-niye ağlıyorsun abi?
+çünkü ben senin geleceğinim
-ben kimim
+paralel evrendeki geçmi$imsin
-paralel evren ne demek
+ya oğlum bo$ver bunlar gel senle mario oynayalım. sen balıklı bölümdeki canın nerde olduğunu biliyon mu?
-aaa gösterseneeee
+tamam aç ben kahve alıp geliyorum.
hemen gider bi dizimi yere koyar eğilip sarılırdım ona. yanaklarından öperdim. 'hiç değişmemişsin lan hala utangaçsın hala sana sarılana sevene sadece bön bön bakıyorsun ve hala gülmüyorsun. sen çok değerlisin senin değerini hiç kimse şuan bilmiyor, 13 yıl sonra da bilmeyecekler üzecekler ama unutma gün gelecek ve gözlerinin içine bu sefer onlar bakamayacak. unutma sen çok değerlisin, yakışıklı değilsin ama akıllsın, dışarıdan çok saf görünüyorsun ama aklın çok iyi çalışıyor. sen en iyi olacaksın' derdim. o çocuk bu sefer bana sarılırdı. çünkü o hep bunları duymayı istemişti ama kimse ona söylememişti..
Tutardım elinden;
" hadi parka gidiyoruz, salıncaklar bizi bekliyor. Daha uçurtma yapıp, uçuracağız. Çok şey var yapacağımız çoook.
Hadi, acele edelim."
derdim.