artık otobüslere,minibüslere filan biniyolar. gördüm. vallahi. bi tanesi misal, minibüsteydim camkenarında oturduğumçün pencereyi sonuna kadar açmadığımdan dolayı bana diklendi. karşılık verince 'bana el kol hareketi yapma!' dedi. argoyu da sökmüşler. nah bu kulaklarımla duydum.
misal bazıları da vergi dairelerinde çalışan angut beyinliler oluyor. geliyo , bilmişlik taslıyo, yıllardır tek yaptığı iş tebligatta bulunmak olan bu adam kalkıp size mevzuatı hiç bilmiyormuşsunuz gibi ukalalık taslayabiliyo.
alsancak ,karşıyaka ve en sonunda bostanlıya açılmış olan levent piriştina'nın sahibi olduğu über mekanlar zinciri. özellikle bostanlı'daki dekorasyonu ,ortamı ve müzikleriyle alkollü gecelerimize yeni bir heyecan getirmiştir.
döneminin en sağlam en dişe dokunur edebiyat dergisi. biraz önce arşivi karıştırırken şubat 99 sayısına denk geldim, dört-beş sene önce sahaflarda bulabildiğim bütün sayılarını toparlamıştım bu dergini. her neyse şubat 99 sayısına şöyle bir göz atıp, bir kısmını tekrar okuyunca bu derginin ne kadar değerli olduğunu tekrar anladım. öyle bir dergi ki şubat 99 sayısında can yücel var, ece ayhan var, met-üst var, şebnem işigüzel var, metin celal var, ihsan oktay anar var, küçük iskender var, eşber yağmurdereli var, orhan alkaya var, gani müjde'nin en sağlam işi isim şehir hayvan bitki var, murathan mungan var ve daha niceleri, birbirinden güzel okur mektupları, röportajlar hatta cüneyt özdemir bile var. daha eski sayılarında daha ne isimler var, bu isimler sadece isimleriyle değil - ki kimilerini hiç sevmem bile- dergiye katkılarıyla da doyurucu işler ortaya koymuşlar. bir daha böyle isimlerin hepsi bir araya gelip böylesine güzel bir dergi daha ortaya çıkarırlar mı, bilinmez.
Alaçatı marinada da bir adet açılan mekan. Yeni açıldığından mi yoksa henüz sezon adam gibi açılmadığından mi bilinmez çok fazla bir doluluk yoktu içinde.