sen ne kadar tatlı bişisin ya yanaklara bak hanimiş de hanimiş diye sevmeye çabaladığım 2.5 yaşlarındaki velet yüzüme sert bir ifade ile baktı ve şöyle cevap verdi;
anne:sana tokat atana, bıçakla saldır""der.
çocuk: tamam anne..
çocuk arkadaşları ile oynarken ,kavga eder ayırmak isteyen üniversite öğrencisi genç
2 cocuğa da tokat atar, akıllı olun , ayıp der...çocuk birden annesinin dediğini hatırlar.Biri tokat atarsa bıçaklanmalıdır.
Çocuk eve koşar, bıcağı alır.
Üniversiteli genç cocuğun peşinden koşar ve bıcağı saplar..
üniversiteli genç ölmüştür.
13 yaşındaki çocuk ıslah evindedir.
Anne, azmettirici olmaktan içeri alınmıştır,
Çocuğun küçük kardeşi ""çocuk esirgeme kurumuna verilmiştir..
çoçuk deyip geçmeyin, girmiş olduğunuz diyaloglara dikkat edin..
Bu yeni yaşanmış gerçek bir olaydır..
3 yaşındaki yeğenim umut ile aramızda diyalog
Ben : naber umut ne var ne yok ?
Umut : bişe yok haberler sende ?
3 yaşında büyük adam gibi konuşuyo kerata.
"apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın bülent?"
"hangisini?"
"otomatik yanan, sensorlu lamba."
"hayır."
"komşu görmüş, yalan söyleme. süpürge sapıyla kırmışsın dün gece."
önüme baktım.
"neden kırdın?"
cevap yok.
"hasta mısın evladım? söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle..."
"kırdımsa kırdım, ne olacak! çok mu değerliymiş?"
"lamba senden değerli mi evladım, lambanın amına koyayım, lamba kim? yöneticiye de dedim. lambanızı sikeyim, kaç paraysa veririz. sen değerlisin benim için."
"beni görünce yanmıyordu baba."
"nasıl ya?"
"görmezden geliyordu, yanmıyordu. kaç sefer yok saydı beni."
"e beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor."
"hadi ya! sahiden mi?"
"evet. ucuzundan takmışlar. bizimle bir alakası yok."
babama sarıldım, yıllar sonra.
kuzenim masada bir çatalla peynir yiyor, diğer çatalla domates salatalık.
yengem kızıyor oğlum iki çatalı napıyorsun?
ç-ya peynir çatalım kirlenmesin.
b-gökdeniz bıçak vereyim sana
ç-ver
yengem- napacak bıçağı, yesin işte. gökdeniz ye hadi kalk şu masadan
b-ya yenge versene çocuğa bıçak, çocuk aristokrat yemek istemiyor işte!
ç-ariskotrak mı? salak mıyım ben? kötü laf dediğini anlamıyor muyum? sensin ariskotrak.
b-gökdeniz aristokrat iyi bir şey.
ç-iyi işte sensin o. gerizekalı gibi bir şey biliyorum. okulda öğrendim ben.
b-hasiktir lan nasıl öğrendin?
ç-şimdi de küfürlü laf ediyosun. kendime seninle görüşmeyi yasakladım tıp.
3 yaşındaki komşu oğlunu geçenlerde sevme girişimi tüm saçlarım yüzüm onun salyasına bulanarak sonuçlanması üzerine " beni bir daha öpmek yok! " diyerek onu görünce yan bakıp gözükmeden sıvışmayla kesilen muhabbettir.
bugün kaçış başarılı olamamıştır ve ufaklıkla bi' an göz göze geliş sonucu:
- anne bak kim gelmişşş!
- tahsin nasılsın? ( sevimli görünmeye çalışılarak sorulur)
- ( gelip sırnaşarak ) bana sarılma yok mu?
- olmaz mı hiç gel bakalım. *
- ( tüm sevimliliğiyle sırıtarak) sen bana kızmıştın yaa ama ben artık tükrüklemeden öpebiliyorum artık seni öpebilir miyim? **
evinden uzakta olan kuzenin mahallemizde çocuk olmayışını görmesiyle başlayan diyalogtur.
e: efe b: ben t: teyzem
e: sıkıldım ben artık buradan ,evimize dönelim.
t: abartma efe, daha 1 hafta olmadı geleli.
e: ama sıkıldım.
10 dk sonra sokaktan çocuk sesleri duyar.
e: anne, dışarı çıkabilir miyim?
t: hayır, hava karardı.
e: neden ama neden! akşam babamı arıcam ben!
b: ne diyeceksin efe?
e: derhal, cici anne istiyorum!!
b: mavi ekran
t: ?!
11 yaşındaki Savaş ile girdiğim, sonu beni benden alan diyalog şöyledir;
iş dönüşü sokağın başındaki yokuşu yorgun argın çıkarken bakkaldan gelen savaşla karşılaşırım
d*: oo savaş bey nasılsınız
s*: iyim bakkaldan geliyorum
d: iyi bakalım okul nasıl gidiyor?
s: iyi, ben 6 ya geçtim biliyor musun?
d: aferin sana ne güzel
s: bugün benim doğum günüm biliyor musun?
d: doğum günün mü? niye doğdun oğlum böyle bir dünyaya *
s: ben sana küstüm zaten :(
d: ne oldu şimdi niye küstün?
s: doğum günüm dedim ama kutlamadın ki :(
d: yaa doğru söylüyorsun kusura bakma doğum günün kutlu olsun iyi ki doğdun
s: tamam şimdi oldu barıştık *
d: savaş onu bunu bırak şimdi büyü de şu bizim mahallenin yokuşuna bir yürüyen merdiven yaptır be gözüm bıktım vallahi.
s: merak etme sen az kaldı yaptıracağım zaten. ama sadece bizim mahalleye serbest olacak başkası giremeyecek.
d: heh aferin sana bak şimdi daha çok sevdim seni.
s: * zaten ben başbakan olunca yasaklayacağım bu arabaları falan bu ne böyle sokak arabadan gözükmüyor resmen
d: mavi ekran. ehe ehe oldu o zaman beni evden beklerler iyi akşamlaaarr asdagshdbjcb