bazen iyi ya da kötü hiçbir anlam bulamayınca da istenen, aslında ben hayatımda her yoldan geçtim her şeyi gördüm diyebilecek herkesinde kafasında geçirmiş olması gereken durum. bazı zamanlar duyarlılığın göstergesi bile olabilir.
Yok olmak istemektir, sadece bulundugu durumdan, ortamdan, yasadigi yada hissettigi seylerden kacmak ister. Onu bir cozum yada cikis yolu olarak gordugu icin.
içinde bulunduğum durum. tamam abi şurası kesin hayat çok değerli, bir sürü güzellikle saklı falan filan ama ne var beni yarına bağlayan mesela ne var,bi hayalim mi beni şartlara bağlı olmadan kan bağı olmadan bir 'O' mu. ha tamam bekle hemen gelmez ama yok kendimden nefret ettikten sonra ben gelse ne olur ki, aynaya bakmaya korkarken, gelecekten korkarken her bi boktan korkarken gelse ne değişcek ki. hayatın ne olduğunu anlayalım O'na ulaşalım dedik ama zaten bizi sevmiş olsaydı böyle şanssız yaratmazdı demi. belamı versin o ancak büyük bi acıyla aklım başıma gelir benim. bırakıp gitsem ya lan bu dünyadan neyi bekliyom ki.
arada cereyan eden ruh halidir. gelip geçicidir. ama ciddi ciddi düşünebilirsiniz. gidecek, kalacak, gülümseyebileceğiniz bir yer yeriniz kalmadı diye düşünürseniz işiniz zordur. ciddi ciddi düşündüğüm oldu fakat yaşayarak pek bir şey kaybetmeyeceğimi, hatta çok şey kazanma şansım olduğunu düşündüm. sol tarafımda tanrının olduğunu hissetseydim, dünyada ona kavuşmadan yaşamayı mı, yoksa bir an önce ona kavuşmayı mı isterdim bilmiyorum. tek bildiğim onu hissetmediğim. yine ölmek isteyeceğim fakat yine çok şeyin düzeleceğini düşünüp vazgeçeceğim.
bir devrimci için teslim olmak ile ölüm arasında kalındığında gerçekleştirilen eylemdir. bir de gülümsemek vardır, tabi. çünkü gülmek, devrimci bir eylemdir.
--spoiler--
De ki; Allah yanında ahiret yurdu (cennet) başkalarının değil de yalnızca sizin ise, eğer iddianızda da sadık iseniz haydi hemen ölümü temenni ediniz, ölmeyi cana minnet biliniz.
--spoiler--
isyan olarak değil de büyük bir aşkla istemektir benim için. hele ki şu sıralar ve uzun zamandan beridir. dünya bana göre değilmiş iyi anladım. o'na verecek hesabım, konuşacak mecalim yok mahcubum biliyorum.. ama ulaşmak istiyorum artık o'na.
Kurtuluştur aslında.. Yaşadıkça canın sıkılır, hep moral bozukluğu.. Hele ki benim gibi orospu çocuğu bir baba varsa.. Hümanistsen komple sıçtın; hayat artık bir işkence arenasına döner... Herşey, herkes duşmanın oluverir bir anda. En yakınlarını bile düşman varsayarsın... Aslında çok da abartmamak gerek intiharı; imanınız çok da kuvvetli değilse.. Doğum anına a noktası dersek ve b noktasını da ölüm varsayarsak; a noktasından herkes ve herşey illa ki b noktasına gidiyor. Aradaki mesafe herşey için ayrı ayrı... Kimine 80 yıl, kimine 15... Elimizde olmayan bir sure bu.. Dünyada her gün 80 bin kişi oleceğini aklının ucundan bile geçirmezken çat gidiyor.. Günde toplam 400 bin kişi ölüyor... Günlük 400 binde bir çok ds fark etmez he?
komiktir. çünkü o an size sayısal loto'dan para çıktığını öğrenseniz mesela, hooop geri vites. ne kadar dürüstüz di mi kendimize karşı. bu sadece bir örnek.
arada sırada insanın aklını kurcalayan eylemdir.
ama iş ciddiye binince yani hastalık veya ölümle birazcık burun buruna bile gelince bu istek hüsranla sonuçlanır.
Insanin baska bir care bulamadigi zaman kafasinda olan dusunce. Ama biliyordum bu en kolayiydi her seyden kacmak ve en onemlisi kendimden kacmak. Bencilikten baska bir sey degil.