dolaylı yoldan "güzel çiuv diyebiliyorsanız, bu ne yav, mal gibi "esprileri" yerinde kullanıyorsanız bunlara hala gülen kızlar var yani kız kaldırma şansınız hala devam ediyor" mesajı veren program.
yıllarını tiyatroya verenlerin öfke ve gıpta duyduğu gösteri. tiyatrodan bu kadar uzak işler yapıp tiyatrocu diye anılan bu arada da çuvalla para kazanan adamlara başka ne hissedebilirler.
mehmet ali birand-m.a.b
program yapan sunucu.-p.y.s
m.a.b- eeeeeeeee yoksa yeni bir aşk mı doğuyor
p.y.s-bunları konuşmustuk birand
m.a.b-eeeeeeeeeeeeeeeeeıııııııııııııııııııııı taklidyle koparmıs program.
edit:Kardesm sen begenmediysen begenme kisiden kisiye değişir bu ----lemenin ne alemi var bu entryi
daha öncede yazmıştım ama bu akşamki bekar evi muhabbetinden sonra yine yazıyorum, senaryolarının çoğunu kesinlikle ve kesinlikleulusözlük'ten esinleniyorlar(aşırıyorlar).
+ fazıl gel yavrum...
- kepçük kim lan?
+ o bizim aşkımızın diğer meyvesi kazım...
- bu mu lan meyve! çürümüş lan bu! böyle meyve mi olur lan!?
tipe bak ya kepçük! pislik! tipsiz!.. ya bu.. bu bu bu ne zaman oldu hatçe???
+ senlen ayrıldığımız gece bana bi yolluk yapmıştın ya...
ailenin yeni üyesi fazıl'ın da katılması ile koparmıştır...
bu hafta birak guldurmeyi tebessum bile ettirememis hareketlerdir bunlar. malesef beklentilerimi dusuk tutmaliyim sanirim bundan sonra. umarim toparlarlar yeni bolumde. keske yeteneklerini olur olmaz, ham, yetersiz skeclerle harcamasalar.
edit> anaaa, siz de alismissiniz her seye cgh demeye la. *
adamların her hafta skeç yazdığı, sonra yazdığı şeyi oynadığı-oynattığı,, sonrasında televizyonu açan herkesin izlediği revaçta program. ancak yılmaz erdoğan ın , boynuzun kulağı geçme durumuna epey bir bozulduğunu o kasıntı tavırlarından açıkça görebiliyoruz. bir megaloman tavırlar, bir megaloman tavırlar aman aman. tüm bunların dışında da, yılmaz erdoğan da bitmeyen bir ersin sevgisi de akrabalıktan kontenjan durumunu da ortaya sermektedir. yılmaz erdoğan ve ona aleni yalakalık yapan bazı oyuncular hariç, aslında çok güzel hareketler de bulunulan program. *
bu hafta izlemediğim, kendisine ihanet ettiğim program. kanal d de pazar akşamları saat 20:00 de izleyebiliyoruz. ama bu hafta cem yılmaz için onları görmezden geldim. söz veriyorum, tekrarını izleyeceğim.
her skeç sonunda yılmaz erdoğan'ın sahneye çıkıp, çegehe diyenler diye seyirci tepkisini ölçtüğü, zamanla karakterlerin beğenilip devam ettirildiği, sadece oynayan değil, üreten bir ekibin ortak çalışmasıyla oluşturulan televizyon tiyatrosu.
ekip içinde içten içe bir ersin korkut nefreti olduğunu düşündüğüm oluşumdur. adamlar skeç yazıyor, rolden role bürünüyor fakat bir adam çıkıp sadece kendini oynayarak seyirciyi ayartıyor. kendimi düşüyorum yüzde 90 ifrit olurdum böyle bir durumda.
artık o kadar da güzel olmayan hareketlerdir. insanları kendilerinden nasıl da soğuttular hepsini tebrik ediyorum. başta yılmaz erdoğan'nın kırırtarak sahneye çıkıp evet çok güzel hareket diyenler tiplemesi ile başlayan itici hareketler ardından erdoğan'nın tiyotroya gelen grupları her seferinde söyleme geleğinin devam etmesiyle ilerlemiştir. sanane kardeşim kim geldiyse orası bir tiyotro sahnesi televizyonda sen talk show mu yapmıyosun kim geldiyse geldi sen oyunların kalitesine bak. ayrıca daha ergenlik dönemini tamamlayamamış izleyicilerin kendini yırtarcasına bağırmasıda kendi içinde sorgulanması gerekir. bununla da yetinmeyerek oyunlar bitmeden kanalın reklama girmesiyle beraber kendinden soğutmada zirve noktasına gelmiştir.
yılmaz erdoğan ve ekipteki diğer kişilerin ısrarla "çok güzel hareketler" şeklinde telaffuz ettiği program. ya adını değiştirin, ya da olduğu gibi çok güzel hareketler bunlar deyin.
lise müsameresi izliyormuşum gibi hissettiren, oyuncular repliklerini unutacaklarmış ve rezil olacaklarmış gibi düşüncelere kapılmamı sağlayan bünyemde sıkılmak, utanmak, vb garip hisler uyandıran program.