daha dünkü veletlerin hakkında saçma sapan yorumlar yapmaması gereken futbol insanı. bak bana yavru, bu adam ömrünü futbolla geçirmiş. futbol bilgisinin yüzde biriyle senin fm'den öğrenebildiğin dandirik futbol kültürünü alt edebilecek bir adam bu.
maç esnasındaki yorumculuğu kötü olabilir, evet. kimse dört dörtlük olacak diye bir şey yok.
fakat türkiye'de futbola bu kadar aşık bir insan daha var mıdır, daha gelir mi, bilinmez.
aferin size, küstürün onu da, üründül'ü de küstürün. futbola dair güzel olan ne varsa küstürün.
hayata dair güzel olan ne varsa yok edin! bravo sizlere!
adam dumur olmamak için lafı ağzında eveleyip geveliyor, kesin yorumlar yapamıyor. "evet, tabii ki olabilir. maç içinde her şey olabilir." cümleleriyle yorumculuk olmaz. eğer yorumculuk buysa, bunu herkes yapar rahatça.
bu adamla neden ugraşırlar anlamış degilim.. günümüz futbolu çok yakından takip eden bir insan ve yaptıgı orumların çogona katılıyorum eleştirilerini her zaman dikkate alınması gereken bir insan..
yorumları, futbol mantalitesi beğenilmeyebilir ama bu beğenmeme saygı sınırlarını aşınca çapımızın ortaya çıkması mevzubahis yorumlardan daha vahimdir.
yıllar geçse de yaşlanmıyor.
hep 50 yaşında sanki.
keşke bütün işadamları ömer üründül gibi futbolu sevse, okşasa.
benim patronum ömer üründül olsa, hayali bile güzel.
sanki patronum olsa ve ben yanlış yapsam bana kızamaz, rencide edici bir laf diyemez. ne bileyim ben öyle tahmin ediyorum işte.
hakkında o kadar kötü şeyler yazılıyor ki, adam yinede saygı duyuyor eleştirilere. en azından bazı şöhret sahibi ibneler gibi mahkemeye koşup şikayette bulunmuyor.
Kollektif futbolu benimseyen, kanat akını varyasyonlarının ve uzun boylu forvet oyuncularının hastası, "yerinde oyuncu değişikliği, müthiş bir gol, şahane pas, ezine peynir, ovvv" gibi harikulade yorum sahibi, köşe yazarı, trt'nin kadrolu futbol yorumcusu sevgili ton ton ses.
ayrıca doğadaki sesleri kullanarak mükemmel yansımalar kuran yorumcu. bu adamın gollere verdiği tepkiler öldürecek beni.
11 temmuz tarihinden başlamak suretiyle lig başlayana kadar kafamızı dinlememizi sağlayacak yorumcudur. umarım yorumculuğu bu dünya kupasıyla birlikte bırakır; çünkü kehaneti tutmuştur, gençlerin önünü açması lazımdır.
dünya kupası'ndan önce bi bok sandığım ama dünya kupası oynanırken neredeyse her gün dinlemem sebebiyle nası bi yorumcu(!) olduğunu öğrendiğim kişi. vuvuzela ve ömer üründül yüzüden maçı sessiz izliyorum.
maksatlı bir yıpratma politikası uygulanmaya başlanmış spor adamıdır.fakat bu yıpratma kampanyasının başını hıncal uluç un çekmesi beni ömer üründüle karşı pozitif ayrımclığa itiyor. duyanlarda bütün yorumcular mükemmel futbol yorumluyor sanacak. ömer üründül bu ülkede futbolu en iyi bilen 3 yorumcudan biridir. kabul ediyorum hollanda maçında daha 75. dk da maç böyle biter demesi garipti*. fakat bu hatası bile onun oyunu en iyi okuyan yorumculardan olduğu gerçeğini değiştirmez. üstelik bu kadar abuk yorumcu varken ona böyle topla tüfekle saldırılmasını garipsedim.
uruguay hollanda maçı.dakkika 43.durum 1-1.
ömer üründül:şuanda maç ortada neyin ne olacağı belli değil.
dakkika 74.durum 1-3 hollanda önde.
ömer üründül:evet böle olacağı zaten belliydi.ben sölemiştim hollanda işi bitirdi.
dakkika 90+2.durum 2-3.
ömer üründül:şimdi... ben... nereden biliyim ne olacağını...
onu yıllardır takip edenler için klasikleşmiş deyimleri vardır.kanat kombinezonlarıyla depar kulvarlara sarkaraktan, orta alan çeşitlemeleriyle..., skor avantajı-dezavantajı, sırtı dönük oynayabilen forvet, pivot santrofor, alan daraltma, takım savunmasında zaafiyet, orta alanda pres yetersizliği, bloklar arası kopukluk vb... giderek gelerek vb fillere giderekten yaparaktan, eliylen ayağıylan diyeceği yerde elinnen ayağınnan diyerek türkçemize yeni kelime kalıpları sokmuştur. yabancı futbolcu ve takım isimlerini telaffuzları genelde yazıldığı gibi okuma şeklindedir. liverpul, mançester ,totenam, kameranezi can rayt filip vb....ancak sonuç olarak ömer baba kanımca türkiyede futbolu kemal belginle birlikte en iyi bilen kişidir. skor değil gerçek spor yorumcusudur. bu ülkede kahvede bile konuşamayacak onlarca spor yazarı varken, halkımıza futbolun nasıl okunması gerektiğini öğretmesi için kendisine şiddetle ihtiyacımız vardır.
