şimdi bütün anmalar bir susmanın içinde..
şimdi bütün susmalar bir odanın içinde..
anlatmaya bir sözcük, bir bakış arıyorlar,
önce sakladıkları, bir adamın içinde.
yapma. yaparsan. yapma. ama yaparsan. yapma. ama yaparsan da.
eğer bir kelimeden fiil yapılmışsa, ki yapılmış. bütün kelimelerden fiil yapılabilir.
bir ot ne kadar otlanırsa bir kuzu o kadar kuzulanır. bir keçi o kadar keçilenir. bir kaz kazlanır. bir tavuk tavuklanır. at atlanır. katır..lanır. kuş..lanır. böcek..lenir. hayvan..lanır.
bir adam ne kadar bıçaklanırsa.. hiç olmazsa, ne kadar adam bıçaklanırsa.. bir bıçak o kadar adamlanır.
demek istiyorum.
göz bir'incilerde. neden? hep birinciler gözlenir. neden gözlenenler hep birincilenir..
neden kuzuları kuzulamazlar da, otları otlarlar..
neden bıçaklar adamlanmaz da adamlar bıçaklanır..
demek istiyorum.
özür mü dileyeceğim.
özür dilemek o kadar kolay ki.
özür dilemeden önce dileklerimizi özürlemeli. yiz..
ben birinciyi ikincilemek istediğim kadar ikinciyi birincilemek istiyorum. hatta ikinciyi daha fazla.
kelimelerin üzerine o kadar anlam dolu yükler yüklüyor ki resmen kelimeler ağlıyor. şu iki kelime ile bu kocaman duygu nasıl insana geçirilir diye insan şaşıyor. bu nasıl bir yetenek, bu nasıl bir yaşanmışlık be!
bazen kaleme sarılıyorsun kalpten dökülen hüzün dolu cümleleri kağıda aktarmak için sonra özdemir asafın şiirleri geliyor aklına kalem bırak beni diyor, kağıt kayboluyor.