3 buçuk yaşındaki kardeşin saçlarıyla oynanmaktadır.
- ablasının bir tanesi seni çok seviyorum.
- efendim ayça abla?
- seni çok seviyorum diyorum.
- ne yapayım ayça abla ?
üst komşunun çocuğunu salıncakta sallarken yanımızdan bir polis geçer.
çocuk: mogosog abi, ya bu polis beni tutuklarsa?
mogosog: niye tutuklasın ki canım? sen bir suç işlemedin ki.
ç: tutuklarsa zaten hayvan hapishanesine atar.
m: saçmalama, sen insansın bi kere. (çocuk işte diye geçiririm içimden)
ç: insanlar da düşünen bir hayvandır. tek farkları düşünebilmeleridir.
m: fatal error...
kuzen. kaç yaşında tam olarak bilmiyorum ama boyu dizime geliyor. diyalog şöyle;
- abla ben doğmadan önce nerdeydim?
+ annenin karnında.
- hayır yaa o değil.
+ hani fotoğraflar var ya annenin karnı kocaman.
- o zaman annemin karnından önce nerdeydim?
+ babamın karnında.
- aa evet babamın karnı kocaman fotoğrafları var.
melike yapboz yapmaya çalışır, hala tv karşısında yarı uyur yaraı uyanık uzanır..
melike (7) : hala yapbozuma yardım eder misin?
ben (24) : hayır güzelim
melike: neden ama,yalnız eğlenceli değil
ben: ben anlamam kuzum ya,yap işte sen kafana göre, ben beceremem şimdi
melike: hala sen hacettepeyi bitirmemiş miydin ?
ben: ??!!??
kuzenime resim çizmeyi öğretirken
kuzen (5) -
crosswise +
-peri çizsenee
+peri mi? nasıl yapsam ki? deneyelim bi.
crosswise kanatları olan bir kız çizer.
-yaa off yaa inanamıyorum şaka gibi.niye kanat çizdin kuş mu bu?
+ablacım perilerin kanatları olduğunu sanıyodum ben.
-hay allah çocuk işteee. *onlar ışınlanırlar uçmazlar kii!
+hııı pardon ya.
-abla Allah nerede
-Allah her yerde tontişim
akşam olur baba gelir.küçük yusuf gelir.
-baba Allah yok.
-oğlum o ne demek olur mu öyle şey
-ağlayarak ablaam aLLAH her yerde dedi ma kanepenn arkasında masanın altında halının altında bile yok
dumur olan abla ve baba ne diyeceğini bilemez
-baba oğlum Allah bulutların arkasında diye geçiştiriir ama hakikaten çocuklar filozof yahu nerden geliyor aklına böle şeyler
çoğunlukla verecek cevap bulamadığınız ya da gülmeekten cevao veremediğiniz konuşmalardır. Mesela mı;
yolda yürünmektedir. Bir ilkokul servisi durmuş gelecek öğrenciyi beklemektedir. Ben büyük bir rahatlık içinde başıma geleceklerden habersiz servisin yanından geçmey yeltenirim. servidin pencere parmaklıklarına kafay dayamış,daha kelimeleri telaffüz etmekte yetersiz kişilik:
-ablaaaa offf sen ne güzelsin öleeeeee... der
-canım sen git boyundakilere laf at.
-merak etme abla benimkini boyyu büyük!!!
- mavi ekran bile veremedim.
o günden sonra benden haber alınamıyor. *
köyde düğün vardır ve sıra kına merasimine gelmiştir. tabi herkes karınca kararınca nakti yardım yapmaya çalışıyor. muhtar kimin ne para verdiğini söylemek ve sunuculuk yapmak için salonun ortasındaki masanın başına gelir ve mikrofonu eline alır. fakat ebeveynlerinin sahip olamadığı yumurcaklar ortalıkta dolanmaktadır. muhtar mikrofonu kapalı zanneder ve çocuklardan birini kulağından yakalar.
-sana sahip olmayan ananı yakalayıp s.kmek lazım.
bütün salon muhtarın sesiyle çınlamaktadır ama artık çok geçtir.
ufaklık kuzenle ramazanda konuşulunur. nisanur 3 yaşındadır.
ben: b nisanır: n
ben: bak şımarma nisanur davulcuya vericeğim seni yoksa.
n: ben o dabulcuyu teselim hıı. tafasından su attım. tamancaylan vuğdum onu. soona tanını testim yidim onu. soonada iğne paptım toktoya dödüydüm öldüydüm onu yaa. bana bişi papamaz dabulcu. yaaa.
b: allam şimdiki çocuklar niye böyle...
akşam yemeğine misafir gelmiştir. her iki ailede de 6-7 yaşlarında erkek çocuk vardır. sofrada içecek olarak da kola mevcuttur. ev sahibi bardaklara doldururken misafir çocuğun annesi kendi çocuğuna bir bardaktan fazla içemeyeceğini söyler.
ev sahibi olan çocuk yaşıtına döner ve elini çocuğun başına atarak ;
-ne o lan , hala altına mı kaçırıyon sen !?'^!'%&%+
gözlerin çekik olmasından ötürü japon lakaplı mehmet isminde bi arkadaş vardır ve bu kişiyle birlikte bir düğüne gidilmiştir. anımızın kahramanı küçük de oradadır. bir düğün klasiği olarak paraların uçuştuğu dakikalar olmuştur. onun üzerine bir diyalog.
çocuk: abii
yfy: efendim?
çocuk: düğünde x 20 lira attı yere.
yfy: öyle mi?
çocuk: biri de 50 lira attı.
yfy: sen atılan paraları mı saydın?
çocuk: sizin japon mehmet var ya, o da 100 japon yeni attı.
yfy: ne? nası lan? onu nereden bulmuş?
çocuk: bilmiyorum ama herhalde öyle atmıştır. japon ya hani.
yfy: askjlkflkslj
kuzen 5 yaşlarında çok süslü bir bilmiştir. hafta sonu bize kalmaya gelinir. uyudum buyudum çok sevilmektedir bu bilmiş tarafından, gelindiğinde hep onunla birlikte uyunur.
-hadi canım bak çok yorulduk bugün uyuyalım hemen.
+hayır! ben uyuycam, sen uyumuycaksın.
-niye?
+ben uyuycam, büyüycem, senin yaşına gelcem; sen uyumuycaksın, böle kalıcaksın tamam mı? sonra ben büyüycem, yarın da alışverişe gitçez bak, elbise alcaz bana.
-tamam öle olsun bakalım.
+uyumuycaksın bak, gözüm üzerinde!!
-...
lisede boş boş otururkene bahçede yerden bitme gözlüklü bi mahluk suratını kapatcak kadar kitapları yüklenmiş kütüphaneden çıkar. misafir öğrenci. araştırma yapmaya gelmiş bıdık.
- eneee şuna bakın aynı ömer çip. ( sever mıncırır tonda )
- sen de o zaman ömer piç.
bana dese cank ederdim azına. bana demedi gülmeye hakkım var o yüzden.