güzel bir diziye benziyor ama objektiflik yine yok, yine yok.
dönemin sağ-sol olaylarını, vatan aşkıyla yanıp tutuşan fikir insanı solcularla azgın maganda ülkücülerin savaşıymış gibi göstermekten ne haz alır bu diziler anlamam.
her dönem dizisinde olduğu gibi döneminde ülkücü olan kesimi kaka pis kötü sol kesimi doğrucu haklı dürüst göstermektedir . bu açıdan olmamış biraz objektiflik istiyoruz ! adamın dersi basıp konuşma yapması bile cicili bicili gösterilmiştir !
çemberimde gül oya dizisinden sonra hasret kaldığımdır.neredeydin sen bu zamana kadar.dizinin her sahnesi mi mükemmel olur.alinin evlenme teklifinden tutun,evin delikanlısının dayak yedikten sonra annesiyle babasına söylediği her cümle..aman aman.anlaşılan salı akşamlarımız bu dizi sayesinde baya baya hüzünlü geçecek.
sabah uyandım, televizyonu açtım, karşıma bu dizi çıktı. fena değil gibi. rast geldiğim bir sahneyi paylaşmadan edemeyeceğim.
--spoiler--
ailenin üniversiteye giden kızına zengin bir bebe asılıyor. ders sırasında bakış atmalar falan. ders sırasında iki öğrenci gelip dersi bitiriyor ve herkesi bahçeye çıkartıyorlar. üniversiteye giden kızla bir arkadaşı bahçede dururlarken bu zengin bebe yanlarına geliyor.
zengin bebe: kızlar, ortam kalabalıklaşıyor, en iyisi yanınızda durayım.
asıldığı kız: tamam, merak etme, biz seni koruruz.
zengin bebe: &?%'^+%
--spoiler--
ekran başında ben şoka girdim bu laf karşısında. bu duruma ancak şu klasik lafı söyleyebilirim: hacım sen o lafın altında kalacağına, gel benim altımda kal, daha iyi.
ilk gün izlemediyseniz bile hergün 15 dakikanızı ayırıp olaya hakim olabilirsiniz.
ilk bölümü 15oo kere tekrar tekrar yayınlayarak bokunu çıkardılar.
e bu kadar çok yayınlayınca hatalar da ortaya çıkıyor :
herifin* eve ilk gelişinde osman denilen velet "babaaaam, babam geldiiii" diye kapıya koşuyor ama boyu yetişmiyor, kapıyı açamıyor. nitekim gelen ablaları ve abisidir. neyse diğer kapı çalışında tekrar koşuyor bağırarak kapıyı yine açamıyor.
ama ertesi gün babası, annesi ve osman üst kattayken kapı çalıyor, baba gazate okuyor, anne sofra hazırlıyor; osman koşuyor kapıyı açıyor. bir günde boyu uzuyor ya hemencecik kapıya yetişir konuma geliyor..
sonrada "herkesler geldi babaaa" diye yukarı çıkıyor, pes!!
bir deniz subayı ailesini konu alan dizide
evin babası bir geliyor aylar süresince geri gelmiyor.
bir geliyor geri aylarca gelmiyor.
ve ne aileden olabiliyor nede ailenin dışında kalabiliyor.
son zamanlarda yapılan türk dizilerinin o kadar kalitesizligi varken
bu dizi izlenmeye degecek bir dizi.
bir meslek seçiminin ne kadar güzel olabilecegini veya ne kadar acı oldugunada şahit olabileceginiz bir dizi.
ilk defa bugün izledigim ve iyiki de izlemişim yahu dedigim bir dizidir. daha önce hiç bir dizide bu kadar ağlamamıştım ben ya dedirtti bizlere. pek hoş pek güzel olmuş. özellikle küçük osman karakterinin ağlamaklı yemek yemesi beni benden almıştır. bozulmadan devam etmesini bekliyoruz efenim.
yanıltmamıştır, daha ilk bölümden hepimizi alıp götürmüş, içine almış, kendimizi onların yerine koydurtup gözümüzden "allah verme yarabbi" yaşlarını getirtmiştir. özellikle de babanın adının ali olması ve bizim de babamızın adının ali olmasıyla kadın her ali dediğinde içimizi yakmıştır. ve üniversitede birbirlerine aşık olup evlenen bizimkilerden annem in ağzından şunları çıkartmıştır ; "eğer bir gün bize böyle bir şey yaparsan yemeğime fare zehri katıp öldür beni daha iyi yani öldür gitsin yaşayamam."
ikinci bölüm fragmanında ise çok sevdiğimiz komşumuzun kızı olan yeliz kuvancı yı da görmüş olup nedensizce sevindiğimiz dizidir. sanırım mete, müzik öğretmenine platonik duygular beslemeye başlıcak. öyle anladım ben.
dün gece televizyonda kanalları zaplarken tekrar bölümünü farkedip izlediğim bir yandan "bakalım nasıl bir diziymiş" diye merak ederken yaşananların içinde kendimi bulduğum kanal d'nin yeni sezon mükemmel ötesi dizisi.
67'li yılların dekorasyonunun çok iyi ayarlanmasından bahsetmiyorum bile zaten. mükemmel oyuncu kadrosu da cabası.
dizinin konusu her ne kadar ailevi baskıya dayansa da bir erkeğin eşini aldatması hiçbir mazereti kabul edemez. ayrıca ara sıra tıpkı hatırla sevgili'de olduğu gibi konusuna siyaseti de serpiştirip tadından yenmeyecek bir dizi kıvamına gelmiştir.
uzun lafın kısası, bu güzel diziye ilham veren güzide sanatçımız erkin koray da unutulmamalıdır.
yaprak dökümü dizisinin bitecek olması üzerine meydana sürülen yeni bir aile draması dizisi ama çok güzel bir dizi yani ben çok beğendim.yeni sezon dizileri içerisinde en beğendiğim diyebilirim kesin tutar.
fragmanını izlediğim zaman içimin ürperdiği dizi. mete babasına bağrıyor, baba evi terkediyor, anarşist çocuk tutuklanıyor vs. vs. fatmagülün şuçu ne izleyeceğime oturur bunu izlerim daha iyi.