başarısızlığın, başarıdan daha fazla alkış ve reaksiyon alması ilginçtir. artık skeçlerde, "unutulan senaryo" bölümü gibi bölümler kronikleşmiş adeta senaryonun parçası olmuştur unutulan ikinci sayfalar...
ben ilk çıktığı günden beri diyordum. ''böyle basit dandik lise, ilkokul tipi programları kimler izler ki? 13 bölüme kalmaz kaldırırlar...'' etrafımdakilerden çok tepki alıyordum çünkü hepsi en az bir kere de olsa izlemiş ve çok beğenmişlerdi. dandik dandik skeçler, sunuculuk namına bi boktan anlamayan tombul salam kılıklı çocuk, onları alkışlatan yılların tiyatrocusu ve herşeye gülen bikaçyüz seyirci...
yılmaz erdoğanın cem yılmaz vari havalarla sahneye çıkması milleti coşturmaya çalışması falan.. dikkat edin her espriye önce yılmaz erdoğan gülüyo milleti gazlıyo ondan sonra çoluk çocuk ahali gülüyo. seyircilerden biri beğenmediğinde de onu tatlı sert azarlıyo milletin içinde küçük düşürmeye çalışıyor... tamam erdoğan bir sene içinde reklamını iyi yaptı para da kazandı kazandırdı ama yeter bu kadar.. gerçekten sıktı abi...
bu sezonun son sezon olmasını dilediğimiz programdır. denildiği gibi replikleri unutmak artık doğal bir hal aldı. sanki içerde textleri şöyle bir gözden geçirerek çıkıyorlar sahneye. nasıl olsa unutunca gülüyor salaklar, daha sempatik oluyor eheh meheh diye düşünüyorlar. ve yılmaz erdoğan da bu gülmeleri, replik unutmaları normal karşılıyor. ayrıca skeç aralarında yılmaz erdoğan ın sahneye çıkıp çocuklara bildiğin en ayıp kelime hangisi söyle bakim hehe , bu skecin ana fikri neydi? diye sorması ayrıca denyoca oluyor. yapma yılmaz abi. biz seni bana bir şeyhler oluyor ile, sen hiç ateş böceği gördün mü ile, bir demet tiyatro ile sevdik. bu nedir allah aşkına?
sezon finalinde mehmet ali birand'ı konuk etmiş programdır. mehmet ali birand canlandırıldığı gibi yine konuşma yaparken de saçmalamayı başarmıştır.
- ben aslında hiç "ııı" lamam.
- e tabi heyecandan dolayı bazen "ııı" ladığım oluyor. *
lan olm oyuncu metni unutur mu?! hadi diyelim ki unuttun, o yüzündeki yavşak gülümseme de nedir? içeri gidip texti almalar, okumalar felan. peki seyirci, sen niçin metni unutan bu sümüklüleri alkışlarsın? espri yaptılar güldük, sövdüler güldük, unuttular güldük, osurdular güldük... madem sen gülmeye bunca meyillsin bu tırt programda ne işin var. aynanın karşısına geç ve gül, paranda cebinde kalsın. delüler, manyaklar.
eğlenceli bir proğram aslında. biraz amatör bir havası var ama, olsun. zaman zaman beni de güldürebiliyorlar. herşeye gülemeyen bir yapım olduğu halde.
geçenlerde çocukların yer aldığı skeçlere yer verdiler. o bölüm çok hoşuma gitmişti. o esprileri yetişkinler yapsa gülmezdim zaten. çocukların ağzından çıktığı için gülünç geldi. hatta ara ara izlerken utandım bile kendi kendime. bu çocuklar nerden biliyor böyle şeyleri ya, diye düşünerekten.
kanal d'nin kendisi bile onca "hebele hebele bakın komiklikten geberiyoz" promosyonlarına rağmen, ne bayık bi program oldugunu bilmektedir; zira geni$ aile adlı dizisinde bir aile tv seyreder, kamera televizyona döner, nevet; çok güzel hareketler bunlar oynamaktadır lakin söz konusu aile bile bön bön ekrana bakıp çay içmektedir.
canım ülkemde tutulan her programda olduğu gibi, bunlar da işin suyunu çıkardılar..
tabutçuyla, hıyarlı babayla başladıkları yolculuklarında reytingleri kaptıkça o kadar bozuldular ki, sonraki bölümlerde fordus maganduslar, çatalını gösteren tesisatçılar, barlarda kızlarla yatak muhabbeti yapan ersinler vs. çıktı meydana.
her skeçte, "aşkım" rekorları kırıldı..
sonra yine canım ülkemde tutulan bir diğer durumla karşı karşıya kaldık. bu tabiki de, mevzu bahis kişiliklerin birbirleriyle aşk yaşamasıydı. oğuzhan'ın hikayesi burada devreye girdi. diğerleri arasında da benzer ilişkiler kur(dur)uldu.
sonra, eser ve bazı oyuncular, meyhanede görüntülendiler.
falan da, filan..
şimdi ise reytingler düşüşe geçti diye zannediyorum. millet bıktı artık..
yani reytingler düşüşe geçtiğinde, ülkemde uygulanan hemen her taktik uygulandı..
bakalım bundan sonra ne olacak.
(bkz: merakla bekliyoruz)
nolur bitsin artık bunlar dedirten komedimsi,maalesef ailem izliyor bir kere şöyle bir göz attım,küçük çocuklar çıkmışlar mutfak oyuncularının bir skeçini oynuyorlar heralde(hangi mantıklı insan çıkardıysa artık) küçük bir kız, oğlana eve gidelim ibreyi ikiyüze vurduracam dedi(aha dedim herkes sus pus olup mahçup olacaklar,nerdeee) herkes bastı kahkahayı, sen bir çocuğu televizyon karşısına çıkartıyorsun muhtemelen o çocuk bunun anlamını bilmiyor sadece sevimli olduğunu düşünüyor ya da ( aha salaklara bak lan hakikaten burdayken ne desek millet gülüyor demiştir.)
bir bölümdeki kaliteli sekç sayısı 2'yi geçmeyen ve seyircileri oluşturan güruhun olur olmaz herşeyi alkışlaması, olur olmaz herkesi selamlaması bağrına basması, yılmaz erdoğan'ın da olur olmaz her oyundan her skeçten sonra olur olmaz kişilerden bebelerden yengelerden teyzelerden amcalardan dayılardan çocuklardan fikir sorması, oyun ile ilgili yorumlarını sorması ve bu güruhun saçmasapan tepkileri ele avuca gelmez cevapları ile beni çıldırtan, ve bu konuda eminim yalnız değilim, beni hayattan soğutan dizi hede vs.
bence simdiye kadar seyrettigim en kötü komedi programi. espriler genellikle yapilan önermeye yanlis sonucu cikartmak bazinda, ancak gene de tarzlari cok banal. bir tür "workshop" havasi verilmek istenmis. ama workshop olayi da tam olarak oturmamis. "seks" unsuru cok fazla öne cikartilmis. cesitlilik yok, tek yanli ve yönlü. banalite her sekliyle programa hakim.
bu konuyla ilgili girilmis entry´leri okudum, aslinda hic seyretmemistim, yalniz elestirileri görünce youtube´dan oraya konulmus skecleri seyretme sansini edindim.
acikcasi ben hic gülmedim, yapilan sey komik degil benim nazarimda. abarti, banalite... youtube´daki yorum kismina da "cok güldüüüm coookk" falan diye yorumlar yazmislar. ben de hic gülmedim, hatta "bu da nerden cikti simdi böyle" diye habire de kendime sormak zorunda kaldim. nasil derler....böyle insanlar gülsün diye sacmasapan saklabanliklar yapinca hic de komik olmuyor o is... kullanilan malzemelerin degerlendirilis seklini hic begenmedim.
yilmaz erdogan´i bu programindan dolayi protesto ediyorum.
en fazla 2 (iki) yetenekli oyuncusu bulunan, diğerleri tamamen zavallı kadrosuna itilebilecek insan topluluğu hele bir ersin korkut varki bu kadar ezik bu kadar saçma bir sevgi seli daha görülmedi.
oğuzhan koç un skeçlerde hep aynı tiriplere girmesiyle bööğ dedirten tv programı. hayır seyircilere dönüp konuşmayı 10000 defa yaptın. ayıca niye her skeçte niye millete bağırıyosun.