bütün insanların farklı şeyler anladığı kavram. tarihteki temel ilkelerden biri dikkate alınırsa, "nasıl bakarsan öyle görürsün" ilkesi, farklı sosyo-ekonomik ve benzeri sınıflara mensup insanların farklı şeyler anlayacakları sözcüktür. 20 yıl hapishanede yatan bir mahkum için hapishanenin dışından güneşin doğuşunu izlemektir, arabistan'daki bir köle içinse, istediği zaman istediği işi yapabilme hakkıdır.
kişinin kendisine yapılanlara karsi takındıngı tavırda gizlidir. ne kadar kısıtlanırsak o kadar özgürlük isteriz. her insan özgürdür, özgür olmayı hakettigi sürece.
bir millet, devlet, ülke için sınırlı olması gerekendir. her ne kadar anlamsal olarak ters düşse de, tamamen özgür bir ülke yaşanılır değildir. insanlar tamamen özgür olduklarını düşündükleri için, her türlü davranışta bulunmaktan kaçınmazlar lakin, millet bir topluluktur, bireyler bu platformda ayrı ayrı düşünülemeyeceğnden dolayı, her aklına eseni yapan şahıs, başkasının özgürlüğünü bir noktada kısıtlamış olabilir.. en basitinden bir örnek verirsek, siz bir kuyrukta bekliyorsunuz, diğer özgür kişi gelip kuyruğa girmeden, işini halledip gidiyor.. bunu yapmaya hakkı olduğunu düşünüyor ama sizin zamanınızı çalmış oluyor..
bundan dolayı ülkelerin tanımlanmasında kullanılan özgürlük kelimesi kısıtlanmış bir özgürlük olmalıdır bana göre.. eğer kalkınmak, gelişmek isteyen bir millete sahip ise..
yapılması ya da yapılmaması gereken olgulara karsı gosterilen direniştir. tam ozgurluk bir utopya olup sınırlandırılgınızı hissettiginiz an ihtıyac duydugunuz bir yakarısıtır. hayattaki kısatılanmaya karşı çıkmak istemektir.
"durmadan güvenlik peşinde
ben elinin içinde bakımsız bir çiçeğe
durmadan güvenlik peşinde
sen elimin içinde ölümlü sözcüklere dönüştün
sevgimiz kısıtlandı
kira bedeli belli,çeşitleri sınırlı
sevgimiz kısıtlandı
korkular güçlendi,beklentiler alt edildi
oysa bir de bak
durmadan özgürlük peşinde
ben seni öptüğümde,yeter ki sende iste
durmadan özgürlük peşinde
elimi ittiğnde,tamam git istediğin yere
tehlike alyında aşk
kuralları sensiz,sınırları benliksiz
tehlike altında aşk
özgürlüğüm sende,sevgim daha içimde."
Ayrıca şimdi grupta olmayan derin esmer söylemiştir.
insanın kendi beyninde biten bir olaydır.
başkalarının sana sunmasıyla özgür değil tam bir esir olursun.
ruhunda hissetmen ve gidip alman gerekir. o zaman özgürüm diyebilirsin.
yasalarla,usûllerle arandığı sürece gani gani sahip olunan bir şeydir,fakat unutulmamalıdır ki özgürlükler kimsenin hakkına tecavüz etmemeli,kimseye zarar vermemelidir...
Okulda defterime, sirama agaçlara, yazarim adini
Okunmus yapraklara, bembeyaz sayfalara yazarim adini
Yaldizli imgelere, toplara tüfeklere, krallarin tacina
En güzel gecelere, günün ak ekmegine, yazarim adini
Tarlalara ve ufka, kuslarin kanadina,
Gölgede degirmene yazarim.
Uyanmis patikaya, serilip giden yola,
Hinca hinç meydanlara adini ey Özgürlük.
Kapimin esigine, kabima kacagima, içindeki aleve,
Canlarin oyununa, uyanik dudaklara yazarim adini.
Yikilmis evlerime, sönmüs fenerlerime, derdimin duvarina,
Arzu duymaz yokluga, çirçiplak yalnizliga, yazarim adini.
Geri gelen sagliga, geçen her tehlikeye,
Yazarim ben adini, yazarim.
Bir sözün coskusuyla, dönüyorum hayata,
Senin için dogmusum, haykirmaya.
Ey özgürlük!