuk?
kucuk bir bebek annesini emmeden kac gun yasar?
ya da en fazla ne kadar ozlenebilir, istenebilir;
bir kadin?
bir kadin..
sırtında sanki binlerce kilo taşıyormuşçasına can acıtan
dayanılmaz bir duygu.
ben hiç kimseyi özlemem diyordum!
büyük konuşulmaması gerektiğini söyler dururlardı hep inanmazdım.
büyük konuştuğum ne varsa yanıldım.
hiç özlemem diyordum ya, şimdi deli gibi özlüyorum işte.
özlüyorum ne varsa geride bıraktığım.annemi,babamı,kardeşlerimi,sokağımı,mahallemi,babamın gerekli gereksiz azarlarını,küçükken topumuzu kesen,bilyalıya binmemize izin vermeyen emekli polis amcayı...
bi kere özlüyorum dedim ya özlediğim herşey geldi aklıma.iyiki demişim.şimdi farkettim özlemeyi özlemişim.
özlüyorumda özlemek acizlik mi acaba? yok yok kesinlikle değil. zaten ne olursa olsun özlemeye devam edeceğim.
Yeniden özlüyorum bir bilinmeze doğru yol alırken...
özlenen kişinin ismi özlem ise, her özlem kelimesi görüldüğünde o aklına geliyorsa ve kavuşmanın imkansızlığı tescillenmişse, ağlamak en güzel seçenektir. özlemim dli olsaydı yüreğimiz ses olurdu...
nasıl oldugu anlasılmayan bi sekilde cok cok cok fazla gerceklesir. O gecirilen saatler akla gelir daha da özlenir. O uyur sen özlersin. Sen özledikce o uyur. Dakikalarda zor gecmeye baslar. icinden ben seni cok özledim diye gecirir durursun. Ama atacagin bi msj. Msjdaki kelimeler buna yetecek gücte hicbi zaman olmamistir. Olamaz da. Ama yine de en azindan bu sekilde insan belli etmeye calisir. Basaramasa da.