melek: cuma namazlarına gittin mi? sekolo: ne? evet, ama çok değil...
melek: siz şuradan...
bir asır sonra...
melek: siz halen burda mısınız? sekolo: bana buraya geçmem söylendi...
melek: azrailin yine şaka yapası tutmuş... neyse bizimle gelin... sekolo: boş yere mi bekledim bu kadar?
melek: boş yere olur mu hiç... efendim, ne yapalım?
uzaklardan bir ses *: kızartın cezası kadar! sekolo: ama benim haşlamam güzel... bak melek... çek o elini, yarabbim, son bi şans...
hoş geldin bebek, yeni bir hayatın başlangıcındasın. geçmişindeki kayıt altındaki bilincini barındıran yeni bedeninle yaşamın devam edecek. et kemik bedeninle edindiğin şartlanmaların, bağımlılıkların, gurur, hırs, arzu ve duygularınla yaşamın rüya misali devam edecek. yeni yaşamında da geçmiş yaşamında terk edemediğin bağımlılıkların, gurur, arzu ve isteklerin yerine gelmedikçe yanacaksın. bu yanış odun kömür ateşiyle değil,hani evladını kaybeden ananın yanışı gibi olacak. yeni yaşamında başarılar...
saçma sapan başlık açıyordun, kutsal olan her şeyle dalga geçiyordun, bir akıllı sen vardın dünyada. birazdan göreceğiz mecnuni, el mi yaman bey mi yaman.
ohooo, nerde kaldin? ben onca dolapla cok yasamazsin diyordum... cenazene kimse gelmedigi icin kimseden helal alamadik. o yuzden seni cehennem bekleme salonuna alacagiz, evraklarini doldurunca getiriver bir degerlendirelim...