alışveriş merkezlerinde dev ekranlarda izlenen bir dizidir. osman ın annesinin peşinden ağladığı sahnede izleyenler gözyaşlarına boğulmuşlardır. güzel dizi de neticede dizi yani. olayı 60 lı yılların türkiyesinde köy kahvesinde topluca köle isaura izleme kıvamına getirmeye ne gerek var.
oyuncularını takdir ettiğim dizidir ayrıca küccük osman öpülesidir, senaryosuylada gerçekten uzak değildir en azından diğerlerindekiler gibi adamın biri hem anasıyla hem kızıyla yatmıyo.
ağlak bir dizi olduğu için değil gerçekçi konusu, inandırıcı oyunculuğu, kaliteli senaryosuyla beğeniyi haketmiştir.
osmanı seçen ekibi de tebrik ediyorum. çok doğru seçim olmuş. anasından oyuncu çıkmış velet. bir de sevimli sıpa. allah yolunu açık etsin.
6. bölüm fragmanında gördüğümüz kadarıyla caroline denen kevaşenin yüzsüzlüğü iyice abarttığı dizidir.
--spoiler--
ali: bizim evde kalacak halin yok heralde.
caroline: neden olmasın?
ben: oha!
--spoiler--
yeni bölüm fragmanından anlaşılacağı üzere ölen kadın berrin değildir. ancak ali kaptan kızının yaralandığını öğrendiğinde karısına yardım etmek için avukat ayarlamaya çalışan bir devrimciyi azarlamaktadır. kendisi karısının başına bu kadar dert açmışken kendisinden yaşça küçük üniversitelilere sözde babalık dersi vermesi de ayrı bir ironik durumdur.
aynı zamanda dizi, o dönemin fakülte çatışmalarını sergileyen konusu itibariyle sözde vatansever birçok yazarı rahatsız etmiştir. dizinin yayınlandığı kanal ve yapımcısı sırf sol görüşlü olduğu için o yıllarda yaşamış bir birey gibi kaba etlerinden yorum uydurmalarına vesile olmuştur. nasılsa herkese ağzından konuşmamak gibi bir zorunluluk verilmemiştir.
kısacası bu gibi insanlar için beyin bedavadır. hoşgörünüz.
--spoiler--
-benim evde kalacak halin yok ya.
-neden olmasın.
--spoiler--
sağlı sollu vuracaksın caroline'nin ağzına. o ağzına fazla gelen dişleri dökülecek.*
karolin; o yatakta ölüp kalmanı dilerdim ama olan cemileye olur sen en iyisi taburcu ol ve hastanenin kapısından çıkar çıkmaz kerimin taksisi sana çarpsın öyle geber. tüğkleğ ne diyoğ sen biliyoğ? (bkz: yuva yıkanın yuvası olmaz) ali; sen ölme sürün, bu pırlanta gibi aileyi ne hallere düşürdün hemde sürüm sürüm sürün. cemile; kadersiz cemile, ben bir hata yaptımla başlayıp klasik mapus psikopatlarının eline bile düştün ya, hep o meymenetsiz kocan yüzünden. tamam gururuna yediremiyorsun ama kesinlikle boşayıp nafakanı çatır çatır çocuklarınla yemelisin. hocaya yakın iplikten uzak dur. osman; birgün dizi setini basacağım, seni 5 dakika yok edeceğim ve yanağında kocaman bir ısırık iziyle kalan sahnelerini oynayacaksın! aylin; o adamın olayını hala çözemedik sen temkinli olmaya devam et canım benim. berrin; forever ahmet diyorum, o züppeye tam olarak yapmak istediğim şeyi kantinin ortasında yaptın mübarek ellerinden öpüyorum. ayrıca ölemezsin ölmemelisin osmanın hali ne olur düşünemiyorum.
ve son olarak mete; sen gerçekten büyük bir insansın canım. ama hocana kapılıp hüsrana uğrama nişanlı çıkabilir, sonra buhranlara girer liseden mezun olamayabilirsin uyarmadı deme.
çok seviyorum dizisidir, yeni bölümünü merakla bekliyoruz.
Birgün kanalları gezerken, osman'nın haykırışlarıyla donakaldım ve dizi reklama girene kadar da o vaziyette kendimi kaybederek, osmanın büyük performansını izledim. Aman nazar değmesin o çocuğa, benim diyen oyuncu öyle performans sergileyemez..
türkiye'de kaliteli senaryoya sahip dizilerin çıkması gerçekten çok şaşırtıcı bir şey benim için.ki eminim bir çok kişi içinde böyledir.
eskiden; yeditepe istanbul,ikinci bahar,çemberimde gül oya gibi izlenesi diziler vardı,evet.
şu son bir kaç sezonda ya kitaptan uyarlanma,ya da amerika'dan ithal nur topu gibi dizilerimiz var.
mesela yaprak dökümü,mesela küçük sırlar...
küçük sırlar dizisi başlı başına saçmalık zaten.o ayrı bir konu.
neyse,gelgelelim salı günlerimi hüzne çeviren diziye.yani öyle bir geçer zaman ki'ye.
i̇lk başta diziyi izlemedim,çok ses getirince özetine bakayım dedim.özet bitti,dizi başladı yerimden kıpırdamadan izledim.
ara sıra böyle iyi yapımlar çıkıyor,evet bunu zaten söyledim.ama bu dizi konusu olsun,yaşandığı zamanı anlatma bakımından olsun,oyuncuları olsun gerçekten çok güzel olmuş.
öyle bir geçer zaman ki,umarım yaprak dökümü'ne benzemez.biteceği zaman da aklımızda kalacak bir şekilde,sıkmadan biter umarım,kanal, reyting yüksek geliyor diye saçma sapan konularla uzatmaya kalkmaz.
dizi anlatılmak istenen olayı çok iyi yansıtıyor,sanki kendinizi o zamanlarda yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.
bu yüzden izlenir zaten.
ama asıl izlenme sebebinin osman karakteri olduğunu düşünüyorum ben.çocuk hem çok tatlı,hem de konuyu küçücük yaşına rağmen resmen yaşıyor.annesinden oyuncu doğmuş diyebilirim sanırım :d
çocuğun önü çok açık.
hayır canım,sadece osman değil.berrin olsun,mete olsun,aylin olsun,ali kaptan olsun izlenir bu dizi.
caroline için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama nefret edeceğiniz kesin.he kadın iyi rol yapıyor,ona emin olabilirsiniz.
diziye başlayacaksanız,salı günü akşamınızı hiç bir şey yapmamaya ayarlamak zorundasınız,çünkü dizi izleyicisiyle öyle bir etkileşim kuruyor ki televizyonun başından kalkmak istemiyorsunuz.
geçen sene türk televizyonlarından bir tek aşk-ı memnu'yu izledim.onunda 2. sezonunu.1.sezona öylesine bakıyordum arada,perşembe akşamlarında boş zamanımı değerlendirmek için.
ama size asıl önerim,bu diziyi mutlaka izleyin.
sadece bir bölümüne denk geldim. ailevi ve sosyal bakımdan müşteki, kanun gereği sanık olan hamfendi hapise giriyordu ve ennio morricone nin once upon a time in america için bestelediği müzik çalıyordu.
edit: bunu niye eksiledin lan? valla çok merak ettim. eksileyen dönerse sevinirim.
küçük osman sayesinde bir anda fatmagül'ün pabucunu dama atıp tüm dizisever türkleri ağlama seansları için ekrana bağlayan dizidir.
o nasıl tatlı bir çocuktur, o ne şeker konuşmadır. o ne iç acıtan gözlerdir yarabbi!
osman içimi yakıyorsun osmaaan !
beynimin sağ lobuna yerleşmeyi haketmiş güzide dizi. bir dizide herkesin bu kadar uyumlu olması, rollere bu kadar yakışması ilginç şey doğrusu. uzun zamandır bir diziye kendimi kaptırıp da kötü rollere saydırmamıştım.
dizi izlememeye karar vermişken beni bu kararımdan döndüren yapım.oyuncu kadrosu gerçekten çok güzel ama o osman yok mu işte asıl ona hayranım ya.o nasıl bi' oyunculuktur tanrım.küçücük boyuyla şu an ekranda başrollerde oyuncuyum edalarıyla dolaşan birçok abi ve ablalarına on basar cidden.kaliteli bi' diziye benziyor şimdilik severek izliyoruz efendim.
son bölümde yengeye iyice gıcık olduğumuz, carolinden tiksindiğimiz, senaristlerin bizi şaşırtmaya çabaladığı dizidir. osman gene 1 numara. ama annesinin arkasından koşarken abisi mete yakaldı ve kucakladı ya hani. o da ne yav, osmanın belinde bir kutu var, tulumunun altından belli olyor. mikrofondur muhtemelen ama hiç dikkatlerini çekmedi mi? yoksa osmanı gerçekçi ağlatmak için o bölgeden iğne mi batırıyorlar çocuğa? yazık çocuğa yahu...
