arabayı yıkamak için sokağa kadar hortum uzatılmıştır, yeğen gelip o hortumu ağlaya ağlaya elden almıştır ve sağa sola tutmak suretiyle eğlenmektedir.
bir ara yanlışlıkla o su üstüme gelince, istemsiz olarak, amına koyim lafı çıkmıştır ağzımdan.
2,5 yaşında olan yeğenim, artık küfürü nasıl anladıysa bilmiyorum, sinirli bir şekilde bana bakarak " asıl ben senin amına korum dayı" demiştir.
tabi o ara kimse olmadığı için sadece bende saklıdır bu olay.
bir de size anlattım tabi, yine iyisiniz.
n:cikolata abla bence sen böyle giyinme.
c:nasıl giyineyim ki canım?
n:yaa işte böyle giyinme, kot falan. üstündekini de beğenmedim.
c:aa niye ama nil? ben bunları seviyordum.
n:sevme ya. şöyle tek omzunun kolunu düşür, etek giy, topuklu giy teyzem gibi, fıkır fıkır yürü şöyle. kolye tak, pembe makyaj yap, kadın gibi ol biraz.
c:ehe ehe tamam o zaman. hadi sen annenin yanına git güzelim.
+ablam biz şimdi kaç kardeşiz?
-5 kardeşiz.
+bizim hiç erkek kardeşimiz yok değil mi?
-yok.
+olsun mu? erkek kardeşimiz olsun ister misin?
- yaa abla. birazda sen doğursanaa.
sude ve emre 4 yaşında ikiz kardeştirler. annesi emrenin üstünü değiştiriyordur. sude arkadan gelip:
-o ne?
+ne ne yavrum?
-o işte emrede var küçük.
anne şaşkın gülerek:
+ha o mu kardeşinin pipisi.
-bende neden yok?
anne ne diyeceğini bilemez:
+seninki düştü.
sude şaşkın ve bir o kadar üzgün akşama kadar düşüp kaybolan pipisini arar.
Konuşma kuzenim ile kardeşimin arasında geçiyor:
kardeşim:abi bana nesquik alcan mı?
Kuzenim:alamam simdi.param yok abicim sonra.
Kardeşim:(koyu besiktaslı kuzenime)iyi o zaman bende fenerliyim artık.bizim eve de gelme.gelsen kapıya tık tık vursan da açmicam.
5 yaşında ki erkek çocuk öğretmenine(ben) sorar:
-öğretmenim bu resimde ki benim değil mi?
öğretmen:
-ama canım o resimde ki pamuk prenses...:)
çocuk:
-????
bir aile ahbabımızın 3 yaşındaki küçük kızı azra ve ben arasında geçen konuşma. ( çok tatlısın azra yerim seni tatlı bücür)
azra ve ybv:ben.
ybv: azracım gel buraya bak sana çikolata aldım.
azra: aaaa ben buğu yiyince senin gibi kocaaaaaaman oluymuyum ybv aybi.
ybv: ahah yerim seni. güzelim sen her akşam uyumadan sütünü iç olursun belki.
azra: ama yok ıı ııı vazgeçtim. çoooook büyüksün kafana kuşlar çarpmıyomuuu senin hiiiçççç?
ybv: yooooooooo niye çaypsın.(çocuklara dayanamam)
azra: o zaman sen de bişiy vay insan deyilsin sen dimiiii böyle doyduunn sennnn.
ybv: !??
küçücük çocuk bile anlamış ne kadar hayvan olduğumu.*
3 yaşındaki yeğen kuzey yaramazlık yaptığında annesi tarafından cezalandırılmaktadır. cezası da boş bir odada yalnız başına kısa bir süre beklemektir fakat buna alışan kuzey de bu olay artık yalama haline gelmiştir. yine böyle bir günde yaramazlık yapıp annesinin sinirli bakışlarını üzerine alan kuzeyden can alıcı yorum gelir:
-melek abla sana bişey sorabilir miyim?
+tabiki neymiş bakalım?
-sen neden büyüklerle değil de hep benimle ilgileniyorsun?
+seni sevdiğim için.
-yok yok.ben anladım onlar sana bişey yaptılar. anlat bakayım bana, valla kimseye söylemem. iyi sır tutarım.
+nerden çıktı bu şimdi, boyaman yetişmicek bak daha matematik çalışcaz.
-anladım ben sen sevgilinden ayrıldın? yalan mı söyledi sana, aldattı mı yoksa seni? o da mı bir caroline buldu?
+anlaşıldı. sen çok fazla dizi izliyorsun. annene söyleyim de televizyonu azaltsınlar.
-yok melek abla, az bakıyorum. ama kulaklarım çok iyi duyuyor. geçen gün annem ve komşular böyle dediler senin hakkında. bak ben sana bir sır söyledim sıra sende.
+..!!!??
çocuklar mahallede top oynamaktadır.ppi birinin kafasını okşar, naber len diye sorar.veletten cevap gecikmez:
ne diyon yarrraaaaammmmmm!?!?!
rezil etti pezevenk beni arkadaşlarıma.
dışardayız. bir yerden ses geliyor. klasik müzik derinden derinden çalmakta nasıl da güzel.. ilk kızım farketti. annecim bak müzik çok güzel değil mi hem de operadan çalıyor dedi. kızım o opera değil ki klasik müzik. hem bak kimse şarkı, arya falan söylemiyor derken kızım atıldı.. öyle değil anne bizim bu müziğin sesini duymamız için olan operadan bahsediyorum ben. o dakika anladım tabi kızım hoparlör'ün adını unuttu...
güldüm mü evet güldüm...
kızdı mı sanırım...
ama sonra o da güldü ve hay benim kafam yaa karışmış iyice diyerek işi maskaralığa vurdu.
yaş yaklaşık 4
okulda öğretmeni eski yıl, yeni yıl üzerine sohbet ederken tüm sınıfa sormuş sence eski yıl nedir diye
bizimkinin yanıtı; eski yılda evi ve eşyaları atarız olmuş. *
yaş yaklaşık 4
-annecim bilgisayarından bana oyun açabilir misin?
+tamam kızım gel o zaman...
bu arada anne google'a oyun için anahtar kelimeler yazmaktadır
-annecim bu ne?
+arama motoru kızım
-aaaaa araba motoru bilgisayarına nasıl bulaşmış anne?
+!?...*!... kısa şok ardından kahkaha patlar
ve sonrasına arama motoru ve ne işe yaradığının açıklaması anne tarafından yapılır.
sharkekin abisi kız arkadaşını babasıyla tanıştıracaktır. ailece bir yemeğe çıkılır. olmazsa olmaz 5 yaşındaki afacan aile üyesi de oradadır. yemek yenir, biraz alkol alınır. fakat baba herşeye ramen ciddir. ufaklık elinde telefonla fotoğraf çekmektedir. abiyle sevgilisini çekmek ister.
afacan: abi sarılın hadi.
abi: hehehe sonra çekeriz abicim, hadi yemeğini ye!
afacan: yaaa baba ya sarılsınlar yaaaaa!!!
baba: ehehe canım benim hadi otur yemeğini soğutma.
afacan: yaaa öpüşsünler yaaa!! çekcem ben yaa!
müstakbel yenge: ablacım gel ben yediriyim yemeğini. aa bak ne güzel, gel yiyelim hadi...
afacan: ühühühühühühühü öpsün yaaaa!! sharkek: hahahhaha öpüşün 2 dakka ya ağlatmayın çocuğu.
abi(fısıldayarak): evde sıçtım ağzına sharkek
afacan:babaaa!!! abi sıç dedi!
sharkek: hahahahhahahahahha
sonunda baba afacanı tutar yerine oturtur. herkes çok gerilmiştir. fakat afacan ve sharkek keyfin doruklarındadır.
yaş 3,5
-annecim neyin var. kızgın mısın yoksa?
+yok kızım niye kızayım sadece biraz yorulmuşum öyle bi oturdum 2 dakika
- annecim çocuk büyütmek hiç de kolay bişi değildir!...
+ zınk!....
diye kalakalırsınız bu zamanın veletleriyle işte aynen böyle...
(bir de bilmiş tavrı ve söylerken ki vurguları ile şok etkisi yaratmıştır sizde ne deseniz bilemezsiniz.)
6-7 yaşlarında ki komşumuzun almanyadan gelen torunlarının, ismi "perihan" olan pek kıymetli anneciğime telaffuz edemedikleri için "perişan teyze" demeleri. o günden beri bende annemin adını telefuz edemiyorum.
Büyük şehir tıka basa dolu belediye otobüsünde 6 yaşındaki kız çocuğu ve annesi:
Çocuk:(yüksek sesle) ''anneee kıçım kaşındı''
Kahkahalar
Anne: (usulaca)Kızım ne kadar ayıp hiç öyle söylenirmi?
Çocuk: (yine bağırarak) ''ama niye anne kıç dedim göt demedim ki'')
2 yaşındaki çocuk yemeğini yemiyordu ve ona yemeğini yedirmeye çalışıyordum. yeğenim çok zayıf, çok çelimsiz duran bir çocuk. yememekte direnince pes ettim;
-eeh dedim, yese adam olur zaten.
gece sofradayız ve ablam bana yemekten bir tabak daha isteyip istemediğimi sordu. yok dedim abla, istemiyorum. ordan benim minicik yeğenim karıştı diyaloğa;
-yese adam olur zaten.
