çocukluğa dair unutulmayan anılar

entry40 galeri1 ses1
    14.
  1. babam ben uyuyum diye beni hep omzunda gezdirirdi daha da uyumazsam arabayla tur attırırdı nasılsa arabada sızıyorum diye...
    1 ...
  2. 13.
  3. yol kenarindaki kiremitleri taşla ezip, toz yapip, içine tükürüp kina yapmak suretiyle elime surmemdir.
    1 ...
  4. 12.
  5. alkol... kavga ...ac uykusuz geceler.
    1 ...
  6. 11.
  7. 4 yaşında falanım. babamın iş yerindeki istifası üzerine iş değişikliği nedeniyle doğduğum ve o yaşıma kadar orada büyüdüğüm yer olan bursa gemlik'ten şehir merkezine taşınacağız. ama ben kendimi parçalıyorum ' hayıııırr gitmicez, evimizde başkaları oturacak ' diye. bütün komşularımız babama istifanı geri al boşverin gitmeyin diye tutturmuş. kapının önünde koca bir kamyon. neyse taşındık sonra diğer evimize. ben aylarca ' burda deniz yok' diye ağladım. diğer evimizde odamdan deniz görünüyordu taşındığımız evde haliyle gözükmediği için cama kağıtları maviye boyayıp yapıştırdığımı hatırlıyorum. çocukluk işte ne küçük şeylere üzülüyoruz.
    4 ...
  8. 11.
  9. bilasik ilacini sampuan sanmamla banyo sefasi..

    yas 5.
    0 ...
  10. 10.
  11. yaşım ya 5 ya 6 okula baslamadan önceydi. ben de bi merak. osuruk nasil bişi. göt arkada olunca goremiyorsun cikani. neyse bi gun bos bi odaya gectim. elimde mutfaktan aldığım bir adet bardakla. indirdim donu bekliyorum osurugu. tak bardaga bi osuruk donup bakıyorum bişi yok. 2 3 denemeden sonra sıkıldım biraktim. bardagi naaptim hatırlamıyorum. lab derslerinde bazen aklima geliyo mal mal gülüyorum kendi kendime.
    5 ...
  12. 9.
  13. Şu an ki ofis arkadaşım Yalçın'la ilkokulda da sınıf arkadaşıydık. Sanırım 5. sınıftaydık. Tabi o zaman bu kadar yakın arkadaş değiliz. Bu hikayeyle ilgili, o yıllarda önemli olan şeyse şuydu; Yalçın bok gibi resim yapardı. Resmen bok yapardı adam. Bütün dersleri 3-4 ortalama giderdi ama resimden 2'yi zor bulurdu. Bıkmıştı da yazık, bir gün ''al..yine 1 alcam işte... bir kişi de resim çizemesin ya... bir kişi de yapamasın yani ne var bunda'' diye isyan etmişti sınıfta, öğretmen de Yalçın'a şöyle dedi;

    ''o zaman seninle bir şey yapıcaz, başarabilirsen, birinci dönem ikinci dönem notlarının hepsi şimdiden 5, tamam mı?''

    Yalçın hemen kabul etti tabi.

    Hoca; ''Şimdi kağıda istediğin bir hayvanı çiz, sonra gidip kağıdı bir arkadaşına ver, sonra da yanıma gelip kulağıma hangi hayvanı çizdiğini söyle. Senden sonra da arkadaşın ne çizdiğini söyleyecek, eğer çizebildiysen bütün notlar beş, var mısın?''

    Yalçın ''tamam amk varı.. pardon.. tamam hocam varım'' dedi.

    Neyse iki dakikada çizdi bitirdi. ''Bitirdim hocam'' dedi. ''Tamam hadi git bi arkadaşına ver, bakalım bilebilecek mi ne çizdiğini..'' dedi.

    Yalçın getire getire bana getirdi. Sonra gitti hocanın yanına, kulağına fısıldadı. ''Hmm, hadi bakalım'' dedi hoca ağzını aşağı sarkıtarak.. Ben daha da bi stress olmuştum. Sonra hoca bana sordu.

    ''Yalçın ne çizmiş?''
    ''Domuz çizmiş örtmenim'' dedim.

    Hocanın içinden ''vay amk'' demiş gibi bi hali vardı sanki. Şaşırmıştı. '' Aferin, tamam geç otur hadi verdim sana beşi'' dedi yalçın'a.

    Yalçın 'wufff' çekip geçti oturdu yerine.. herkese ''nası koydum ama'' hareketi yapıyordu..

    Peki yalçın gerçekten domuz çizebilmiş miydi?

    Tabi ki çizememişti amk.. Kağıdı getirdi, koydu önüme... hiç bir şeye benzemiyor. Bi kafa, bir gövde iki tane çubuktan ayak, bi kuyruk... emin de olamamış, çizmiş çizmiş silmiş kuyruğu. bakmış böyle olmayacak.. Resmin altına da yazmış ''bu donuz.''

    Bu da böyle sikimsonik bir anımdır işte..
    2 ...
  14. 8.
  15. 6. sınıftaydım.
    bir erkek arkadaşım vardı, geç başlamıştı okula. arkadaştık sadece büyüktü bizden 2 yaş.
    fen bilgisi dersinde atölyede deney yaparken hep yanımda otururdu.
    dedim ya büyüktü benden haliyle ergenliğe yeni girmişti, belki de bu yüzden sınıfta diğer erkeklerden biraz fazla uzun boyluydu, ve ergen.
    sonra atölyedeydik yine fen dersinde, bilmiyorum o zamanlar çok saftım. ''salak'' kelimesini küfür zannedecek kadar.
    yanıma oturdu yine, ama bu sefer farklı bir şey için...
    derste bacaklarıma ellediği, dersten sonraki beden dersinde tesadüfen diğer erkeklere pipisini gösterişini...

    ben kimseye anlatmadım bunu. anlatamadım.
    utandığımdan değil, bana inanmazlar diye.
    çünkü o, büyüktü ve güçlüydü benden.
    sonra gitti sınıftan ve ben belki de sınıfta bir tek ben, gülerek karşıladım sınıftan gitmesini.
    diğerlerinin garip bakışlarına aldırmadan gülümsedim.
    bana ''ben gidiyorum hoşça kal.'' derken, ona ilk defa küfür ettim. hayatımdaki en büyük küfür o zamana göre.
    ''siktir git.''

    allah belanı versin şerefsiz köpek.
    0 ...
  16. 7.
  17. 5. yaşıma girdiğim dakikalardı. tanıdığım herkesin yanıbaşımda olduğunu hatırlıyorum. bir melektim. günahsız kusursuz masum. sonraki doğum günlerimde pastama koyduğum fazladan her mum a inat insanlar birer birer eksildi gönül dünyamdan. masumluğumdan eser kalmadı. herkes iyi. ben de iyiyim. hiç olmadığım kadar.

    kendimi kandırdığım sıradan dakikalardı...
    0 ...
  18. 6.
  19. bilyeli sürmek poşet uçurmak
    2 ...
  20. 5.
  21. taso oynardık kaldırım köşelerine çömelip. ütülen çocuk gider annesine benim tasolarımı aldılar diye şikayet ederdi, geri vermek zorunda kalırdık tasoları.
    4 ...
  22. 4.
  23. 2.5 yaşında annemin öğretmenlik yaptığı okula andımızı okutmam. öğrencinin elinden mikrofonu alıp ezberden söyleyince o donem kimse inanamıştı bendeki bu ezber ve zekaya.
    0 ...
  24. 3.
  25. milletin "bu çocuk 4 yaşında hala pusete biniyor" bakışı çok utandırırdı beni. Hatta öyle bakmayanlar bile öyle gelirdi bi süre sonra. Hmm ilginç...
    1 ...
  26. 2.
  27. Karıncaları yakmak suretiyle yaptığım soykırımdır. Hala düşündükçe utanç duymaktayım.
    5 ...
  28. 1.
  29. 4 yaşındayken hala daha pusete bindiğim gerçeği.
    Ve içimde pusete binmek hep ukde kaldı 1 değil 2 tane pusetim vardı. Ama puseti sürmek zahmetli geldiği için kucakta taşınırdım. ne saçma aq kucak zahmetli asıl... Eskiyemedi.bile pusetler. neyse umarım sonradan alan yoksul çocuk doyasıya binmiştir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük