içinde en baştan itibaren öğrencisine yavşayan bir hatun bulunmaktadır.
inci öğretmen isimli hatun 10 bölümdür (5 bölümdür izlemiyorum gerçi ama değişmemiştir herhalde) mete ye sınırsızca asılırken bu ayyuka çıkmış birde sosyal mesaj vermeye çalışmıyor mu her öğrenciye yapıyormuş da bilmemneymiş de bizimi yiyosun hocam? resmen yavşadın lan liseliye?
bu da yetmiyor romeo ağaca tırmanıp toplantı basıyor, bütün öğretmenleri disiplin kurulunu tehdit ediyor... allah mısın lan sen? ben çok psikopat gördüm hiçbiri de bunun kadar azıtmamıştı. lan kafasını kırarlar öyle ibişin.
çevremdeki hatun kısmısının osmanı izledin mi, ay dün osman çok fenaydı, osman izleyip ağlıyorum triplerinden adını ciddi ciddi osman sandığım dizidir.
(bkz: osman)
ali sen var ya öl geber git artık başka bir şey demiyorum be. ah aylin yazık olucak sanada canım soner seni murat'a alıcak kesin. he bide ya hep mi küçükler azarı yer anlamadım berrin'e cemile tek bir laf söylemedi o kadar şeye rağmen aylin'e saydırdı da saydırdı valla anlamadım gitti bu işi. mete yine harikalar yarattı uçtum şahitlerim var dese yeridir artık.
--spoiler--
-adalet varsa ceza almayız.
+ya yoksa!
--spoiler--
cemile kızı kaçırılmış pencere önündeki tekli koltukta yalnız büzülmüş, ali kahvede ailesinden ayrı yapayalnız otururlarken düşündüm; hayat iki kişilik çıkılan yolu o iki kişilik yükle birlikte tek başına tamamlamaktır bazen. zira hayat, texti önceden eline verilmeden oynanan senaryosuz bir oyundur. ve o hayat oyundan ne öğrendiğinle daha çok ilgilenir rolünü nasıl oynadığından ziyade.
duygusala bağlamadan herşeye rağmen dimdik durabilmek gerek, işte cemilenin durumunun söylediği bu.
bu hafta iki mevzuyla dikkat çeken dizidir. yani dikkatimi çeken dizidir. şöyle; karolin in memelerinin küçük olduğuna yataktan kalkarken iliştirmeye çalıştığı sütyen kopçasına dikkat ederek boşuna uğraştığına karar verdim.
karolin "sana neler yapmışlar eli?" diyerek sarılırken ali yi çok kıskandım .... kimse bu soruyu bana sorup böyle içten sarılmadı... ağlamalı sıçmalı entry.
çok ses getiren bir dizi olduğu belli. sadece herhangi 2 bölümünü izledim. dizinin ilk haftalarda yayınlanan bölümlerini de, şurdan burdan duyma bilgilerle öğrendiğim söylenebilir.
anladığım da; ali dediğimiz "erkek" sıfatını haketmeyen kişiliğin, bir görüntü uğruna yani caroline için kendi eşinden, çocuklarından vazgeçişini anlatıyor.
aslında her şey açık seçik belli. günümüzde de böyle. beyinler, şekilciliğe aldanmaya o kadar meraklı ki; gerçekte bize değer veren insanları farketmemek pahasına kör olabiliyoruz. bu kadar acı.
hatıralar hayal oldu ile beni geçmişe götürüp, hayallere daldıran dizi oldu bu akşam itibariyle..film sahnesi izler gibi oldum. bitmeseydi de bu gece battaniyeme sarılıp 1 bölüm daha izleyebilseydim keşke dedim. gözümden bir damla yaş süzülür ama silen kimse olmazdı ve ben daha çok sarılırdım battaniyeme..
ali'nin bir türlü akıllanmadığı dizi. ulen ali, yedin o kadar bedduayı, nalları dikiyordun az daha, hala yok evimden çıkın, yok caroline, hanimiş de benim çemçüğüm ayaklarındasın. utan utan püü.
--spoiler--
- ahmet de şamaroğlanına döndü. yazık lan. önüne gelen ya azarlıyor ya dövüyor. rahat bırakın lan ahmet'i.
- osman'a bir replik veremediniz mi be koca bölüm? zavallıcık motor karşısında şaşırmak dışında bir şey yapamadı.
- haydi yavrum ahmet kurtar berrin'i diye beklerken, vecihi hakan halletti olayı. sonra ambiyansın ağzına sıçtı ama ne diyelim. bir rahat duramıyor, kurtlu. kabullen artık hakan. 'ben seni sevmiyorum ben ahmet'i seviyorum' says berrin.
- ulan hiç mi iyi, anlayışlı müdür olmaz şu dizilerde?
- inci hoca 'mete sorunlu bir öğrenci' temalı konuşmasını yaparken mete inci hoca'ya dalacak deyu çok bekledim. 'ne diyon lan sen sensin sorunlu, aşık olduk diye götün kalktı' falan dese ne süpersonik olurdu ama.
- 'ben kursa gelebileyim diye inci hoca bana mandolin aldı. çünkü benim mandolinimi babam sırtımda parçaladıııaağğağağağğağ!!' mete, delirmene kurban lan. ataklı serseri seni.
- murat da pek kibarmış yahu. gülümsemesini sevsinler.
- aylin, cınım, fazla uçma istersen. öyle anneye diklenmeler, yakında bunların hiçbir önemi kalmayacak zaten demeler falan... kalıverirsin eli böğründe valla.
- caroline, ah benim biricik sarı papatyam. ali'yi boynuzlaman çok iyi oldu çok da iyi güzel oldu. bundan ali'nin de haberi olursa beni daha da mutlu mes'ud edeceksin çemçüğüm. hele o neriman ve kemal'e solucan demen yok muydu... hele hele o kurduğun dil bilgisi yıldızlı beş pekiyi kıvamındaki cümlelerin... "demedi bana sen aeğli bizde kalıyooğ, demedi bana sen aeğli iyi? siz yalancı. yalan söyledi bana!" vay yavrum vay ya. caroline'e bak sen. bu bölümlük seni sevdim caroline.
- ali'nin ibnelikte sınır tanımaması part bilmemkaç: cemile ve çocukları evden atması. bir sonraki için osman'ın velayetini istemesi ve osman'ı cemile'ye göstermemesi diyorum. bahisler açılsın.
--spoiler--
bu bölümde tek duygulandıgım, içimin cız ettiği sahne; mete'nin pencereden odaya dalıp inci hoca ceza almasın diye anlattıklarıydı..
--spoiler--
inci hoca müzik kursuna katılmam için bana bi mandolin satın aldı çünkü benim mandolinimi babam sırtımda parçaladı!!
--spoiler--
daha ne denir ki.. of mete off..
berrin, koşmayı, gülmeyi, ağlamayı bilmiyor arkadaş. ayrıca bu kadar apolitik dangoz olup, olayın mantığına saniyesini harcamayıp, hakan rererö ahmet idealist demekten başka da bir yorumu yok, isterseniz eksileyin ama böyle.
hakan şeytan diyen diller lal olur. ne yapacaktı yahu sevdiği kız onu aşşağılasa da kızın esas sevdiğini de kurtarmış lan adam, bir de laf sokmuş çok mu? ne kadar pembeymişsiniz iki yüzlülük yapmayalım kardeşim hani aşkta herşey mübahtı. yalan mı söyledi çocuk?
çemile mahkeme celbinin yanında pencereden bakarken ağladın ya, canımdan can gitti. üzülme desem de olmuyor.
caroline denilen şırfıntı bilet ortada, valiz ortada basılıyor ve hala sevişme moduyla sıyrılabiliyorsa biz de banka soyar birde hala orda çalışırız bence. bu kadar hatayı kaldırıyor mu para silah mevzuları? ya da bana not, do not underestimate the power of the force*
bu balıkçı amcadan bir hallenenler, bir uyuz olanlar, gıcık olanlar birleşelim.
o değil de sen kızın gözünü elbiselerle şunlarla bunlarla boya, yemekte otel odasına girerken üstü kapalı erotik şaka yap, kızın yanlış anlayışına, seni masum iki örgülü ergen der gibi sırtlan gülüşüyle karşılık ver. aklına düşür, ve düşürdüğünü bil, sonrada, kardeşimle evlensene, diyebil. yok artık.
uzatmayacağım kalan sürede kendi kendime aliiiğğ pisliğine küfretmek istiyorum. orospu çocuğu demiyorsam terbiye bariyerlerinin aşılmasını hak etmediğinden değil, tamamı ile hasefe teyzeye sevgimden.
ama asıl sorun bu dizi sonrası ülkücü cenahın "ay aman işte hep solcular asil gözüküyo,yok efendim biz de asildik pek şekerdik asıl dava bizimdi" falan havaları..
yok kardeşim sizden yazar,yönetmen,entellektüel birikimi olan adam çıkmamış işte,bir tane de ülkücü çıkıp dizi yapsaydı o da izlenir ona da not verilirdi.
ayrıca o dizi de ne kadar sağlam bir yere dayanırdı o da belirsiz,dönüp duran temel ülkü amerikan filosunu korumak olduktan sonra..