mavi veya kırmızı hap yutulur ve hiçbirşeyin değişmediği farkedilir. bilgisayarınızın başına geçersiniz, kim olduğu beli olmayan birinden mesaj alamazsınız, sonra kapınızı trinity falan da çalmaz hiç beklemeyin üzülüyorsunuz sonra.
her insanın başından en az bir defa geçen olaydır. eksiklerini, kusurlarını görürsün ve daha önce içinde olan "diğerlerinden farklıyım, ben özelim" duygusu uzaklaşır gider sizden. kısacası insan kendine olan özgüvenini yitirmeye başlar. önemli olan bu noktadan sonra kusurlarınızı ve eksiklerinizi görüp -giderebilecek olduklarınızı gidererek- onlarla yaşamayı bilmektir. işte bunu yapmayı başarabilirseniz bu sefer o kusurları değil; başarılı olduğunuz, iyi olduğunuz konuları ve yeteneklerinizi görmeye başlayacaksınız. ve kaybettiğiniz o özgüveniniz yeniden yerine gelecektir.
egonun tavana vurduğu zamanlar çoktan hayal olmuşsa elini nereye atsan boş dönüyorsan ve yaş 30'a yaklaştıysa; hayatına yön veremediysen hala maalesef özel biri değilsin, sıradan bile değilsin. üstelik sil baştan yapmak için çok geç kalmışsın.. hayatına böyle devam etmeye alış denilecek durum..
ergenlik döneminde neredeyse her şeye anlam yüklemek hadisesinden dolayı ortaya çıkan durumdur. bir dönem sizin için ciddi anlamlar ifade eden birçok şey zamanla sizdeki önemini yitirir. sizde "eskileri" tebessüm ederek anarsiniz.