Babamın ölüm acısını tamı tamına on senede atlattım. Artık onun arkasından ağlamıyorum. Çok uzun sürüyor geçip gitmesi. Ama cidden ölmezseniz inanılmaz güçleniyorsunuz. Babamdan sonra ölen kimsenin arkasından ağlamadım bile doğru dürüst.
Seneler,seneler evveldi;
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı,bileceksiniz
ismi Annabel Lee;
Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekden başka beni.
O çocuk ben çocuk,memleketimiz
O deniz ülkesiydi,
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee;
Göklerde uçan melekler bile
Kıskanırdı bizi.
Bir gün işte bu yüzden göze geldi,
O deniz ülkesinde,
Üşüdü rüzgarından bir bulutun
Güzelim Annabel Lee;
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni,
Mezarı ordadır şimdi,
O deniz ülkesinde.
Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskandı bizi,_
Evet!_bu yüzden (şahidimdir herkes
Ve o deniz ülkesi)
Bir gece bulutun rüzgarından
Üşüdü gitti Annabel Lee.
Sevdadan yana ,kim olursa olsun,
Yaşça başca ileri
Geçemezlerdi bizi;
Ne yedi kat gökdeki melekler,
Ne deniz dibi cinleri,
Hiçbiri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee.
Ay gelip ışır hayalin eşirir
Güzelim Annabel Lee;
Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar
Güzelim Annabel Lee;
Orda gecelerim,uzanır beklerim
Sevgilim,sevgilim,hayatım,gelinim
O azgın sahildeki,
Yattığın yerde seni .
Atlatma degilde, hafifletme yollarindan biri, belki de en dogrusu budur:
Insan denen varlik, genel olarak beyinden ibaret. Her sey beyinde basliyor ve bitiyor. insanin kenidisini var "sanmasi" beyinde noronlar arasi olusan bi tür biolojik reaksiyon. Ve bu reaksiyon sonrasi beyinde "ben varım, ben istiyorum, yapiyorum... ve s" hissi olusuyor. Beyin bu "ben varım" hissini dogumdan baslayarak ta ölene kadar inkisaf ettiriyor. Ve bu "hiss" maddi olmadigi icin, ebediyyen var olacak ve bunun adı da dinde "ruh"tur. Kendini yine kendi boyutunda artik "maddi" hissedecek. kendini de hissettigi gibi kalacak, yanlis-dogru kabul ettikleriyle.
Ölüm olayı ile beyindeki hücreler canliligini yitiriyor ama bu "ben varım" hissi maddi olmadigindan ve suur olarak kalmis oldugundan, bizim düsünce boyutunu algilaya biliyor. Din ile ilgilenen olanlar icin bazi hadisler:
Muhakkak ki ölülere dirilerin haberleri gelir. Daha önce bir yakını ölmüş, olan hiç bir kimse yoktur ki ona geride kalan akrabalarının haberleri gelmesin. Eğer gelen haber iyi ise sevinir ve ferahlar; kötü ise o zaman da üzülür.
Dirilerin amelleri ölülere arz olunur. Eğer bir iyilik görürlerse sevinir, birbirlerine müjdelerler; bir kötülük görünce de, Allah’ım onu ondan geri çevir, derler.
Not:
Türkiyeli degilim ve türkce yazmada zorlaniyorum. O yüzden imla ve anlatim hatasi ola bilir. Umarim esas anlatmak istedigim mana, bazi arkadaslara istikamet vermis olur.
Babam ölüm döşeğinde, doktorlar ümidi kesti ve kendinizi kötü son a hazırlayın dedi. Oysa bilmiyor ki buna hazırlanmak bile imkansız, dilim varmıyor ama kötü son gelince hayattan kopacağımı biliyorum. Koskoca daglar gibi babam gidiyor be ne demek hazırlanmak?
ne demek alışmak? ne demek unutmak? Ben bilmiyorum bunlar ne demek?