" tanrı bizi çamurdan yarattığı zamanda
biliyordu işimiz dünyada ne olacak.
işlediğim günahlar hep onun emriyledir;
o halde kıyamette beni niçin yakacak?
yolumun üstüne bi tuzak kurdun
bir de diyorsun ki : yürü iznim var!
cihanda kudretin her şeye hakim
beni yürüten sen, adım günahkâr.. "
11. yy'da yaşadığını göz önünde bulundurunca çağının çok ilerisinde biri olduğunu anlıyor. Akılla bir konuşmam oldu
bir insanın şu anda bile bunun gibi bir rubai yazması çok güç, hayran olunası.
Kendi içmez, içeni kınamaya bayılır
Yüzünden aldatmaca, sahtekârlık yayılır
Şarap içmiyor diye, kasılıp gezer ama; Yedikleri yanında şarap meze sayılır.
şu dünyaya gelmiş en zeki insanlardan biridir. astronomi, fizik, matematik alanında yaptığı çalışmalar bir yana rubailerindeki zeka parıltısı müthiştir.
var mı daha ağır yük zamanı çekmek kadar?
yaşama sebebimsin, su kadar, ekmek kadar.
ayrılığın özlemin her şeyin bir hazzı var.
seni anlamak da güzel seni beklemek kadar.
ibn-i sina'dan sonra Doğudan çıkan en büyük bilgin kabul edilir. Matematik, fizik, Astronomi ve tıp ta çok büyük icatlara imza atmıştır. iran ve doğu edebiyatında rubai türünün kurucusudur.
ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok
Gönlünce de dönse , bu dünyanın sonu ne?
Okunup bitse de ömür destanının , sonu ne?
Yüz yıl dilediğince yaşadın diyelim ,
Bir yüz yıl daha yaşasaydın , sonu ne?
divan şiirinin yapay ,kalıplaşmış etkisi altında ezilen edebiyat yıllarında benim için fazlasıyla göze çarpan filozof.
Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.
Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye
Ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe
Aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen
Mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işte