internet faturası ödenmediği için sabah internet açılmak istenirken "faturanızı ödemediğiniz için internetiniz kesilmiştir" yazısıyla karşılaşılmıştır.
1.ergen : kaç yaşındasın la sen ?
çocuk :9 abi.
1.ergen : lan olum biz 9 yaşındayken bu kadar küçük değildik ha. ( 2.ergene dönerek artis bir tavırla sanki şu anda büyükmüş gibi. halbuki sadece fiziksel olarak büyük beyin olarak hala aynı.)
2.ergen : harbiden lan.
4 yaşındaki şirin kızımızın en sevdiği çizgi film kayyudur. annesi de çocuğa yemek yedirmek için kayyuyu kullanır.yemek istemediği herşey için 'kayyu da bla blayı yememiş, kel olmuş' diyerek çocuğu ikna etmektedir. bir gün anne ve kızı otobüste giderken otobüse güneş gözlüğü ve deri ceketiyle havalı bir adam biner.üstelik adam karizmasına karizma katmak için saçlarını kazıtmıştır. adamı gören ufaklık bombayı patlatır:
'annee, anne bak, amca da kayyu gibi ıspanak yememiş, havuç yememiş, patlıcan yememiş di mi?? ondan kel olmuş, di mi ?! '
adamın tüm karizması o anda biter, yolcuların bir kısmı kendini tutamayıp güler, anne ne yapacağını şaşır ve anın kahramanı hiçbir şey olmamış gibi camdan dışarıyı seyreder..
bir yengem bana diğer yengemi mi yoksa onu mu daha çok sevdiğimi sormuştu. tabi ben de matematik falan yok o zaman cevabım: ikinizi de yüzde 70, yüzde 70 seviyorum yenge. (bkz: yüzde problemleri)
bir zamanlar beş yaşında olan yeğenimle aramda geçen diyalogtur;
yeğenim: tatlım evlenmek boşanmak mıdır?
ben: o nerden çıktı prenses?
yeğenim: evlenince boşanmıyorlar mı?
ben: herkes için geçerli değil bitanem, bazen insanlar... şöyle böyle, falan feşmekan...
yeğenim: evlilik kötü bir şey yani.
iç sesim sürekli onu doğrularken yanlış bir şey söylememeye özen göstermeye çalışıyordum.
yeğenim: babam da annemden boşanacakmış.
şoklardayım.
ben: yok tatlım, yok öyle bir şey.
yeğenim: boşanırlarsa beni sen al olur mu?
küçücük çocuğun kafasında kurduğu şeyler, ebeveynlerin yerli yersiz tartışmaları, benim cevap verememem, sadece ona sıkıca sarılmam... bu benim için ibretlik bir diyalogtur. neticede ablam ve eniştem hala evliler. ancak o dönemde yeğenimin üzerindeki baskıyı henüz doğmamış çocuklarıma yaşatmamak için elimden geleni yapacağım.
4 yaşındaki bir yeğenle yapılıp da dumur edenleri de olan diyaloglardır.
- dilaracım, senin sevdiğin bir şarkıcı var ya hani ovva ovva oo * yu söylüyor. onun yeni şarkısı çıkmış biliyor musun?
+ kesha'nın mı amca?
- !!?!?!....e..evet.
+ hıı ben biliyorum amca onu. blah blah blah oo..
- .....dumur....
bi akrabanin 4 yasindaki oglu ile girilen diyalogtur.
asil: anne sen kizsin, anneannem de kiz ama babaannem kadin.
annesi: o nasil oluyo oglum??
asil: ee cünkü kizlar zayif olur, kadinlar sisman.
---
asil: anne haberleri acsana ya. bak bisey olmus, polis gelmis. libya'da olanlari izlicem been.
(an itibariyle kendisi polis, asker olmak istemektedir büyüyünce)
---
evin icinde..
asil: anneanne bak öyle yapma dedem görüyo bizi. seni görür kizar sonra.
anneanne: nasil?
asil: mobese kamerasi var ya..
anneanne: ????
bu nasil bi cocuktur ki türkiye'de cogu insan libya'da olan bitenden ya bi haberken ya da umursamazken haber izliyor ve takip ediyor. sen nasil biseysin ki mobese kameralarini biliyosun velet. böyle cocuk olsun.. yirim!
- baba cennete giderken uzaydan gececek miyiz?
- evet oglum.
- ciplak mi olacagiz?
- buyuk bir ihtimalle evet.
- o zaman hic kusura bakma baba, ben senin takimlarina bakarim.
3 yaşına girmiş yeğenimle olan diyaloğumuz:
-ugrcnn abii
-efendim abicim?
-araba oyunu açar mısın bana?
-araba oyunu açılır. *
-ugrcnn abi bunlar çok fızlıı . *
ben: naber komşunuz kızı nasılsın?
komşu kız: iyiyim tangopoisson abla, ama şu anda içim içimi yiyor, heyecandan yerimde duramıyorum.
b:neden?
kk:akşam piyano resitalim var.
b:e ne güzel insanlar seni dinlemeye gelecek, alkışlayacak.
kk: ama daha saçım yapılmadı bu saçlarımı mı alkışlayacaklar. ben böyle kesinlikle sahneye falan çıkamam.
b:?!?!
hastalavistabeybi: ben ufakken en cok reklamları severdim biliyor musun?
milenyum cocugu kuzenim: bence reklamlar cok sacma. bak dr. oetker'e. kac yıldır doktor, bi prof. olamadı gitti.
hastalavistabeybi: ?!%&#
kuzenin kızıyla* telefonda girilen depresif diyalog. kodinjection: okuluna alıştın mı?
çocuk: eveeeeet(bi de böyle uzatarak söylerler niyeyse) kodinjection: öğretmenini seviyor musun?
çocuk: eveeeeet kodinjection: peki genç mi öğretmenin?
çocuk: senin gibi* kodinjection: yani genç mi oluyo?
çocuk: nasıl genç olsun senin gibi dedim yaaaa!**
genelde siz onlardan yaşça büyük olsanız dahi, onların sorduğu sorulara cevap verme limitiniz düşebilir.
+phoebeartemis abla sen neden sigara içiyorsun?
-alışkanlık ablacım. sen içme büyüyünce çok kötü bir şey.
+ee sen neden içiyorsun o zaman?
-ben büyüğüm.
+tamam. bende büyüyünce içeceğim.
arabayı yıkamak için sokağa kadar hortum uzatılmıştır, yeğen gelip o hortumu ağlaya ağlaya elden almıştır ve sağa sola tutmak suretiyle eğlenmektedir.
bir ara yanlışlıkla o su üstüme gelince, istemsiz olarak, amına koyim lafı çıkmıştır ağzımdan.
2,5 yaşında olan yeğenim, artık küfürü nasıl anladıysa bilmiyorum, sinirli bir şekilde bana bakarak " asıl ben senin amına korum dayı" demiştir.
tabi o ara kimse olmadığı için sadece bende saklıdır bu olay.
bir de size anlattım tabi, yine iyisiniz.
n:cikolata abla bence sen böyle giyinme.
c:nasıl giyineyim ki canım?
n:yaa işte böyle giyinme, kot falan. üstündekini de beğenmedim.
c:aa niye ama nil? ben bunları seviyordum.
n:sevme ya. şöyle tek omzunun kolunu düşür, etek giy, topuklu giy teyzem gibi, fıkır fıkır yürü şöyle. kolye tak, pembe makyaj yap, kadın gibi ol biraz.
c:ehe ehe tamam o zaman. hadi sen annenin yanına git güzelim.