bizim komşu olur kendisi. hafif kafadan kontaktır. çocuğu kafasını yanlışlıkla duvara çarpsa "acaba canı ne kadar acıdı" diye aynı şekilde gidip kendisi de çarpardı oraya. sonra duvarı döverdi.
çocuk düşse annesi de aynı şekilde atardı kendini yere, sonra yeri döverdi. gözlerini aça aça "çok acımış mıdır? bir şey olmuş mudur?" der dururdu.
kimseyi yaklaştırmazdı yanına. ablasına bile sevdirmezdi kardeşini. neyse ki büyüdüler çocuklar, onlar büyüdükçe anneleri de çevrenin de desteğiyle biraz atlattı o cinnet dönemlerini.
öyle ilgiliydi ama garip bir yanıda vardı. canının acımasına kıyamadığı, her düşüp kalkmasından, bir yerlerini bir yerlere vurmasından, kendisi de aynı şeyleri yaptıktan sonra ağlatana kadar döverdi çocuğunu "dikkatli olsana" diye.
o çocuk dönemsel olarak o günleri atlatmış gibi görünse bile psikolojisinde onulmaz yaralar açıldığına eminim.
biraz büyüyünce de dışarıda ağlayan oğlunu teselli etmek için pencereden kafasını çıkarıp " lan filancanın çocuğu, benimkini de alsanıza oyununuza" diyerek mutlu bir sırıtışla kafasını içeri gömecektir.
çocuğu okula başlayınca, en ufak bir okul probleminde öğretmene çıkışacak ve olaylara bizzat kendisi müdahil olacaktır. "abuzittin, çocuğuma neden öyle davrandın bakiiiim" diyerek tüm problemlerini halletmiş olaraktan, mutlu bir sırıtışla eve geri dönecektir.
çocuğumuz büyüyünce de, her problemi annesinin çözmesini bekleyen, dışarı çıktığında sudan çıkmış balığa dönen, kendi başına birşey yapamayan bir birey haline gelmesi muhtemeldir.
o yüzden, bırakın orayı burayı dövmeyi. çocuğunuz düştüğünde fırlayıp yerden almayın. kalkmasını bekleyin. problemlerine zıp diye zıplamayın.. kendi çözmesini bekleyin; kendi kendini keşfetmesini sağlayın..
hele hele problemleri çözmek için başkalarını dövermiş gibi asla onu onore etmeyin.
çocuğuna her zaman ona zararı dokunan şeyleri cezalandıracağı, onu her türlü kötülükten koruyacağı mesajını veren annedir. çocuğu büyüdükçe onu hayattan asla koruyamayacağını anlayacaktır ne yazık ki..
bu başlığı " kardeşini ağlatan eşyaları döven abla" olarak değiştiriyorum kendıme göre.
hepimiz kardeşimiz, çocuğumuz ağladı diye yapmışızdır böyle şeyler.
COCUGUNA GÜÇLÜ OLUP AĞLAMAMAYI BUNUN KAZA OLDUĞUNU ANLATMASI GEREKEN ANNEDiR.
COCUK BÜYÜDÜĞÜNDE KENDiNi KORUYACAK, KENDiNi ÜZENLERE CEZALARINI VERECEK BiR ANNEYi HERZAMAN BULAMAYABiLiR, BUNUN BOŞLUĞU YETERiNCE ACI OLURKEN DEVAMINDA KENDi ÖCÜNÜ KENDi ALAN BiR BiREYiN YETiŞMESiNE iLK ADIM: COCUGUNU AĞLATANN EŞYAYI DÖVMEKTiR YAPMAYALIM.
tamamen koruma içgüdüsüyle olaya yaklaşan annedir. çocuğuna zarar vereni, çocuğunun gönlünü yapmak için döver. bu işlem esnasında da:
- sen benim çocuuma nasıl vurursun, al bakalım sana, nanneaaa naneeaa repliğini tekrarlar.
ağlayan çocuğu karşısında ne yapacağını bilemeyen annenin çabasıdır, canı yanan aslında çocuktan çok annedir, bu hareketi yaparak birazda kendi hırsını alır. çocuk şaşkınlığından susar, anne amacına ulaşır ve mutlu mesut yaşarlar. hiç bir anne plazmanın köşesine kafasını çarpan çocuğunu susturmak için plazmaya kültabağını fırlatmaz, anneler akıllıdır, analitiktir.
yıl 1990 lar,
- anneaaaaaaaaaaa anneaaaaaa
+ ne oldu yavrummmm ahhhhh ne oldu sana.?
- koltuktan koltuğa atlarken kafamı çarptımm.
+ ay ben kıyamam yavruma, kıyamam. döverim ben o koltuğu döverimmmm. al sana pis koltuk al al... ( elinde muhtemelen az önce size fırlattığı terlikle. yeminle garip bu anneler ya)
- eheheeh ohh olsun ohh olsunnn pis koltuk. karnım aç anne. ( o değil de şişko nuri gibiymişiz lan. oldu olacak, üstüne bin kırbaca boğ bi de koltugu)
----------------
yıl 2000ler,
- anniiiiiieeee
+ ne oldu yavrum ahhh ne oldu sana?
- ps oynarken arkadaşım yendi beni anneeaaaa. dünyam başıma yıkıldı aneeaa...
+ ay ben kıyamam yavruma, kıyamam. döverim ben o pileystişını da arkadaşını da döverimmmm. al sana pis pileystışın al al...
- napıyon sen ya o konsol ne kadar haberin var mı? bırak git ya bırak git...
tanım: eskiden öpeyim de geçsin tadında anne hareketidir. şimdilerde "ahahah napıyon ya sen? çocuk mu var karşında kimi kandırıyon sen" lafını yiyecek anadır. çok duygulandım lan. sözlük bana en yakın çıkış kapısını bul allahsız.
gereksiz çaba içinde olan anne. daha eğitici bir tutum sergilenebilir. Gerçekteki hatayı göstermek en mantıklısı. çünkü çocuk gözüyle değil karşındaki varlığa insan gözüyle bakmak gerek. bizler her ne kadar anlamıyor sanıyorsak da çocuklara mantıklı açıklamalar yaptığında her şeyi büyüklerden daha iyi anlayabiliyorlar bazen.
bunu yapan annenin yıllar sonra çocuğa arkadaşlarınla kavga etme, kimseyi dövme tarzında söylediği sözler dikkate alınmayacaktır. çocuk ailesinden ne öğrenirse onu yapar. canını acıtanı dövmeyide annesinden öğrenmiştir.