çocukluğa ait unutulmayan detaylar

entry274 galeri9
    124.
  1. gökyüzü bir başka maviydi o zamanlar.
    1 ...
  2. 123.
  3. akşam ezanı okunduğu an
    evlere dağılmak. tabi toz kir içinde *
    1 ...
  4. 122.
  5. 121.
  6. yazlığımızın yanında boş bir tarla vardı kuru otla dolu..çocukluk işte yanında gazete kağıtları vs. için ateş yaktık..nerden bilelim tüm tarlanın yanıp da yanında ki apartmanın da az daha yanacağını...Tekrar buradan Yalova itfaiyesine şükranlarımı iletmek istiyorum .
    1 ...
  7. 120.
  8. evden izin alıp büyük bir heyecanla ilk bakkala gidişimi unutamıyorum. yaşlı kel bir bakkal amca vardı. nedendir bilmem ama hiç unutamıyorum.
    0 ...
  9. 119.
  10. babamın ankara amerikan pazarından yılda bir kere alabildiği matchbox arabalar.
    61 ekran siyah beyaz philips televizyon.
    12 eylül 1980'de her apartmanın kapısında silahıyla nöbet tutan askerler.
    anne ve babanın çalışıyor olması sebebiyle öğlen evinde anne yemeği yiyen çocuklara duyulan özenme.
    herkesin bisikletinin olması ama benim olmaması.
    plastik bir topun bile çok değerli olması ve yıllarca patlatmadan oynanabilmesi.
    harçlıklarımla aldığım stempo marka kol saatimin bozulması.
    eski çizgi romanlarımı satmak için çarşıda bond çanta ile gezdiğim anlar.
    kar tatili olunca evde anne ve baba ile olmanın verdiği keyif.
    pazar sabahı trt1 deki kovboy filmleri.
    baba ile iskeleye gidip balık alınan günler.
    ilk commodore 64 ü taksitle alıp eve getirip 37 ekran siyah beyaz tv ile kurduğumuz an.
    babaanne ve anneanne kokusu.
    orta gol oynamanın verdiği inanılmaz keyif.
    komşunun vosvosuna 7 kişi doluşup pikniğe gidilen günler.
    insanların çok daha içten ve sevgi dolu olması.
    dünyanın en güçlü adamının baban olduğuna inanmak.
    belediye otobüslerinde bile sigara içilmesi.
    elvan gazozu.
    ilkokul kantininde simit satılan tenefüs araları.
    mandolin kursu.
    sünnet arabasının anadol olması ve plakası.
    arabanın o zamanlar için çok değerli olması ve herkeste olmaması.
    kardeşim doğduğunda kıskanmamam için getirdikleri hediye oyuncak araba.
    babamın plakları.
    her cumartesi filelerle pazara gitme ritüeli.
    aybaşında anne baba maaş alınca ayda bir yapılan market alışverişi.
    yaz tatillerinde anneanne ve dedeye yapılan ziyaretler.

    şimdi ne dede kaldı, ne anneanne ne de babaanne.
    gözlerim doldu ve çok özledim bunları ben.
    4 ...
  11. 118.
  12. - sınıfa yumurta getiren yavşağın sınıfı kokutması.
    - okulun ilk günü ağlayan ibneler.
    - tasolar, misketler.
    - misketleri çalabilmek için ayakkabının altını delerdik.
    - okul çıkışları meybuz alırdık, bazen evde kendimiz yapardık.
    - pazar günleri banyo yapmak.
    - sokakta kartopu oynadıktan sonra sobanın yanında ısınmak.
    - sabah 6 da komşuya gidip atari oynamak.
    - leblebi tozu vardı tüp şeklinde, boğaza yapışırdı.
    - sepetle ekmek arası ve su salarlardı.
    0 ...
  13. 117.
  14. alf, koca ayak, cosby ailesi, kinder için babaya yapılan yalakalıklar, kardeşle kedi köpek gibi didişmek ,anneye şikayetler filan ..
    0 ...
  15. 116.
  16. ilkokulda beslenme çantasının içinde ki yumurta kokusu.
    1 ...
  17. 115.
  18. Pazar günleri daha herkesin uyuyor olduğu bir saatte uyanıp çizgi film izlemek.
    3 ...
  19. 114.
  20. okul dönüşü apartmana girdiğimde burnuma gelen kokunun bizim evden geliyor olması için dua ederek merdivenlerden çıkmalarım. hangi evden geliyor diye her dairenin kapısına yaklaşıp koklaya koklaya.. her ıskada bu da değil, 2 kapı kaldı, 1 kapı kaldı diye sevinmem. kokunun bizim evden geldiğini anlayıp zili çaldığımda, kapının açılmasını beklerken fırındaki şeyi tahmin etmeye çalışmam. patatesli börekle annemin o çok sevdiğim bana özel ketesi arasında karar verememem. kapı açılır açılmaz ne yaptın? diye sormam, ve heyecanla mutfağa koşmam, daha sırtımdaki o kocaman çantamı bile çıkarmadan. sonra ben üstümü değişirken annemin çay demlemesi, sokağa bakan penceremizin önünde oturup sokakta oynayan çocukları, gençleri işten dönen adamları izlememiz. bu esnada tüm heyecanla okulda yaşadıklarımı teker teker anlatmam.
    bi daha ne apartmana girdiğimde burnuma gelen kokunun bizim evden geliyor olma ihtimalini düşünmeme gerek oldu, ne kapıyı çaldığımda güleryüzle karşılayan biri, ne o gün ne yaptığımı öyle hararetle, öyle çok önemliymişçesine anlattığım biri oldu. bi daha kimse benim için, benim sevdiğim o böreklerden, ketelerden yapmadı. ben denedim birkaç kez, anneminki gibi olmadı.
    3 ...
  21. 113.
  22. anneannenin dolaplarında ki naftalin kokusudur.
    3 ...
  23. 112.
  24. brezilya bağrağındaki simgeyi, bezelye zannetmek. aklıma geldikçe gülerim.
    1 ...
  25. 111.
  26. "Sabahçı öğrenci" olduğum zamanlar kahvaltı yapmadan okula giderdim. ikinci ya da üçüncü tenefüs zili çalar çalmaz, karnımın acıktığını anlayıp taa sınıftan başlardı kantinde kuyruk kapma yarışım.
    1 ...
  27. 110.
  28. annenin getirdiği vitamin hapları dilinin altında saklarda içmezsin, sırf arkadaşlarına " ben anneme dikleniyorum olüm ! " diyebilmek için. yattıklarını zannettiğin zaman gider hapı mutfağın plastik kap şeklindeki çöpüne saklar gibi atarsın.

    ay sonu ise, anne gülümseyerek odaya asgari maaşı getiren bir kurye gibi, elinde tamı tamına 30 tane supradyn ile girer.
    içmediğin her gün, onlar uyuyor sanarken, sen sızdıktan sonra toplanmıştır o haplar çöpten.
    ve anne gülerek söze başlar ;

    +tercihini yap, ya bu çöpten topladıklarımı içiceksin,
    ya da adam gibi günlük düzenli alacaksın bu vitaminleri.

    o günden beri annesine gülümseyen afet demektedir dehşete düşmüş paylaşımcı yazar.
    1 ...
  29. 109.
  30. ilkokul 1'de sürekli zarar verme çabasında olan kocaman çocuğun tüm okul dağılınca kaçılan kızlar tuvaletine girmek suretiyle öldürmeye çalışması. tamam abarttım öldürmeye filan çalışmadı. seviyosan git konuş bence ilkokuldayız diye zarar vererek göstermek zorunda değildin ya. ortaokulda biraz adam oldu da evin ziline basarak dışarı çağırmaya başladı neyse ki. kazasız atlattım.
    1 ...
  31. 108.
  32. ''saflık'' şuan bu bir insanın kendisi için ufak fakat karşısındaki için büyük bir detay.
    4 ...
  33. 107.
  34. babasının öldüğü gün alınan bir sucuklu tost ile sevindirilmesi.

    Ayran bile yoktu o derece.

    Çocuktum...
    6 ...
  35. 106.
  36. her gece yatmadan önce tuvalete gönderirler. tüm ışıkları açarsın da gidersin. dönerken de olabildiğince hızlı bir şekilde kaçarsın. (bkz: topuklamak) karanlıktan bir el sanki seni yakalayıp çekiverecekmiş gibi gelir. ve itiraf ediyorum baba, beni her tuvalete gönderdiğinde sadece sifonu çekerdim.
    4 ...
  37. 105.
  38. şemsiye çikolata.
    hala gördüğüm de heyecanlanırım.
    1 ...
  39. 104.
  40. tenefüslerde yenilen yarım simit+ gazoz ikilisidir.
    0 ...
  41. 103.
  42. ezginin günlüğü'nün düşler sokağı klibi ve evin, özellikle de odamın duvarlarını boyama isteği.
    1 ...
  43. 102.
  44. 101.
  45. 100.
  46. kekin üzümünü yemeyip ayıklamak, dolmanın biber kısmını yememek, komşunun çocuğuyla saç saça baş başa kavga etmek...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük