77.
Ne güzel gün! Hava ne sıcak, ne serin;
Bir bulut, tozunu siliyor bahçenin;
Bülbül coşmuş, sesleniyor sarı güle:
Şarap iç şarap da yüzüne renk gelsin!
78.
Hayyam, günahım var diye tasalanma,
Bunun için dertlere düşmek boşuna.
Günah olacak ki Tanrı bağışlasın:
Rahmet neye yarar günah olmayınca.
79.
Şarap iç, bire birdir derde tasaya;
Ne bu dünya kalır, ne öteki dünya.
Ne serin ateştir o, ne can dolu su:
Çabuk ol, bulup içemezsin mezarda.
80.
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz:
Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz.
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer;
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
81.
hergün diyorum etmeliyim içkiye tövbe
bardaktan dolup taşmış badeye tövbe
lakin bakarım her yana gül mevsimi gelmiş
tanrım edeyim bari diyorum tövbeye tövbe.
(yanlış hatırlamıyor isem...)
82.
cennette huriler varmış, kara gözlü
içkinin de ordaymış en güzeli
desene biz çoktan cennetlik olmuşuz
bak bir yanda şarap, bir yanda sevgili.
83.
nehirlerinden şarap akacak diyorsun
cennet-i ala meyhanemidir
her mümine 2 huri diyorsun
cennet-i ala kerhanemidir.
84.
Durmadan kurulup dağılan bu yerde
Hiçbir dost arama
Güvenilir bir sığınak hiç
Bırak acı yüreğine konaklasın
Olmaza çare arama
Kimse sana gülmeden
Sen acıya gül, yaşamana bak
86.
şarap sen benim günüm güneşimsin!
öyle bir dolsun ki seninle içim
bir bildik görünce beni sokakta:
ne o şarap, nereye böyle? desin.
87.
dünya birkaç bilgisizin elinde
onlarca her bilgi kendilerinde
üzülme eşşek eşşeği beğenir
hayır var sana kötü demelerinde.
88.
Istıraptan belin büküldüğünde
Dünyanın üzerine ebedi bir gece çöksün istediğinde
Düşün bir çocuğun uykudan uyanışını ...
90.
Düşünce göklerinin baş konağı sevgidir sevgi;
Gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi;
Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar,
Bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi.
91.
sen içmiyorsan, içenleri kınama bari:
bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri;
şarap içmem diye övünüyorsun, ama,
yediğin haltlar yanında şarap nedir ki?*
kaynak:hayyam ''bütün dörtlükler'' 1982 baskısı (depoda buldum okuyorum)
92.
ömer hayyam ın bilinen çok rubaisi vardır. internette sağda solda yayınlananlar genelde yalan yada ömer hayyam a ait olmayan rubai lerdir.
93.
ne bilginler geldi, neler buldular !
mumlar gibi dünyaya ışık saldılar.
hangisi yarıp geçti bu karanlığı ?
birer masal söyleyip uyuya kaldılar...
böyle mi güzel anlatılır...
94.
Ey kör! Bu yer ,bu gök,bu yıldızlar boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!
95.
benim halimden haber sorarsan.
bir çift sözüm var sana, yürekten:
sevginle gireceğim toprağa,
sevginle çıkacağım topraktan.
96.
ben şarap içiyorum, doğrudur;
aklı olan da beni haklı bulur:
içeceğimi biliyordu tanrı,
içmezsem tanrı yanılmış olur.
97.
dünyada akla değer veren yok madem,
aklı az olanın parası çok madem,
getir şu şarabı, alsın aklımızı:
belki böyle beğenir bizi el alem!
98.
girme şu alçakların hizmetine,
konma sinek gibi pislik üstüne.
iki günde bir somun ye, ne olur!
yüreğinin kanını iç de boyun eğme. ( çok anlamlıdır.)
99.
için temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara?
100.
En iyi cevirisi sabahattin eyuboglu tarafindan yapilanmis.