http://fizy.com/#s/1m2l99
şahane seçimleri var şarkılar konusunda. oyunculuk desen hayran olunası. hem her hafta ağlıyoruz da.
izlenilesi bir dizi hayat işte.
ah mete ah diye! başlamak istiyorum bu gece sözlük sinir hastası oldu çocuk... her hafta olduğu gibi bu hafta da beni benden aldı... ali şerrefsizi sanki onlar kendi çocukları değilmiş gibi sokağa attı resmen. hayır anasının hasefe teyze olmadığını bilsem edebileceğim küfürler belli zaten. karolin ırıspısının da keyfine keyif kattıbu durum. az kaldı ama sıra ona da gelecek gibi. aylinin de babasına benzediğinin kanısına vardım bu bölümde sözlük.evi terketti tükürdüğünü de yaladı. cemile de her zaman ki gibi affetti evladını. fakat çocuklar rollerin hakkını veriyorlar. ahmetle berrin de orta yolunu bulup yeni bir ilişkiye yelken açma fırsatını buldular herşeye rağmen. çocukların hepsi osmanım yavrum, kısmetsizim benim, hariç hepsi ailevi durumdan sonra gönül işinden dolayı perişan oldular. cemilenin ali kaptana attığı tokat ailecek fuuuu dememize sebep oldu. o rezaleti keşke yaşatmaysaydı ailesine, polisler, mahalle sakinleri, nöriğğmann ve kılıbık kocası, hepsi uzaktan seyretmekle yetindiler. bir manav kardeş mete için ' yapmayın abiler delikanlıdır ' diyebildi polislere. ve mete o deli kuvvetiyle polis arabasının demirini hunharca parçaladı ve alışagelmiş pencere hareketini tekrar gözler önüne serdi, tabi ki yine harikaydı. ali kaptanın korku dolu halleri keyfimi bir nebze olsun yerine getirdi. metenin sarfettiği şiir gibi sözler gözlerimin dolmasına ve taşmasına mahal verdi yeniden. ' beni sevseydin' ve ' birbirimizi deliler gibi sevseydik bile buluşacağımız yer yine ölüm değil miydi ? ' diyerek yürekleri dağladı adeta... deli deli bakması, gülmesi çok ama çok süperdi. benzini döktü ve, gencecik hayatını, taptaze bedenini, yani kendini sonra da şerefsiz ali kaptanı ateşe verdi... sanki ali onu kurtaracak gibi ibr izlenim bıraktı ama. bir daha ki bölümde neler olur bilinmez...
senaristlerin, garanti reyting gördükleri, mete ve osman karakterlerinin iliğini kemiğini sömürdüğünü -bir kez daha- gösterdiği dizi olmuştur bu akşam da.
ama çok tekrar oluyor be koçlarım...osmancağız yavrumun insanın içine işleyen bakışı var diye, her bölümde onbinbeşyüzyirmiki kez aynı sahne gösterilmez ki...
mete kardeşimin sinirli ve damarlı(boğaz damarları yani yanlış olmasın) hali ilgi çekiyor diye aynı bölümde altıbinyediyüzdoksanaltı kez gösterilmez ki...
e ne yapalım kardeşim ne yazacaz her hafta demeyin...
bölüm başı milyarcıkları indiren sizsiniz...verin bana o parayı, mete'yi uranüse, osman'ı neptüne göndermeyen şerefsizdir.dizi de ferahlar hem..tıkandı böyle.
öncelikle ders durumumdan dolayı çok sık takip edemediğim,ancak sonlarını izleyebildiğim dizidir.
yalnız bu zamana kadar bir çok diziyi bu şekilde izlemişimdir fakat beni bu kadar etkileyeni daha olmamıştır. dizide değişik bir büyü var anlatamadığım.
hani bazen mahallenizde olay çıkar ve siz camdan gözünüzü kırpmadan olayları izlersiniz ya onun gibi birşey bu. gözümü kırpmadan izleyebiliyorum. bu da oyunculuklardaki gerçekçilikle sonuna kadar ilintili.
bu bölümünde çocukların babasına hokkalı bir orospu çocuğu geçirdim içimden. sonra anneside boyun posun devrilsin emi deyince annesinden özür diledim. ama yine de ona karşı olan düşüncelerim değişmedi çok içlendim. bak ağzımı bozdurdu bana. bildiğin koca teyze gibi oldum bu dizi sayesinde.
işte öyle bir geçer zaman ki böyle bir dizi. hiç dizi takip edemeyen bir insanı bile etkileyebilecek bir yapıya sahip. boka sarmaması ve düzenli takip edenlerin dizideki heyecandan bir an bile kopmamasını istiyorum. eğer boka saracaksa o anda finali çeksinler efsane olarak yer alsınlar.
senaryosuyla, prodüksiyonuyla, çekimleriyle, kurgusuyla,müzikleriye (yabancı şarkılar yerine yerli müzikler daha ağırlıklı olmalı.), oyuncularıyla, emekçileriyle türk televizyon tarihindeki gelmiş geçmiş en iyi drama dizisi olmaya aday sanat eseri.
izlemeyin abicim. siz gidin smallville'izi izleyin, lost'uzu izleyin. ne de olsa onlar çok gerçekçi. yerli olan herşeye bok atma ezikliğinizi bu diziden çıkarmayın. bırakın biz soner'in içtiği şarapla sırtını sıvazlayalım sen de sevdin diyelim. Kaptan ali'nin suratına tükürüp, cemile'ye abla al şu parayı çoluk çocuğa bir şeyler al elin bollaşınca verirsin diyelim. Bırakın osman'ı her gördüğümüzde içimiz cız etsin. Bu dizi gerçekçi değil ya, hiç sağcılar kumpas çevirmedi, solcular ölesiye dayak yemedi, zengin babalar statülerini korumak için oğullarını hiç dövmedi, hiç evli bir erkeğe aşık olunmadı...
küçüğünden yetişkinine oyuncuları ile fırtınalar estiren bir bölüm izlettirmiştir.
bir rol ne kadar iyi oynanabilir sorusuna cevap bu bölümdedir.
-osman yavrumun 'abi babam bizi evden atıyor ya!' demesi,
-mete nin cinnet geçirip evi ateşe vermesi,
-aylin in hayalkırıklığı ile restorantta attığı çığlıklar,
-cemile nin gözyaşları...
--spoiler--
son bölümde soner ilk defa soğukkanlılığını kaybedip, karizmayı çizdirmiştir. ama birazcık. olsun. o da insanmış, onu görmemize vesile oldu.
ayrıca aylin; öyle ananın ağzına edip, kıçını kıvırta kıvırta aşna fişnaya gidersen, böyle göt olursun işte.
(bkz: ilahi adalet)
--spoiler--
harika bir bölümdü.
Ali'nin meteyle tek kalınca attığı yusuf yusuf vücut diline harika yansımıştır.
Mete nin oyunculuğu ise harikadır. gözlerinde ki cinnet ve dehşet ifadesi muhteşemdi gerçekten.
Bütün oyuncular döktürmüştür bu bölüm.emeğinize sağlık.
bölüm harikaydı
yalnız merak ettiğim birşey var,yahu bu kızlar berrin ve aylin ne kadar sakin soğukkanlı ağırbaşlılar ben olsam babalarının dostunu 10 defa yolmuştum. hiç mi meteden öğrenmediniz mübarekler iki saldırın ağzını burnunu kırın yetmiş milyonun içi ferahlasn zaten babanız sizi kovmuş falan daha ne yapabilir. oh be.
yine muhteşem bir bölümle beni benden alan, çemberimde gül oya ve ikinci bahar gibi klasikler arasında yer almayı sonuna kadar hakeden, oyunculuğun ne demek olduğunu kendini oyuncu olarak nitelendiren şahıslara gösteren dizidir.
Dün akşamki bölümüyle türk televizyon tarihinin en heyecanlı, en gerilimli, en etkileyici bölümlerinden birini bize izletmiş dizidir. tüm duyguları alt üst etti. bütün oyuncu performansları harikaydı. ancak aras bulut iynemli adeta döktürdü. senariste, yönetmene ve tüm ekibe kucak dolusu tebrikler.
mete karakterinin performansıyla dün geceki bölümde tüylerimi diken diken ettiği, karşısında ağzım açık halde bakakalıp tir tir titrediğim, sıradan türk dizilerine göre 3 numara büyük olan harika dönem dizisi.
dünkü bölümle birlikte ne kadar iyi bir dizi olduğunu bana tekrar göstermiş dizidir. amma velakin aklıma birkaç şey takıldı;
-mete ile babasının evde yalnız kaldıkları sahnede mete zaten kolundaki* yüzünden zar zor yürüyebiliyorken ali kaptan neden her zamanki gibi iki tane geçirip çocuğu etkisiz bırakmadı?
-daha bundan 5-6 bölüm önce ali'nin bile kolaylıkla kırabildiği kapıları 5 dakika boyunca 3 polis kıramadı mı?
aklımda birkaç ufak ayrıntı takılmasına ramen dün geceki bölümü çılgın atmıştır. türk dizilerinin ne kadar önünde olduğunu bir kez daha göstermiştir.
mete en sonunda kafayı yedi. o değil de ben bu kadar samimi bir dizi izlemedim hayatımda. gözyaşlarıma hakim olamadım yemin ediyorum.
aylin soner denen ne idüğü belirsiz kodamanın yanından dönerken fonda çalan şarkı kimin lan? o ne güzel bir şarkıdır öyle. cuk diye oturmuş.
berrin'e acayip kıl kapıyorum. o ne kasıntı bir kız. ahmet peşinden koşuyor. sığır gibi hala beni seviyo musun diye soruyor ahmet'e. neyse fazla uzatmayacağım. osman da çok iyi. bütün oyunculuklar güzel. senaryoya bir şey diyemem ama dün sinirden ağladığıma göre demekki iyi bir dizi. evet kriter tüylerimin diken diken olması ve ağlamam.
Dün akşamki bölümüyle son bir-iki bölümdür bıraktığı yavan tadı alıp götürmüş dizidir. Gerçekten harika bir bölümdü. Mete'nin yeri ayrı, ki herkes ondan sözetmiş ben eksik kalayım ve Aylin diyeyim. Hatundaki yetenek o yaşadığı hayal kırıklığıyla yüzümüze bir anda çarptı. Hayal kırıklığı filan ama Aylin-Soner aşkını artık Berrin-Ahmet aşkına tercih ederim. Niye tercih ettiğimi söylemeyeyim diziyi takip edenler hemen hemen aynı düşüncedeler sanırım. Aynı şey Canım Ailemde Ali-Seyhan aşkında da olmuştu. Hıı tabi Ahmet Amina'yı kabul etmediği zaman sanki kendim boynuzlanmaktan kurtulmuşum gibi rahatladım.
Hakanın davudi sesli babasına hayran kaldım, mete geleceğin aranan oyuncularından olmaya aday, özellikle psikopat rollerde çok başarılı olacak, aylinde bi yapmacıklık var, son bölümde sonerin de aslında onu sevdiği teyit edilmiş oldu, berrinin burnunu dike dike genizden konuşmasına gıcık oluyorum, ali ise her yumruk yediğinde zevkten dört köşeyim, kadına helal köpekkkk diyerek öyle bi patlattı ki... Ama hala caroline aşiftesine bi tane sağlam yapıştıran olmadı, kaç bölümdür bekliyoruz hadi artık. Tabi bu arada muhtemelen haftaya baba-oğul arasındaki buzlar eriyecek. Kısacası şu anda en iyi dizi bu.
bu tip dizilerde amaç ne anlayamıyorum. şu ana kadar bu tarzda çekilmiş üç dizinin (bkz: çemberimde gül oya, hatırla sevgili, öyle bir geçer zaman ki) ortak özellikleri toplumsal kaosun güzel gösterilmesi yönünde. tabi birde yakışıklı, sol görüşlü öğrenciler, aşık olan ve aşkı uğruna herşeyi göze alan yeşil parkalı devrimci gençler; birde ne hikmetse hepsi birbirinden çirkin, adam kaçıran, gurup psikolojisiyle hareket ediyormuş gibi lanse eidlmeye çalışan bıyıklı sağ görüşlü öğrenciler. yani amacınız ne? sürekli sıkmadı mı aynı boktan konuları işleyip işleyip durmak. yetmedi mi, elinizdeki kalemi kullanıpta bu ülkenin gerçek sahiplerine giydirmeye çalışmak. yaptığınız iki yüzlülük değil mi? tamam en iyi siz sevişiyorsunuz, en iyi anarşizmi sizler çıkartabiliyorsunuz anladıkta, baydınız artık be. ha birde osman var dimi? melul mahsun, baygın bakışlı bir bebe. hani bazen birilerine yakıştırıyorsunuz ya sömürücüler falan filan diye. lan asıl sömürücü sizlersiniz be. beş yaşındaki bir sübyanı en dramatik sahnelerde gösterip toplumun vicdanıyla oynayıp reyting kaygısına düşen sizlersiniz. dizilerde kötülemeye çalıştığınız bizler değil. ha birde bu diziyi izlerken devrimci duygularını gaza getirdiğiniz ergenler varya, hepsi her salı kaçırmadan sizi izliyor. üzerlerinde lacoste marka che amblemli tösertler, converse marka ayakkabılarla. ha birde burger kinglerle tabi.