"kimin lan bu, nerde amk bunun sahibi" gibi yalan pozlarla bi karambolde çuvalı kucaklayıp oradan uzaklaşma ayarı yapılır. Küçük tüp değiştirmeye giderken aşık olduğu kızı görüp ara sokağa dalan bir çocuğun yetişkinliğine hafif gelir elma çuvalı setapı.
ne güzel kadındın sen fahriye abla! elmalarından yerdik, mahallede frikik verirdin, iki kuşak genci ergenliğe soktun çıkardın, poşetlerini hep biz taşırdık, sonra öperdin dizlerimizin bağı çözülürdü!
zamanında soba kullanırken çuval kömürler başıma kalmıştı. çuvallar bir an evvel bitsin diye nasıl terliyorum. kömür tozu burun deliklerine kadar işlemiş. o sırada yazıldığım kız ve tayfası karşıdan gelir. daha bi terlersin onlarla göz göze geldiysen bi kenara saklanma şansın da yoktur. çaresiz bu işi yaparkenki halinden memnun bi salaklık takınırsın. eğer kız eşekse burnu kalkar sırıtır. o an karar anıdır. değer vermemen gereken birine değer yuklemişsindir ve o kömür tozuna karışmişmiş sümük ses duvarını aşacak şekilde diğer burun deliğini tıkayarak sümkürülür. "sen karşımdasın ama sümkürdüm yani sana asılmıyorum" gibi aptalca bir mesaj verilir. gariptir ama rahatlatıcıdır.
garip bir utangaçlık içinde mecburi gladyatörlük. Memleketten gelen envai çeşit çuval ilgili otobüs firmasından teslim alındıktan sonra yine ordaki yazanede bir köşeye istiflenir ve taksinin gelmesi beklenir. Canhıraş vaziyette etrafa bakınırken -olacak ya- bekleme salonunda çok güzel, afet mi afet, laik mi laik, sırma gibi bir hatunla göz göze sevişilir pardon gelinir. Neredeyse kızla otobüsçülük oynayacak kıvamda kesişilir. (Yine O sırada etraf tenhalaşmış, çuvallar "beni taşı" diye bas bas bağırmaktadır.) artık kendinden geçmek üzereyken beklenen taksi seri korna çalarak gelip kesişmeyi noktalar. Hani kıza birkaç tane poz da atılmış, artistçe duvara dayanıp cool mesajlar verilmiştir. Bu moddan amele moduna geçmek epey bi koyar Fakat taksi dışarda beklemektedir, çuvalları taşımak lazımdır ya hatunun başka tarafa bakması için allaha yalvarırsın içten. Maalesef çok güzel kızımız gözlerini bile kırpmaz, doksan derece dik siker bakışları ile. "haydi yakışıklı eğil de kaslarını görelim bakalım artık" dercesine surat kırmaktadır. Ama olayı çözmüş hafiften gülümsemiştir hatırlatayım.
Bu arada ibne taksici de arabanın içinde telefonla konuşmaktadır. Baktın kimseden fayda yok O karambolde "ya allah" deyip çuvalı kızın bordo ojeli ayak parmaklarının paralelinden utana sıkıla sırtlarsın. Oh maşallah Kızımız bacak değiştirerek elma çuvalı taşıyan adam filmini afiyetle seyretmiştir. Ama bu filmi çok beğenmiştir.
Taksiye bindim ibne taksici telefonu kapattı fakat camın arkasından hala kesişiyorduk tadı damağımda kaldı ah ulan ah! Sonra taksiciye dönüp:
-abi elmadan daha tatlı şeyler var be valla!
Diyip sustum.
(ulan bari kıza çuvaldan ekşi yeşil sulu bir elma çıkarıp verseydim içime battı)