söyleyecek çok sözüm vardı
hepsi yarım kaldı
neler ummuştum hayattan
elimde ne kaldı
kırılan kalbim miydi yoksa
karnımdaki bu sancıyla
küflenmiş ruhum unutmadı
unutmadı seni hâlâ
özledim seni özledim seni
kısmının ne kadar doğru olduğunu her defasında akla getirip, gözlerden damla damla göz yaşının süzülmesine sebep olan şarkıdır.
--spoiler--
söyleyecek çok sözüm vardı
hepsi yarım kaldı
neler ummuştum hayattan
elimde ne kaldı
kırılan kalbim miydi yoksa
karnımdaki bu sancıyla
küflenmiş ruhum unutmadı
unutmadı seni hâlâ
--spoiler--
can yücel babamızın muhtesem şiirindedndir..git artık demek
"beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa"
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek..
özlenilen bir kişinin olması durumunda sarfedilen laf ama bazen öyle bir noktaya gelirsin ki bir bamışsın özlemek için bir kişi bile kalmamıştır geriye.
her gece yüreğime bir kere daha işliyorum seni.. Seni özlediğim her saniye daha bir yanıyor yüreğim. Ama pişman olmuyor beynim.. Her şeye herkese inat yine özledim seni.
leon'da "karna sıcaklık yayılması" muhabbeti vardı. işte bu şarkı onu yapıyor. karna sıcaklık yayılıyor, damarlarında dolaşıyor. özlüyorsun onu. sebep yokken hem de.
özledim seni, yani öylece; durup dururken, aslında hiç de aklımda yokken... Özledim seni günlerce uykusuz kalmış gözlerin uykuyu özlediği gibi... Seni özlerken buldum kendimi, öylesine amaçsız etrafa baktığım anlarda. iğneyi eline batırıp acısını hissetmek gibi bir şey, seni hatırlamak sonra seni hatırlamanın biyolojimde yarattığı dengesizlik, beynimde yarattığı uyuşukluk özlemek ruhun düğüm düğüm bağlanıp boğum boğum sizi bölmesi ve her parçanızda yeniden özlemeye başlamanız...
bugün sebep yokken, onu düşünerek uyanmışsınızdır. tüm mutlu olduğunuz anları, yaptığı esprileri, paylaştıklarınızı düşünüp gülümsemişsinizdir yeniden. sonra yüzü aklınıza gelmiştir. o ilk gördüğünüz an. yeniden gülümserken yakalamışsınızdır kendinizi. "acaba bu kadar ayrıntıyı o da hatırlıyor mu?" diye düşünmüşsünüzdür. uzansanız hayallerin en yakında olduğunu farketmişsinizdir. aradan zaman da geçince " özledim seni" diyebildiğinizi farketmişsinizdir. sonra bir anda bugüne dönmüşsünüzdür. üzgün müdür, kırgın mıdır diye. koşup sadece sarılmak istemişsinizdir. hem de sımsıkı sarılmak. hiçbir şey sorgulamamak... sonsuza kadar öyle kalmak. başkalarının yağmalamasına izin vermemek. onun için hep en iyiyi yapmak... söylemek ve yapmak istediklerinizin yarım kaldığını görmüşsünüzdür hem de boş yere. içinizi ümit kaplamıştır. "arasam, sesini duysam iter mi ki?" diye düşünmüşsünüzdür. inancınız vardır onun kocaman güzel kalbine dair. tüm sevginizin ona olduğunu bilirsiniz ve onun da farkedeceğine inanırsınız. gözlerinizi sımsıkı kapatıp tüm olumsuzlukları bir kenara bırakıp ona gülümsemeyi tercih edersiniz. iyi dileklerinizi gökyüzüne bırakırsınız ki baktığı derin mavilikten üzerine süzülsünler tüm güzellikleriyle diye. 110 bunu notalara, sözlere dökmeyi başarmıştır. açar dinlersiniz, yastığınızın altındaki t-shirtünü koklarsınız ve şarkıyı mırıldanmaya devam edersiniz...
özledim seni. bu şehrin yitikliğinde inadına her an çoğalan sevgim var. ağlamak istedim bugün. sıradan bir ağlama olmayacaktı ondan başlamadım hiç aslında. sokaklarda susamazdım ağlamaya başlasam. ve bayram gelmek üzere. yalnızlığı hiç bu kadar hissetmemiştim. en korktuğum başıma geliyor ilk kez. hep özel günlerde yalnızlığın acısını bildiğim için çok iğrenirdim bu duygudan. şimdi hiç hak etmediğim halde yaşıyorum bu duyguyu. yaşatıyorsun bana... bazen diyorum nasıl kendini affettireceksin. belki de hiç düşünmediğin bir şey bu o da ayrı bir konu aslında. özledim. sadece bu kadar.
o kadar özledim ki her gördüğümde koşarak sana sarılmak istiyorum. Sımsıkı sarılıp bi daha bırakmamak. yok artık gidemezsin, istesen de bırakmam dercesine hatta boğarcasına sarılmak. seninle mutluydum ben niye gittin ki sensiz mutsuzum işte, ne kadar mutlu gözüksem de mutsuzum diye haykırırcasına sarılmak. . .
söylemek istediğim her şeyi söylemek, sana tüm sinirlerimden arınırcasına bağırmak, belki yumruklamak. kahretsin yine çok özledim işte. adının geçtiği her yerde durup kalmaktan, seni gördüğümde görmemiş gibi yapmaktan, daha toparlanamamışken ben çok iyiyim ayrılık bana koymadı der gibi davranmaktan bıktım işte.
her gün evet bugün konuşacağım bazı şeyler kesinleşmeli artık diye evden çıkmaktan, belki her şey düzelir diye düşüncelere dalmaktan, gözlerimi her kapadığımda karşıma çıkmandan yoruldum. Her seni düşündüğümde gözlerimin dolmasından, herhangi birine sarılırken sanki senmişsin gibi hissetmekten, birilerinin beni teselli etmesinden sıkıldım.
unut gitsin diyorlar. ama unutmak istemiyorum. senle olan her saniyeyi hatırlamak istiyorum. Niye unutuyum ki seni? hem ben sadece özLedim seni. . .