kurt kanunu dizisinin son bölümlerinde (hem oyunculuk olarak, hem tipleme olarak) dikkat çeken "katil" niyazi rolünü oynayan oyuncunun mahalledeki esnaflardan biri olarak zaman zaman göründüğü yerli dizi.
kenan ve carolin iticiliği kötülük izleyenleri bile sıkmaya başlamıştır. soner ve aylincilerin hamilelik baygınlığı
tutkuyu yok etmiş dizi elden gitmiştir .
birçok kişi tarafından izlenen çoğu zaman hüzne boğan arada güldüren, minik Osman'ın gönülleri fetettiği güzel bir dizidir. tadında bırakılması umudu ile.
izlemeyi bıraktığımdan beri, her denk gelişimde bana mutlaka bir sürpriz yapan sevgili yarım kalmış dizim.
şimdi ben neden bu boka sarmanın da bokunu çıkarmış diziye iltifat ediyorum, çünkü süleyman'a şarkı söyletmişleeerr. monçiçi gibiyim vallahi. canım sülo.
senin o bare basan tombik barnaklarına kurban olurum. saçının yamuk lülemsi haline ölürüm. adile naşit vurgulamasıyla kaytan bıyıklım beniiim diye geziniyorum bak.
aylin süleyman'a aşık oldu bence. hadi aslanım aylin, doğru yolu bulacaksın. bu züppe soner'i boşver aylin.
ne oldu bu diziye ben anlamıyorum. ilk sezon herşeyi bırakır direk tv'ye konsantre olurduk şimdi ise bilgisayar başında ve tv sesini dinleyerek takip etmekteyim. dizi kendini çok fazla tekrarlamaya başladı. berrin hakana geri döndü. ali kaptan cemileye dönme çabası içerisinde. karolin desek hep aynı. soner aylin aşk çekişmesi kıskandırmalar laf sokmalar hep aynı gidiyor. bu sezonda dizide metenin sahne aldığı yerdeki bölümleri bile daha heyecan veriyordu diziye. nihali katil yapmasalardı çok daha iyi olacaktı ayrıca.
Erkin korayın cok sevdigim sarkısıdır. her dinledigimde büyük bir haz duyarak beni cocukluguma götürür. okul yıllarımı, saflıgımı, temizligimi hatırlarım hep. büyüdük. hersey kirlendi. yani kısacası oyle bir gecer zamanki farkına varamıyoruz...
iki sezonu arasında adeta uçurum olan dizidir. ilk sezonuyla inanılmaz etkileyici oyunculukları, diyalogları, müthiş sahneleri, müzikleriyle farkını ortaya koymuştu. bir dizi hüznü ancak bu kadar güzel anlatabilirdi. salı akşamlarının vazgeçilmeziydi... ikinci sezonu başta senaryosu olmak üzere herşeyiyle o kadar kötü ki. ilk sezon ki dizinin devamı olduğuna inanmak çok zor. ilk sezon harikalar yaratan senarist coşkun ırmak ikinci sezon diziyi nasıl bu hale getirmeyi başardı gerçekten merak ediyorum.
hakan denen er kişi; ya sen ne kadar gurursuzsun öyle. hadi berrin in yaptığı salaklıklar boyunu aştı anladık da. karının seni sevmediğini bile bile nasıl sırnaşırsın ona hala. pes yani. kız seni hiç sevmedi zaten. sevdiği adamı, sözüm ona korumak için evet dedi sana. berrin, kızım; hadi zorla evlendin, kendini adadın diyelim. niye birlikte oldun hakan la, hadi oldun, niye hamile kalıyorsun kızım gerizekalı mısın. senaristlerimize ,seyirciyi enayi yerine koyma çabalarından dolayı selam ediyorum. harikasınız.
bu berrin'in kız arkadaşı ahmet'e can yoldaşı olma peşinde mi, yatak arkadaşı mı tam anlamadım ama burdan bir hikaye çıkartacak senaristler diye düşünüyorum.
nihal hapishane'de bile maşalı saçları ile meydan okuyor dünyaya, sahip çıkıyor sevdasına.
yav arkadaş insan biraz mantıklı olur. tamam o senelerde maşalı, mizampleli saçlar modaymış eyvallah. arkadaşım kız hapishanede; banyo sırası gelecek de, yıkanacak da, saçını tarayacak da, artı birde maşa yapacak. birde o amca kızı var adını bilemedim şimdi, o turuncu pantolonla kaç bölümdür salınıyor bilmiyorum ama artık ööö geldi. zaten mecburen izliyorum diziyi bir de böyle saçmalayınca hiç çekilmiyor harbiden.
dizinin en saçma olayı tartışmasız doktorların hastalarına yıldırım aşkıyla bir anda tutulmaları ve peşlerinden kuyruk gibi ayrılmamaları...birini anlarım'da ikisi birden de neyin nesi oluyor? dizinin müzikleri çok başarılı. şu karolinle ekberin sahnelerinde dırırıntla başlayan müziği çalmıyorlar artık. o müziğin adının ne olduğunu merak etmekteyim. çok heyecan verici.
son zamanlarda yaprak dökümündeki bahtsız bedevi aurasını sollamış olsa da, izlemekten vazgeçilmeyen dizidir. yalnız cemile ye bir daha çizme giydirmesinler gibi geliyor bana, zira bacak boyu kısa olunca çizmeden oluşan takma bacaklı bir insan gibi görünmekte o güçlü kadın malesef.
bukadar dram ve acıya seyircinin bile dayanamaz olup kanal değiştirmesine sebebiyet veren dizidir aynı zamanda da dizideki karakterlerin hiç mi güldüğü mutlu olduğu bir gün yoktur be kardeşim bukadar olur diye sövdüren dizidir.