senin geçmişini sikerim diye telefonda bana sövmüştü. aradan 10 yıl geçti. hala her sabah kalktığımda aklıma geliyor o sözler. babamı her gördüğümde, her adı anıldığında. yazıklar olsun bana böyle berbat bir detay bıraktığın için.
Fiks pazar günleri banyo yaptırılır eeennn geç 9 da uyurdük uyumamak için dırendıgımız bizim için pazar gecelerının vazgecılmezı şahane pazarı da hiç unutamam ne izlerdik bee.
subay bir babanin oglu olarak babanin cogu gece bir telefonla evden apar topar cikip gittigi günlerdir akilda kalanlar. evde korkudan titredigini hatirlamaktir.
misket, dükkanlarda o zamanları 10 bin liraya satılan içinden değişik süslerin çıktığı leblebi tozu. bu leblebi tozunu yiyip yutmadan püskürtmek bir başka zevkliydi. *
Ailecek disari cikildiginda babanin isaret parmagindan tutarak yurumek, yorulunca baba beni kucagina al diye aglamak, babayla birlikte dis fircalamak,babayla birlikte uyumak, baba namazdan sonra dua ederken kucagina oturup onunla birlikte dua etmek..
Sarı saçlarım görünmüyor gürleşsin diye annem zekisi ustura ile kazıtmış. 3kere. Sonra bir gün bize gelen misafirlerden biri beni kanser sanıp ağlamış... 5yaşına kadar falan erkek traşıydı saçım...
Çocukken pkklılar yine azgın sağa sola saldırıp olay çıkarıyorlar, anneme sordum neden böyle yapıyorlar diye. türkiye'nin başkentini diyarbakır yapmak istiyorlar oğlum demişti anlayacağım dilden. Hiç unutmam o cümleyi herşeyi özetliyor.
şehirler arası otobüste sigara içilmesi, babanın eve gelirken muz, kivi vs alması ki o zamanlar yoktu çok fazla. dışarı babayla çıkıldığında mutlaka kinder sürpriz yumurta alması, orozbu beyza, komşu kadın melek.