uc cesittir
agoni dedigimiz can cekisme safhasından sonra beyin sapında meydana gelen ölüme tıbbi ölüm denir.
agoni dedigimiz can cekisme safhasından sonra beyin soganında meydana meydana gelen ölüme hukuki ölüm denir.
dert ve sıkıntı icinde yasamaya yasarken ölüm denir.
beynin durduğu fakat reflekslerin hala yetisini kaybetmediği olaydır. kişi ölünceye kadarki davranışlarına göre bir not alır. not ortalamaya vurulur, ya kemale erer ya da...
yasamin sona ermesidir en basit söylenisiyle.
ama biraz daha derin düsünüldügünde konu hakkinda yorum yapan bizlerin, kesinlikle net olarak tarif edemeyecegi olgudur ayni zamanda.
yani tecrübesizlik..
ne yazik ki tecrübe sahipleri bu konu hakkinda yorum yapamiyor.
c.a: gençler ben size bi kıyak yapayım sınavları verirseniz iki tane rus
sayborg: abi rusları peşin alalım söz vercez
- hadi abi asıl kıyak bu
c.a: yok olm çalışmayana ekmek yok
sayborg: abi sınavlar şubatta beee
- şubata kim öle kim kala
c.a: şunun şurası iki ay olum göz açıp kapayıncaya geçer sonunda değecek çalıştığınıza bak o kadar söylüyorum.
c.a 38 yaşına girdiğinin 3. günü (dün gece)öldü...
öldüm!
bedenimin etrafında ağlaşan insanlar var. tüm sevdiklerim bir yerlere kapanmış ağlıyor.
Bedenimi yıkıyorlar!
tertemiz geldiğim dünyadan yine tertemiz gidiyorum.
Çenemi bağladılar!
ve bilimum yerlerim de pamuklar var.
Buz gibi bir vucut!
ölümümün üstünden saatler geçti ve bedenim soğudur, bembeyaz bir tenim var.
Kefen!
tertemiz bedenimi yine tertemiz bir beze sardılar. en yakınlarım son kez yüzüme yüzünü sürüyor.
Dört kollu gemi!
sevdiklerim bana son yolculuğum da eşlik etmek için bir birleriyle yarışıyor. herkes sırayal taşıyor cansız bedenimi.
Toprak!
tertemiz çarşafa sarılmış bedenimi buz gibi olan toprağa koyuyor babam abimin yardımıyla ve annemim haykırışlarını duydum.
Sırayla dizilen tahtalar!
çocukken tenim incinmesin diye en hassas şekilde beni yıkayan babam, şimdi üstüme örtülecek toprakla bedenim incinmesin diye tahtaları diziyor yüreğinin yarısını bedenimde bırakarak.
Toprak!
herkes sırayla üç kürek toprak atıyor üstüme... hey durun hani severdiniz beni neden şimdi yok ediyorsunuz.
imam!
dur imam efendi biliyorum; Allah bir'dir, hz.muhammed(s.a.v) onun kulu ve elçisi'dir.
Ahiret!
Son durak...
adli tıpta genel olarak şu iki başlıkta incelenir;
1- somatik ölüm: spontan solunum ve dolaşımın tam ya da devamlı durmasından sonra beyin sapındaki vital (yaşamsal) merkezlerin fonksiyonlarının kesilmesi ile oluşur. somatik ölümün ortaya çıkması ile dokularda yaygın bir anoksi (vücuttaki oksijenin bitmesi) oluşur ve bir süre sonra hücrelerdeki metabolik olaylar sona erer.
2- hücresel ölüm: nükleer patlamalara bağlı çok istisnai durumlar dışında somatik ölümle eş zamanlı olarak meydana gelmez. en duyarlı hücreler bile bir kaç dakika yaşayabilir. deneysel olarak somatik ölümden 3 saat sonra bile kasların uyarı verilmesi ile kasılabildiği, göz bebeğinin ise ölümden sonra 20 saate kadar açılıp kapanabildiği gösterilmiştir. ancak bir süre sonra tüm hücrelerde geriye dönüşü olmayan bozulmalar olacak ve bütün hücreler ölecektir. somatik ölümden sonraki bir kaç saat süresince anaerobik (oksijensiz yaşayabilen) kimyasal olaylar görülebilir.
Ölümü çalışırım, ve yorum yapabilirmiyim
- hayat hiçbir zaman istenildiği zaman yaşanmaz,
Basit bir kaydıraktır tepe aşağı giden
tek ve son ana yönelik.
boşu boşuna geciktirmeye çalışıp kaçmanın lüzumsuz olduğu, herkesin tadacağı, ne hissettirdiği bilinmeyen tek duygu. tek yapacağımız, sermayeyi iyi hazırlayıp, öbür tarafta verecekli olmamak.