ikinci yarıyla birlikte daha iyi olacak futbolcu. bir kere futbolun tüm temel özelliklerini çok iyi biliyor, en önemlisi de türk futbolunda çok fazla olmayan alan değiştirme, deplase olma ve topu verdiğinde bir daha ki hamleyi hesaplayabilme. daha çok şans bulmalı, bu kadar basit. çok fazla abartılmadan sağlam adımlarla devam ederse çok faydalı olacak. olay budur. yani bu kadroda ali bilginler topçu diye duruyor ya, işte ben ona yanıyorum.
anadolu'da zaten olan oyuncu tipidir. bu adamın aynısından son 10 senede 200 tane falan çıktı. mesela bi tanesi yusuftu, bi tanesi tümerdi falandı filandı. kalan 198 tanesi de yok oldu gitti.
heyecanlanmayın yani bu kadar. muhtemelen özer de yok olup gider 2 seneye kadar.
galatasaray'ın ön anlaşma yapıp zamanında ödeme yapamadığı ve takasla verilecek 3 futbolcu konusunda sözünü tutmadığı için melih gökçek'in tek taraflı olarak feshettiği sözleşmenin konusu olan futbolcu. sabahları yatağından sığır modunda kalkan çapulcu ağzıyla söylersek mallık parayla değil, bütün türkiye'nin bildiği bu gerçeği beğenmedik almadık kılıfına uydurmak ancak olsa olsa çocukluğu inşaatlarda geçmiş bazı ezik bünyelerin rüyasında atkinson pipisi gördükten sonra ter içinde uyanıp bilgisayar başına koşmasıyla gerçekleşmiş olabilir.
sakat haliyle fenerbahçe'ye geldi diyene öküz dememek lazım; belki tobias linderoth'un onun tuttuğu takımda değil de bitlis yöresi folklor ekibinde oynadığını sanıyordur.
galatasaray'ın ödemeyemediği(!) parasıyla elano blumer, harry kewell gibi oyuncuları transfer ettiği oyuncuymuş, bonservisini 20 milyon euro falan sanan embesil mandalar da var. zeka düzeyi inşaat, atkinson vs. benzetmeleri yapacak şekilde türk müfredat sisteminin ilköğretim seviyesinin az altında ilerleyen ezik bünyeleri heyecanlandırmış olacak ki, sabah sabah cevap yazdıkları yazarın pipisini düşünüp ter atmakla meşguller.
eğitimsiz çapulcu ağzıyla iki kelam eden bu pipi eğilimli ergenleri sadece sakatlık açısından linderoth'la değil teknik açısından arda'yla da karşılaştırırken görmek isteriz. karşılaştırma yaparken beyin kullanmak gerekir ama nerde...
teknik açıdan arda turan'dan aşağı olmayan oyuncu. eğer bir adamı 3 kere tekrar tekrar geçmeye çalışmak çok büyük üstünlük sayılıyorsa eyvallah, ona da ben gülerim. bekleyelim sezon sonunu ve görelim en iyisi. sizin 50 milyon euro'luk arda mı yoksa bizim 4-5 milyon euro'luk özer mi? şimdi gidin hagi başlığına yazmaya devam edin. adam için iki kelam ettik ya! hemen sallamaya başlayın, hayırlı olsun.
edit:imla.
ribery'e 50 bin avro ödeyemediği için nasıl da elinden kaçtığını bilip bilmediğinden emin olamadığım kişilerce parasının nasıl ödenemeyip transfer edilemediği anlaşılamayan oyuncudur. böyle bir örnek ortadayken bizim paramız var elano'yu aldık demek 'ben malım ama farkında değilim' şeklinde bağırmaktır. laf orospuluğuyla adam olunsa travesti sisi her türlü koyardı böyle arkadaşlara ancak olmuyor işte, konuşmadan önce düşünmeyen evrimini tamamlamamışlar ağzından salya akıtmaya devam edecek. hadi paçozum, hadi sayın boş, durmak yok saçmalamaya devam.
kendisi seri şekilde arda, linderoth, hagi ve ribery ile ilişkilendirilmiştir. hakikaten laf orospuluğuyla adam olunmuyor, bunu adamlıktan bahseden mallardan duymak, pipi eğilimli travesti heveslisi eğitimsiz apaçilerden işitmek ayrı bir keyif oluyor. hadi stres topum, yalamaya devam...
kendisi fenerbahçe spor klübü'nde top koşturmaktadır. kıskanmadan izleyin. özellikle poposunu kaldıramayan kanat oyuncusu arda'ya 40 milyon euro diyorsanız susun, düşünün ve izlemeye devam edin. şüphesiz sizler, akıl dağıtılırken firar edenlerdensiniz.
fena adam değildir, ne kadar faydalı olacak onu zaman gösterecek yorum yapmak için erken, ama kendisi ile ilgili bazı gerçekleri buraya not düşelim de daha fazla kavga çıkmasın. kendisi için ödenmesi gereken para bulunamadığı için galatasaray tarafından alınamamış değildir, nitekim o dönemde galatasaray'ın ribery konusundaki gibi nakit sıkıntısı ya da bir ödemeyi bile takip etme yeteneğinden yoksun yöneticilere sahip olma derdi yoktu. tamamen adnan sezgin'in açıklamalarına dayanarak anlatıyorum, sizlerden ricam bu lafı iyi dinleyesiniz, iyi belleyesiniz.
galatasaray'ın ankaraspor'a karşı yerine getirmesi gereken yükümlülük ya necati ateş'in bonservisi ya da 1 milyon euro nakit para vermesi idi. ankaraspor necati ateş'i istemedi. adnan sezgin diyor ki "o zaman bir tercih yapmamız gerekti, elimizde aynı mevkide oynayabilecek genç oyuncular vardı. biz aydın yılmaz'ı kendi evladımız olduğu için tercih ettik."
fenerbahçe nin geleceği olacağını bugün gözümüze gözümüze sokmuş yetenektir, prenstir, tatavadır her neyse işte asıl önemli olan ondan öncekilere benzememesi, haaa zaten benzemez de ben şimdiden uyarayım, ayaklarına kurban olduğum.
not : bir tarık vardı bir de aygün, sahi ne oldu onlara ?
28 kasım 2009 fenerbahçe kasımpaşa maçından sonra bir çok uludağ sözlük yazarı tarafından asılan, kötülenen futbolcuydu. çok kızmıştım böyle düşünenlere o zaman, 1 maçla adam asmak çok kolay çünkü bu ülkede.
Ankaraspor'dan Fenerbahçe'ye transfer olmuş, üstün alman futbol teknolojisinin bir ürünü futbolcudur. Ancak boş bir odunu attığında ancak kalas olarak çıkartan bu üstün alman futbol teknolojisinin bu çocuğu bu kadar güzel bir şekilde çıkarabilmesinin sebebi, tanrı vergisi bir yeteneğinin olmasıdır...
Lakin 50000 USD için 40.000.000 USD (yazıyla Kırk milyon amerikan doları)'lik adamı kaçıran sevgili Galatasaray'ımız bu adam için de zamanında ödemeyi taahüt ettiği 300.000 USD'yi vermeyip, takas futbolcu konusunda da yan çizince, hocası Aykut Kocaman'ın da fenerbahçe'ye gelmesiyle, Özer Hurmacı hayatındaki en önemli kararlardan birisini verip fenerbahçe'ye transfer oldu.
O zaman Özer kim ki ye döndü ilgili galatasaraylı futbolsever yorumları... Özer adam mı ki?
ilk geldiğinde sakat olduğu için hemen ingiltere ve almanya'da ameliyat oldu, biraz iyileştikten sonra ise düz koşularla antrenmana başlayınca youtube'dan videolarını seyreden ben ve benim gibi fenerbahçe'li futbolseverler, futbolu sevme nedeni olan bu adamı izleyebilmek için Herr Cristoph Daum'a baskı yapmaya başladı... Nasıl yapmasınlar, alex, http://www.goal.com'a verdiği röportajda kendisine 10 numarayı teslim etmekten onur duyacağını söylemişti, Hatta Roberto Carlos antrenmanda kendisine bir hareket yapmasından sonra bu adamı "ben eğiteceğim" bile demişti... Ve beklemeye başladık...
ilk 5 - 10 maç oynatmadığı için şahsi konuşayım delirdim. Neyse ki sonradan son dakikalarda oyuna girmeye başladı bu topçu. Sonra süresi uzadı. Sonra ilk 11'de başlayıp 70. dakikalara kadar oyunda kaldı. Sakatlığından mıdır bilinmez ama, Ankaragücü maçındaki dahiyane asistine kadar çekingen daha doğrusu korkak oynadı. Lakin futbolu sevmemize katkıda bulunduğu futbolunu oynamaya ise işte bu asistten sonra başladı. Tabi ki hala geliştirmesi gereken bazı durumlar var. Örneğin tekniğine, leblebi gibi adam geçmesine rağmen son vuruşları yapmıyor, yaptığı zaman ise tin tin kaleye gönderiyor topu... Lakin bugünkü maçta gördüğümüz üzere bu sorununu da gidermekte.
ve açık konuşmak gerekirse, eğer kendini geliştirirse, alex'i izlemeye, örnek almaya ve alex'in eğitiminden yararlanmaya devam ederse, özer avrupa'da yıllardır görmek istediğimiz o deli dehşet Türk futbolculardan birisi olacak...
umarım medyanın şişirmesiyle kendini büyük yıldız olarak gören bazı kabadayı kılıklı* futbolcular gibi şımarıp da bizi üzmez ama zaten ruhunda böyle bir çirkeflik olsa fener yerine geçen sene adının anıldığı kulübe giderdi.
altyapısı sağlam, gün geçtikçe iyi işler yapan oyuncu.
dün akşam altay ile yapılan kupa maçını seyretmeyecektim aslında. genelde heyecan verici bir statü olmadığı ve yedek ağırlıklı kadrolarla çıkıldığı için. ve hatta seyircilerin bu durumdan mütevellit ve hafta içi olması sebebiyle rağbet göstermeyeceğinden ciddiyet havasında uzak olacağı için. ama özer ilk 11'de var mıdır diyerek maçın 8. dakikasında sofra başında açtım tv'yi.
evet bu adam iyi bir adam. futbol bilgisi vasatın üzerinde olan herkesin birleştiği bir konu. böyle maçlar ölçü olmaz ama özer gibi adamların özgüvenini kazanması ve takımda ben de varım demesi için iyi bir fırsattır. hatta diğerleri için de aynı şey geçerli.
özellikle onu seyrettim tabi. en önemlisi hiç korkmadan dikine dikine top atmayı ısrarla deniyor. bu güveni yerinde demektir. tek top yapıyor. çalım da atıyor. şut vuruyor. sağ sol nasıl denk gelirse deniyor. yani hammadde iyi, sadece cevhere dönüştürmek lazım. ama şişirmeden ve itina ile. muhtemelen daum bunu başaracak. eğer o da ben bu formayı giyeceğim ulan derse. gerisi çalışmak ve tekrar tekrar çalışmak. çünkü bizim futbolcumuzun en temel eksiği bu. biraz gaza getirilen ve manşetlere taşınan adam yan gelip yatıyor ve sonunu getiremiyor. yıldız olmak basın yazınca olmuyor.
ya da her gün avrupa'nın bu takımına gidecek diye yalan manşet atılınca.
o sebeple durma özer, çalış, çalış ve tekrar çalış. kendine iyi bak ve oldum deme. elbet o forma sırtına tamamen oturacak. o formanın hakkını veren her adamı bağrına bastı bu taraftar ondan süphen olmasın.
sinyaller için:
(#6332787)
(#6805338)
(#6805431)
arda turan'dan tek fazlası fenerbahçeli olmasıdır. galatasaray'lı olsaydı eminim şu an değeri en az 70-80 milyon euro idi.
(bkz: yersen arnavut cigeri var)
