Pazar günü yayınlaniyordu babamla maça gider akşamada bu programı izlerdik ertesi gün okul olduğu için içimde bir sıkıntı olurdu özledim be o günleri 7-8 sene geçmiş.
her anı komik diyaloglarla doluydu. ne zaman ki yeni oyuncular dahil oldu, bir anda dibi gördüler. yeni oyuncuların ne yazdığı ne de oynadığı skeçler komikti. ama insan özlüyor böyle kaliteli programları.
ibrahim, eser ve oğuzhan üçlüsünün mallaşmadığı ve ruhunu acuna satmadığı dönemlerdi. gerçekten o dönem ruhlarını ve emeklerini ortaya koyan , başarıya aç olan üçlülerdi. şimdi ise paraya doymuş , saçmasapan espriler yapan bir üçlü haline geldiler ne yazık ki .
bi zamanları popi tv programı.
burada oyuncu olabilmek için yalnızca 2 şey gerekiyordu
1. yılmaz Erdoğan akrabası, eşi dostu vs olmak.
2. 3-4 kelime Türkçe konuşmak.
özellikle de yılbaşı bölümlerini izlemekten müthiş bir keyif aldığım programdı. güzel zamanlardı; kuruyemiş, patlamış mısırın keyif verdiği zamanlardı.
Güldür güldür'ün amatör versiyonudur. Lafını unutmalar, textten okumalar, sadece arkadaşlarına gönderme yapmak için yazılmış senaryolar, kötü oyunculuklar...uzar gider.
yerini hiçbir şeyin tutmayacağı programdır. oranın havası çok iyi be. Murat Eken.. Adamda ne zeka, ne kalem, ne oyunculuk varmış.. saçını kestirdiği skeçte(kızdan ayrılma yöntemleri skeçi) karizması da tavandı.
yılmaz erdoğan salonda kasım kasım kasılarak oturduğu sürece izlenmeyecek olandır. oynayan çocuklar esir de yılmaz onların efendisi gibi bir absürt manzara.