hayattan beklentisi kalmamış bir insanın söylemi olabilir. hayatta ki tüm değer verdiği şeyleri kaybetmiştir bu kardeşimiz ve bi beklentisi yoktur. dolaylı olarak yaratıcısına bi an önce geri dönmek istiyordur, biz biz olalım böyle insanlara yardım edelim. hayatta hiç bir umutlar tükenmez.
felçli yatalak bir insanın 7 sene boyunca her gün tavanı izlerken yaptığı şeydir. Allah kimseyi elden ayaktan düşürmesin. kimseyi kimseye muhtaç etmesin.
Hayattan bıkma isteği ile beraber gelen içinde bulunduğum durum. belki geçirir diye antidepresan kullanmaya başladım ama sonuç alabilirmiyim bilmiyorum. tavsiyesi olan yazarlar yeşillendirsin.
Aslında çoğu zaman ölümden korkmaktır.
Ölümü arzularken ölümden korktuğunu farketmezsin bile.
Yine de bazen hızlıca olup bitsin dediği olmuyor değil insanın.
Sonumuzun ne olacağını biliyoruz;ölüm. Sonucu arzulamaktır.
Sıkıcı bir filmin bitmesini istemektir eğer arzulamaksa...
Bazen filmler güzel olur matrix gibi, orta dünya serisi gibi...
genç yaşımda içinde bulunduğum durum. insanları sevmiyorum, mevcut hayat düzenini de. geriye ya çekip gitmek,dağlara-tepelere-çöllere kalıyor, ya da intihar etmek.
Hiçkimse ölümü uğruna ölecek kadar isteyemez. Çünkü ölüm bir belirsizliktir ve insanın hoşlanmadığı şeylerin başında belirsizlikler gelir. Ölümden bahsedince biraz olsun huzursuzlanmayan insanın insanlığından şüphe ederim..
Yorulup, tiksinip, bitip bırakıp çıkmak istemektir.
Öyle bi arzulamak ki hem, hakan günday'ın dediği gibi, "çok şey gördüm beni yüzüstü gömün" diyebilmek..
Belli bir yaştan sonra olan durumdur.
Huzurevine bir ziyaret için gitmiştim. Orada yaşlılar ile sohbet etme şansım oldu.
80-85 yaşından sonra ölmek için dua ediliyormuş. Yaşlandıkça Vücudu taşımak ağır geliyormuş.
Ölümü arzuluyorlarmış.