-şey. işin özü ben senden hoşlanıyorum. benimle olmanı isterim.
+ben de senden hoşlanıyorum. evet diyorum.
-inan hep seni mutlu etmeye çalışacağım. çünkü seni seviyorum.
- benimle çıkar mısın?
+ evet.
- Nasıl, hemen mi evet, düşünmem lazım, bana biraz zaman ver falan demeyecek misin? Kızım türk değil misin sen ?
- hayır, aslen Finlandiya'lıyım.
+ vay amk. Farkında olmadan neler başarmışım lan ben .
evin 50 metre ötesinde gelen sesten çok daha iyidir. ulan sabah sabah o kadar yüksek ki sesi hakketen bu kişilik haklarına saygısızlık. elhamdülillah müslümanım ama kimseyi rahatsız etmeye hakları yok.
-...ama baştan söyleyeyim ben çok yükseklere çıkamıyorum.
+aaa neden?
-bilmiyorum yüksek hava çarpıyor bana. sonra yükselen sıcak hava soğuk havayla karşılaşınca gözlerimden cephesel yağışlar damlıyor.
+sen şimdiden uzaya çıktın yavrum.
-benimle çıkar mısın ayşe?
+ay bilmem ki şey evet yani aslında ne desem ki ama şimdi birden söyleyince böyle hımm ıııı bık bık bık.
-bir sus bir sus.ikimiz de aynı katta oturuyoruz, asansör bekleme diye dedim!
+seni seviyorum buket benimle çıkar mısın?
-evet
+al
-bu ne ?
+üç bin dolar. dün gece oturdum hesapladım. olası bi 5 yıllık ilişkide kolasından tatiline, yemeğinden hediyesine sana harcıyacağım meblağ... yekün olarak al, bırak peşimi...
-saysam ayıp olur mu ?
+estağfurullah yolda bulsan sayıcaksın... hakkın bu para...
-benimle çıkar mısın?
+evet.
-ciddi misin?
+evet.
-bak...
+ee evet.
-ya sen var ya adamsın, adamın kareköküsün, elden gel ortak. (eğilerek apış arasına parmak şıklatılarak mucccuk! yapılır)
kendisini hayır cevabına şartlamış bir bünye için o söz, eş zamanlı bir gaf olarak ağızdan çıkabilir.
- benimle çıkar mısın?
+ evet
- ama şimdi düşünmeden karar vermeseydin
+ hıı? nasıl yani?
- yani tamam, istememeni anlarım ama sonuçta biraz sank.. nee evet mi dedin sen lan?
+ evet lan!
- gel ulan sarılcam aşkım benim, yerim seni lan!