seda sayan'ın, programına malzeme edip reytingleri yükseltmesi için çatır çatır kullandığı adamdır. çıkmasın bir daha o programa, kadında şok olmuş ifadelerle, büyük bir ciddiyetle dinliyormuş gibi yapmacık haller...sırf her hafta programa konuk gelsin diye, yoksa anlattıkları seda'nın çok da tınında.
lan adam seda sayan da çıkıyor adama küfür ediyoruz bide bundan büyük küfür var mı arkadaş.eskiden ceviz kabuğunda çıkardı.şimdi iyice düştü.yakında evlilik programlarında görürüz amına koiim.
küçükken şaşkınlıkla hesaplamalarını izlediğim, artık her gördüğümde uçan adam sabri'nin meşhur olduğu programdaki stüdyonun en uç noktasına kaçışıyla kahkaha krizine girdiğim şahıs.
ilk başta, yeni çıktığı dönemde, doğruyu andırır bazı tespitleri vardı. bütün ilahiyatçılar karşısına çıkmış, buna taksi durağına yanaşmış korsan taksici muamelesi yapıyorlardı.
ki, yapmaya niyetlendiği şey, oyun oynaş işi değil; tasavvuftan anlayanların yapabileceği, alimlerin yapabileceği bir şey... teorik olarak mümkün - ilahiyatçılar ne anlar bu işlerden?- ama pratikte çok çok zor.
kendisi oynamaya kalktı. medya şovmenliğine kalktı. kur'an'la oyun olmaz. bu gidiş gidiş değil... boş işler bunlar. yok hükmünde...
canlı olarak tanık olduğum objektif programında bir profesor tarafından elif i çıkararak hesap yaptığı kanıtlanan dalavereci. programın uzaması üzerine haftaya devam edelim diye kapanan olayı ertesi hafta programa katılmayarak siee etiketini yapıştırdığım deyyus.
öncelikle şunu söyleyeyim; eskiden ben de büyük bir ömer çelakıl karşıtıydım ve buraya, onun hakkında entry giren %90'lık kesimin fikrinde olup, 'bi git lan kuranın şifresimi olur!' ve 'kimsin lan sen gelecekten haber verebiliyorsun?' gibi cümleler kurmuştum... fakat bir gün, 'ulan belki doğru şeyler diyodur ya' diye düşünüp uzun bir süre, objektif bir şekilde takip etmeye karar verdim ve 'aslında ne kadar mantıklı şeyler söylüyormuş lan adam' falan diyerek resmen hayranı oldum... neyse konuya girelim artık...
yahu herkes tutturmuş saçı da saçı diye! ne var adamın saçında? o kadar tuhaf ve bir o kadar komik saçlara sahip insanlar varken bu mu batıyor gözünüze? saçı güven vermiyor da bilmem ne... aşın artık bu ergen muhabbetlerini, büyüyün biraz...
ayrıca, kendisini doğru dürüst takip etmeden, dinlemeden, 'şifreci', 'kendi kafasına göre hesap yapıyor' falan denmeside, ayrı bir düşük zeka eseridir...
Bir kere; kendisi, asla ve asla sandığınız gibi 'kuran'ın şifresini çözdüm!' vb. gibi saçma cümleler kurmamıştır, sadece, 'kuran'ın şifreleri vardır' demiştir, ki bu çok doğrudur. kuran-ı kerim'de yapılan bir takım hesaplamalar sonucunda, kitabın binlerce yıl önce indirilmesine rağmen, geçmişten ve gelecekten haberler verebilidiğini görürsünüz... ömer çelakıl, işte bunu yapar ve bunu hiç bir zaman kafasına göre hesap yaparak, kafasından cümle kurarak yapmaz. zira söylediği her sözü ya da yaptığı her hesabı mutlaka sağlam bir belgeye (hadis-i şerif, bilimsel testler, deneyler vb.) dayandırır, asla ve asla boş laflar etmez. hemen her konuda, çok fazla bilgiye de sahiptir...
Ayrıca, çalışmalarından bahsederken de, 'yaptığım hesaplara göre bilmem ne tarihinde çok şiddetli deprem olacak' gibi bir şey demez, 'hesaplarıma göre bilmem ne tarihinde deprem olabilir' der, ve 'geleceği sadece allah bilir, ben sadece olabilir diye bir varsayım yapıyorum.' diye de ekler...
Yani; kendisi her konuda bilgisi olan bir prof. doktor olup, doğru şeyler söyleyen ve söylediği şeyleri mutlaka ve mutlaka çok sağlam bir kaynağa dayandırabilen, boş laf etmeyen bir adamdır. söylediklerinin tamamen bir varsayım olduğunu da ekler, 'kesin olacak bunlar' gibilerinden konuşmaz... kendisini benim gibi uzun süre ve objektif bir şekilde takip edersiniz söylediklerimin doğru olduğunu anlarsınız. kendisi hakkında bu kadar ileri geri konuşan insanlardan ben bile bıkmışken, kendisi hala nasıl bu kadar mütevazi ve sabırlı davranabilyor? diye düşünüp, ayrıca bu yüzden de tebrik ettiğim adam gibi bir adamdır...