fayda sağladığını düşündüğüm ders türü ancak matematik ve ingilizce öğretmenleri dışındakilerin çok kazanabileceğini sanmıyorum. burada en çok bu branşlar var http://www.ozelders.de/
üniversite öğrencisinin geçim kaynaklarından biridir.
hem zordur hem eğlencelidir.
birşey öğretebildiğini görmenin hazzı büyüktür.
özel ders veren kişi için ya sorduğu soruyu bilemezsem endişesi yaratır.
bildikçe de kendine güveni artar.
başarılıysanız diğer komşu çocukları tarafından da tercih sebebi olursunuz.
hatta ygs ye bir ay kala hızlandırılmış matematik dersi isteyen öğrencileriniz bile çıkabilir.
edit: benim gibi iyi niyetliyseniz para kazanmayı beklemeyin.
derste iyi anlatmayıp, yazılıda da kazık sorup, veli toplantısında da "biz konuyu öğretiyoruz ona, bol bol soru çözecek" diyip işin kendini kamufle etmeye çalışıyorsa kesinlikle özel ders veriyordur. işini hakkıyla yapıp özelini de hakkıyla veren hocalarımız kraldır o ayrı.
Bire bir olduğu için ders, sizin anlama hızınıza göre ilerler bu yönden iyidir. Tabi anlamada düşüklük varsa 1konuyu haftalarca tekrarlamak gibi kötü ve sıkıcı yanlari olabiliyor. Eğer dersi veren kişi donanımlı ise verdiğiniz parayı fazlasıyla hak ediyorsa diğer derslerden de anlamışlığı varsa bırakmayın devam edin.
işin eğitimsel boyutunu geçiyorum, zamanında biz de özel ders verdik ama şu aşamada bugün aklıma takılan durum. bazı arkadaşların da yazdığı üzere bazı öğretmenlerin geçim kaynağı. keşke daha fazla öğretmen için geçim kaynağı olsa da atanamayan öğretmenler için ekmek kapısı olsa. devletin iki yüzlülüğü şurada başlıyor. seyyar satıcının arkasından koşturuyorsun kayıt dışı ekonomi diye ama özel derse izin veriyorsun, siktiri boktan emlakçılık yaptırmak için bile kurs açıp sertifika veriyorsun ama özel ders verecek öğretmende bunun için bir denetim ya da sertifika vermiyorsun. normal öğretmenin bir saat çalışıp 10 tl alıyor, sen o parayı vergiye tabi tutuyorsun, maliyeden izliyorsun ama bu öğretmen bir saatinden 80 tl alıyor ve ne vergiye tabi tutuluyor ne de denetime. 2 yılda adam altına arabayı çekiyor, mal beyanında beliritiyor. birisi de demiyor bu araba nerden? nasıl iki yüzlü nasıl sikindrik nasıl adi bir devletsin lan sen. söylediklerim yanlış anlaşılmasın, ne özel dersteyim ne kazanılan parada. devlet denen yavşak kurumun çelişkisine gıcık oluyorum.
verilirken 2 kere düşünülmesi gereken ders türü.çünkü sonuçta bir para alıyorsunuz ve çok sınırlı bir zaman içinde,hak yememek gerektiğini düşünüyorum.
maddi sıkıntılardan dolayı bu işe atladım,30 tl gibi uygun da bir miktarla.öğrenci her ne kadar 'fgfg iyi anlatıyorsun hoşsun' falan dese de insan ikna olamıyor.bir soruda takıldığım zaman direk terlemeye başlıyorum falan.genel durumu iyi kurtarıyoruz liseli arkadaşlar hakikaten bir şeyler kapıyorlar ama benim gibi şu helal haram mevzularına çok takıyorsanız saçınızda beyaz çıkabiliyor genç yaşlarda.
efendim belli bir meblağ karşılığında bir hocadan bir şeyler öğrenmek. ya da bunun gibi bir şey.
tanımlayamıyorum çünkü 6 tane öğrencim var ve resmen bu işi bedava yapıyorum. kafam karıştı haliyle...
evet efendim.
geçen yılda arada bir gelen giden eş-dost-akraba çocukları, gençleri oluyordu. ama bu yıl cozuttular resmen. belli bir programa göre gidip gelmeye başladılar.
ablama mat1 ve geometri anlatıyorum.*
7. sınıfa giden kuzenime sbs bütün derslerini çalıştırıyorum.
lise 2 deki babamın arkadaşının oğluna geometri çalıştırıyorum.
lise 2 ye giden kürt bir kıza diksiyon çalıştırıyorum.*
risale-i nur okuyup anlayamayan hala kızına eski kelime ve tamlama çalıştırıyorum.
ve en yenisi lise sondaki karşı komşumuzun kızına türkçe-edebiyat-mat1 çalıştırıyorum...
ölüyorum lan resmen. işin kötüsü bari her gelen bir paket sigara falan getiriverse anasını satayım. parasız pulsuzum kitap alacak param yok. arıyorlar evde misin diye. evdeyim dediysem yandım. iyi tamam geliyorum o zaman. bu ne lan.
kendime ait hissettiğim zaman parçacıkları ne kadar biliyor musunuz? çarşamba hariç haftaiçi 4 gün beşiktaş sahilde geçirdiğim yarım saat. işte bir de vapurda gidip gelirken geçirdiğim 15-20 dakikacıklar. 3 vizeye girdim en yüksek notum 50 olacak. sevaba girdiğimi düşünüp rahatlıyorum ancak...*
üniversite öğrencilerinin yada kpss girip kazanmayan öğretmenlerin daha çok başvurdukları bir yöntem çeşitidir.kendi geçimlerine bir nebze katkı sağlaması amacıyla yapılan iştir.
matematiğim kötüydü ve ben eşit ağırlıkçıydım. ortada bi bokluk varsa o da eşit ağırlık olup matematiğinizin yetersiz olmasıdır. neyse özel derse git dedi annem, zorlamasın? dedim öss ye gireceksin git idare ederiz dedi. ilk başta her şey güzeldi mat1 problemler falan yavaş yavaş yardırıyorum ben, ohh iyiymiş diyorum. 2 kişiyiz bi de bi çocuk daha var hani güzel gidiyor hoca ikimizle de ilgilenebiliyor falan filan.
şubat ayında falan biz 5 kişiydik. her şey değişmişti. mat2 den bi bokum anlamıyodum. hoca sürekli netlerimi soruyodu ve ben anan dememek için kendimi zor tutuyodum. tipler ayrı bi olaydı;
düz lisede okuyan hırslı sayısal kız: bu bir çalışırdı bir çalışırdı oha derdim sözlük. yardırırdı kız. her şeyi ben bilirim edasında gezerdi. edebiyat testi çözerdim gelir salça olurdu bu böyle bu böyle diye. olm sayısalsın lan sen siktir git edebiyat yapma bana dememek için kendimi zor tutardım. bi gün çok pis göt ettim bunu ama. arka arkaya edebiyat soruları sordum göt gibi kaldı. bi de abazandı lan 3 tane erkek vardı 3üne de ayrı ayrı asıldı allahsız. eheh. 335 çekmiş, tıp istiyom ben diyip ikinci seneye kalmış.
ağır psikopat: bu anadolu mezunuydu. diş hekimliği istiyormuş, onun için gitmemiş ilk sene. çocuğun fizik dersiyle ilgili tuhaf bi takıntısı vardı. hayvan gibi fizik kasardı. hocanın 5 dakikalık molalarında bile test çözerdi. matematikten derdi yoktu çatır çatır çözüyodu hepsini. tuhaf bi insandı. neden matematikten özel ders alıyordu hala anlayabilmış değilim. ara ara düşünüyorum bulcam ama. ankara'da bi yere gitmiş bölümü bilmiyom.
dünya sikinde olmayan kolej piçi: bu da sayısaldı. piç sürekli gülerdi. zaten yaptığım esprileri bi bu anlardı. ama rahatsız edici bi rahatlığı vardı. hoşuma gitmezdi. ilk anlattığım kızla bi gün bi dalga geçmiştik bunla kızın gözleri dolmuştu. eheh. kıbrısta möhendisliğe gitmiş. paralı okuycam diyodu zaten kasmıyodu.
anadolu'da okuyan ve cool takılan zeki piç: bu çocukla aynı ilkokul ve ortaokuldan mezundum. yan sınıfımdaydı. ama hiç aramızda aa sen de hede hödöden mezunsun di mi muhabbeti geçmedi. zaten çocuğun iletişim kurma gibi alışkanlıkları yoktu. o da eşit ağırlıktı. mat2 si kötüydü ama mat1 i full çıkarıyordu. yapılan esprilere gülmezdi. belki de anlamıyodu bilemiycem. sonradan yıldız teknik iktisata mı gitmiş işletmeye mi gitmiş. öyle bi şey işte.
kimi üniversite öğrencileri için gelir kaynağıdır. genellikle mühendislik öğrencilerinden ders alanların matematiği son derece iyidir dersem yalan olur. anlatacaklarınız ancak karşındakinin anlayacağı kadardır.
özel ders ilişkisinde karşı tarafa yani ders veren tarafa geçildiğinde çok kasabilen bir durumdur. Hele de emrivaki yoluyla çok da iyi bilmediğiniz bir konu üzerine ise bu ufaktan tutuşmaya başlamak kaçınılmazdır.