gs, uefa'da bologna'yı eledikten sonra, bologna'lı gazeteciler farkı kaçırdığını ama gs'ye yenildiklerini söylerler. bunun üzerine f.t ise basın toplantısında "haticeye değil neticeye bakın" anlamına gelen italyanca o sözleri söyler;
bundan birkaç ay sonra gs ve fb ali samiyen'de maç yapar. maçı gs çok iyi oynamış ancak fb 0-1 kazanmıştır. maç sonunda f.t "adalet mi bu, maçın hakkı bu mu şimdi, böyle iş olur mu" şeklinde ateş püskürür. ancak fenerbahçe'den cevap gecikmez. bir sonraki hafta pankart açılmıştır trbünde f.t'ye ithafen;
şimdi de abber aynısını diyor ama bu bir eleme maçı veya tek maçlık bir sistem değil. lig maratonu uzundur. dolayısıyla 14 hafta geçmesine rağmen ışık vermeyen gs ile, haftada bazen 3 maç oynamış ve her iki kulvarda da lider olan fenerbahçe'nin oyunu tartıldığında, yukarıda da belirttiğim gibi puan fark -2 değil, +5 de olsa gs lehine, bu sene şampiyon fenerbahçe olacak.
Gol sayısı, alınan sonuçları da doğrudan etkiler. Buradaki asıl mevzu, attığın gol, sonuçlar ve "oynadığın oyun"dur. Gs isterse şu an 2 puan gerimizde olmak yerine 5 puan önümüzde olsun fark etmez. Oynadığınız oyun şampiyonluk oyunu değil. Jesus hocamız ligin içinden geçerken, siz başaka 7 attığınızla övünür durursunuz anca.
Ayrıca 2 puan önünde olan rakibinin senden 2 kat fazla maç yaptığını, Avrupa'yı ve ligi beraber götürüp ikisinde de lider olduğunu göz ardı etme. Siz haftada 3 maç oynasanız ilk 10'da olamazdınız şu an.