+ bifincancay hadi oyun oynayalım.
bifincancay: hay hay. oynayalım. ne oynayalım?
+ hayvan oyunu.
bfc: nasıl bi oyun o?
+ mesela ben sana ke desem "kedi" olduğunu anlayacaksın. kedi diyeceksin. ku dersem de "kuş". başka ku lu hayvan yok çünkü.
bfc: eee... kuğu var misal?
+ ha... tamam.
bfc: hayır yani... kuzu da var.
+ ha evet o da var ama...
bfc: kutup ayısı da olabilir.
+ (ses hafif titreyerek) evet... olabilir.
bfc: yani sen ku diyeceksin ama çok geniş kategori. kuzgun olabilir.
+ (gözünden yaşlar gelerek) kuzgun... kuzgun ne?
bfc: ohooo arkadaşım. hayvan oyununu bilmeden önce hayvanları bilmen gerekmiyor mu sence?
+ (ağlayarak) bilmiyorum di mi?
bfc: misal kurt da var. kurbağa var.
+ evet var! lanet olsun! anneeee! kurbağa da var anne! kuzu var! kurt var! hiçbir şey bilmiyorum ben!!! kuzgun var!
annem: hoş mu yani şimdi bifincancay şu yaptığın?
bfc: kum çakalı var misal ekstra olarak.
+ (artık iyice krize girerek) kum çakalı var nilgün teyze!!
annem: yavrum yok kum çakalı diye bi... gülme bifincancay!
+ ne kadar tuttu?
- 17 lira amca.
+ sende iki varsa ben 5 vereyim.
- sen bana 3 ver ben sana 7 vereyim.
+ 4 varsa 6 nerde?
- ben sana 5 vereyim sen beni boşver.
+ iki ver zikivereyim.
- tut ziki yan çek
+ bok bok bok.
* baba odana gider misin? evladım sende hiç utanmıyo musun?
henüz 5 yaşında anaokuluna giden kuzenimle diyaloğumuz:
-abla ben artık okula gitmicem efeden nefret ediyorum
+neden bebeğim efe naptı sana
-bana sürekli bal surat diyor o beni hiç sevmiyor
+ama bal surat demesi güzel bişey seni sevdiğinden öyle diyodur
-beni sevse bal surat demezdi oyuncağını paylaşırdı.
ne dediysem ikna edemedim efenin onu sevdiğine, biz kızlar her yaşta böyle tripliyiz sanırım.
Üst komsumuz begüm ile kardeşi efe ile oynuyoruz. Ben mutfağa gittim sonra begüm geldi heyecanlı böyle bir şeyler söylemeye çalışıyor:
Ben: şöyle begümcum noldu tatlım?
Begüm: abla şimdi efe ne yaptı biliyor musun?
Ben: napti tatlım?
Begum: varya geldi benim ustume oturdu*
Ben: * ee sonra ablam?
Begum: sonra da ustume osurdu!!!
Ben: *
üst kattaki komşunun yaşları birbirine oldukça yakın sevimli veletleri, 2 adet; akşamüstü ziyaretimize gelmiştir ve ortalığı bir hayli dağıtmıştır ve bir adet abajuru kırmıştır, bu esnada akşam ezanı da olunmuştur küçük olan büyüğüne;
-hadi metin evimize gidelim akşam oldu.
bu pek diyalog gibi olmadı ama neyse.
....
yine aynı velet kahvaltı esnasında gelmiştir;
-gel yemek yiyelim kerem, bak patates kızartması var.
+ abi ablamın kız arkadaşları hep sana bakıp gülüşüyor neden.
- çünkü eşşeğin zikinden dolayı, ( diyemezsin)
- ablanla gece gündüz sevişiyorum da diyemezsin.
- kısacası erkek kardeşe hiç bir şey diyemezsin.
edit: gülüşen kızlarla sevişsem geçecek hiç diyemezsin.
Annemin benimle 6 yaşındayken girdiği diyaloğdur şöyle ki ;
Bir kış sabahı okul vakti her yer karlı annemle camdan bakarken servisi beklemek ve çöpçülerin gelmesi.
A-oglum bak görüyo musun amcalar okula gitmemişler sogukta çöp topluyolar
B- evet anneee üşüyolardır dimi çookk
A- evet oglum okumazsan öyle olur
B- olsun ne güzel işte hem geziyolar hem kartopu oynuyolarrrr
Bu olayı bilen herkes hala nasıl okuduguma şaşırıyolar.
''Bak oğlum; sen, annen ve benim gerçekleştirmiş olduğumuz eşeyli üreme sonucu, döllenme sırasında annenin yumurtasındaki 23 kromozom ve benim spermimdeki 23 kromozomun birleşmesi sonucu dünyaya geldin.'' diyebilseydiniz her şey çok daha farklı olurdu ebeveynlerim.
- aman yavrum dikkat et düşersin.(çocuk 5 yaşındadır)
+ oğlum dikkat et demedim mi ben sana.
> yeter be yeter dikkat et dikkat diyorsunuz ama " dikkat et" ne demek onu söylemiyosunuz!
öss ye hazırlıktayken çözdüğüm bir psikoloji testinde verilen örnektir bu, ve unutamıyorum bunu.
ben: çocuklar susun ders çalışıyorum
mahallenin çocukları: abla sen geçen sene de ders çalışıyorum diye bize bağırıyordun?
ben: !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Daha bugün yaşadığım ve acayip bozulduğum olaydır.
ç: çocuk
B: ben
ç: öğretmenim yüzüğünüz çok güzelmiş
b: teşekkür ederim canım
ç: ama onu kocanız almamış
b: nerden biliyorsun
ç: çünkü kocalar ya taşlı yada sarı yüzük olur sizin yüzüğünüz beyaz
4 yaşındaki delikanlımızı annesi uyumaya hazırlıyor; pijamasını giydiriyor ve yatağına yatırıyor. renkli rüyarlar demeden önce her gece olduğu gibi hayal kuruyorlar:
- haydi oğlum, yine hayalimizi kuralım. kapa gözlerini. nereye gitmek istersin bu gece?
- ııımmmmmm. bugün yıldızlara gitmek istiyorum anne.
- peki nasıl gideceğiz yıldızlara?
- bilmem.. merdivenle gidebiliriz belki.
- yıldızlar senin düşündüğün kadar yakın değil. merdivenle gidemeyiz. o kadar uzun merdiven de yok zaten. ama bir araçla gidebiliriz belki. hızlı bir araç olması lazım..
- hızlı araç mı? tamam. o zaman roketle gidelim anne..
- peki roketi nereden bulacağız?
- tansaş'tan, bim'den filan kesin buluruz anne!
kerata- baba, ben hangi takımı tutayım?
baba- tabiki trabzonspor oğlum.
k- ama annem beşiktaş'ı tut diyor.
b- oğlum, annen maç izliyor mu?
k- hayır.
b- maça gidiyor mu?
k- hayır.
b- sana forma, krampon, top alıyor mu?
k- hayır
b- peki bütün bunları baban yapıyor mu?
k- evet.
b- öyleyse hangi takımı tutmalısın?
k- galatasaray.
b-!!!!!! system error !!!
+teyze su istiyorum, sonra şeker istiyorum, birde gerçek barbie bebek istiyorum onun evini de istiyorum, akülü araba istiyorum, pembe araba istiyorum, kırmızı ayak..
-ben neler istiyorum biliyor musun? öyle istediğin her şey olmaz.
+sende söyle o zaman, banane istiyorum!
yiğenim: hala senin saçların dönüt dönüt olmuş.
ben: ne olmuş bebeğim.
yiğenim: dönüt dönüt olmuş.
ben: dönüt dönüt ne yavrucum.
ağabeyim: dönük dönük yani kıvır kıvır.
ben: ahaha, yerim ben seni. ama senin saçların da dönük dönük bak.
yiğenim: evet, ben sana benziyorum ya ondan. *
ben : aaa berk bak bülent ersoy çıktı
berk : aaaa .. oooo ..
ben : berk , bülent ersoy kadın mı erkek mi ?
berk : kız
ben : nohahaha kız mı nohahaha doğru ya bülent ersoy kız .
berk : hihihih.
ben : olum sana kaç kere anlattım bülent ersoyu bülentin çükü var .
berk : çüklü kadın .
ben : evet canım çüklü kadın.
berk : koca götlü kadın koca memeli kadın.
ya küçük kuzenimi ne güzel şeylere teşfik ediyorum .