dünyanın var oluşu kadar karışık bir mevzudur. cevabı bulunamamış sorular gibi... nedir özgürlük, sınırı nedir, sınırı var mıdır? silah altında yeşil bahçeli evler hayal edilemez mi?
aman yahu boş verin.
beni tanıyan insanlar, telefonum, adresim, bana ulaşabilecekleri insanlar, ne yaptığımın bilinmesi... benden haberdar olan bir sürü insan olduğundan beri özgür olamadım daha.
özgürlük sonuçlarına bile bile kimseye boyun eğmemek ve istenileni yapmamak, istediğini yapmaktır.
en fazla sizi seven bir insanı kaybedersiniz, ama sadece boyun eğmediğiniz için, diğer artı durumlarınız kişinin sizi affetmesini sağlar.
Sanıyorum ki kimse özgür olamaz çünkü insan oğlu bağlıdır. illa ki birşeye bağlıdır. Örneğin; yemek yemeye, su içmeye, uyumaya. Bunlara kendi karar veremez. Bunlara bağımlıdır. Kararını verebileceği duruma geldiğinde ancak özgür olabilir.
yalnız kaldığınızda başka birinin varlığına ihtiyaç duymuyorsanız, sizi fertlere bağlayan zincirleri koparabilmişseniz özgürsünüz demektir..
gömdüm hepsini geliyorum,
insan yaşıyorken özgürdür.
yaklaştım iyice geliyorum,
her insan biraz ölüdür.
bizde biraz ölüyüz.
ölüler ki bir gün gömülür.
içimizdeki ölüler,
dışımızdaki ölüler,
insan yaşıyorken özgürdür.
insanlığın var olduğundan beri verdiği mücadele, özgürlük! Herkese göre farklı açılımlara sahip bir olgudur aslında. Genel tanımlamalar yapılsa dahi o tanımlamalara uyulduğunu yada uygulandığını ciddi anlamda görülmemiştir. insanlığın ütopyasıdır, hep bir bilinmeyenidir. çünkü insanlığın tam anlamıyla hiç bir zaman tadamadığı olgudur.
uğruna nice sene savaş edilmiştir. milyonlarca insan ölmüştür belki de. fakat biz ne kadar önemli olduğunu ancak özgürlüğümüzü kısıtlayıcı kararlar alındıktan sonra fark edebildik. olsun gene de farkındayız ya artık önemli olan o.
etrafınızı saran tüm engellerden, dertlerden sıyrılıp, üzerinizden ağır bir yükün kalktığını, artık çok istediğiniz bir şeyi yapabileceğinizi hissetmektir. bunu umut etmesi bile güzeldir.