seni bulmaktan önce aramak isterim.
seni sevmekten önce anlamak isterim.
seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
sana hep hep yeniden başlamak isterim..
geliyor sandığım gidiyor çıktı.
başlıyor umduğum bitiyor çıktı,
üstüne-üstüne gittim, ne gidiş
altına-altına iniyor çıktı.
uyu buyu dendi, düşüme gittim,
haydi işe dendi, işime gittim,
yaşa dendi, yaşıma gittim,
yendiğim sandığım yeniyor çıktı.
bozguna benziyor, saklasam olmaz,
eskiye yeniden başlasam olmaz,
yakıştırsam olmaz, yazmasam olmaz,
maviye boyadım, baktım mor çıktı.
sapsarı saclarım vardı, aklaştı,
anılar üst üste bindi yükleşti,
bir büyük oyunun sonu yaklaştı,
tüm yanan ışıklar sönüyor çıktı.
gözümde bir ışık, çağırıyordu,
beşikte bir çocuk, bağırıyordu,
öyle bir düğündü, can çalıyordu,
gel cani sandım git çalıyor çıktı.
kimler yoktu bizim kervanda,
birer indi hepsi bir handa,
savurduk sap saman biz bu harmanda,
bir gidiş yoluydu, donuyor çıktı.
Aklımdaki yorgunluk duygumdu,
Hep bilmekti benim sanısızlığım.
Aklım anılarla yorgunluğumdu.
Uykumda bile bu yalnızlığım
Vardı, anlamadıklarını duydumdu.
Ne kadar geçmiş varsa orada oldum.
Aramak, hep alnımda bulduğum,
Hiç usanmadan duyduğum duyu
Ve bütün gelecekler için kurduğum düş,
Yüzyıllar ötesinde uyuduğumdu.
uykusuzluk ve pencerede bir kedi
gece boyu hiç konuşmadan durdu
yağmurlar yağdı, dindi
pencerede hep kedi
ne geceye girdi, ne uyudu
baktı, baktı, baktı
belli değildi doğmadığı, doğduğu
sanki ona bir zaman
hadi şimdi, yola çıkıp bir duygudan
pencerenin dışında duran
bir geceden indi, odaya girdi
dedi
hadi şimdi sende in uykudan
sevdi mi, sevmedi mi, belli etmedi
sürdürüp suskunluğunu
yeni huysuzluğu besledi
aaaa
kedi bu uykunun içindeydi
ankara yolundaydı bir gece
bir gün marmaris yolundaydı kedi
bütün uyku kapılarının önündeydi
mırmırları, tırmalamalarıyla
bir kadının düşlerindeydi
ve bütün hırçınlığıyla
anılarının önündeydi.
acayip bir adamdır, şiir sevmem ben diyene günde iki kere şiirlerini oku şair olası gelmezse bişey demiyorum. yazdıkları normal bi adamın yazabileceği şeyler değildir. bi şiirini okuduğunuzda boşluğunuza yumruk yemiş gibi olursunuz.
Ben birisini öldürecektim,
Ama kimi öldüreceğimi unuttum.
Ben kin güden bir kişi değilim.
Yazık, kimi güldüreceğimi unuttum.
ben buları size bir-bir anlatacaktım
ağlatırım korkusundan ağlayacaktım.
artık kimse beni yalnız bırakamaz diyerek noktayı koymuş yazardır.
aslında hiç bir zaman nokta koymak istememişti o, çünkü sevgi nokta almazdı ona göre ama ne zaman yalnızlık sevginin yerini aldı işte o zaman noktaya ihtiyaç vardı.
2 yıl kadar önce yeni şiir kitabı çıkarmış olan bir şairle sohbet ederken;
bahsi geçen şairin özdemir asaf'ı çok severim,ona ithaf edip yazdığım bir şiir var demesi üzerine,
''kendisine okuttunuz mu beğenmiş mi?'' diye sormaktan son anda vazgeçtiğim,
sonra da pısırıklığıma dua ettiğim,şuanda düşününce bile dünyanın en büyük gaflarından birini yapmama vesile olmaktan kıl payı kurtulup yüzümün kızırmasına yol açabilitesi olmuş büyük şair.
bu olay beni çiçek senfonisini okumaya itmiştir. iyi ki de itmiş diyor herkese tavsiye ediyorum.
bugün doğum günü olan şiirbaz.
sigara gibiydin oysa. kimi nefret ederdi senden kimi için de zaman mekan fark etmeden alınan bir nefestin, gördüğüm, tanıdığım ama koynunda saklayamadığım bir hayaldin.
iyi ki doğdun şiirbaz.
"ben bir şey anlatacaktım kime anlatacaktım,
ben bir yere gidecektim nereye gidecektim,
biri vardı yanımdaydı, kimdi o,
bana bir şeyler söylemişti ne demişti."
ben de bir şeyler söyleyecektim az önce ne söyleyecektim.
ne önemi var ki şu mısralardan sonra.
sözleri yüreklere dokuyan şiirbaz.