yaramazlık yapan 4 yaşındaki yiğenim ile geçen bir diyalog;
ben: ya kışkırtmayın emoşu zatan yeterince yaramaz.
emoş: fışkırtmayın beni ya, hep bunlar beni fışkırtıyor....
(3 yaslarindaki ikiz kuzenlerime yalan söylemenin kötü bir sey oldugunu ögretebilmek adina pinokyoyu anlattim)
. . . .
- demek ki neymis? Yalan söylerseniz sizinde pinokyo gibi burnunuz uzar.
- hahaaa, keserim ki.
- ??..!..
renkleri öğretirkene...
+ teyzecim bakbu mavi
-hayııır pembe
+olur mu tatlışım bak bu mavi renk
- hayır diyorum yaaaa pembee
+tamam pembe tamam
-hayııır pembeee...( asla doğru sizin dediğiniz değildir asla! )
anne : oğlum bakkala gidermisn ?
çocuk : banane abim gitsin benim işim var zaten her yere ben gidiyorum
anne : sen küçüksün
çocuk : işinize gelince küçük işinize gelince eşşek kadar oldun diyosunuz
- babaaaaağğ nereye gidiyosun?
+ bi arkadaşımı görüp gelicem.
- geç kalma tamam mı?
+ olur.
- bi de yararsız * şeyler yapmayın.
+ tamam.
- içki falan içmeyin olur muu?
+ olur oğlum.
balkonlar bitişik olduğu için duyduğum, yan komşuyla oğlu arasında geçen diyalog. kanım dondu resmen. sanki rolleri değişmişler gibi. bi de bu çocuk daha 4-5 yaşında bi şey.
abi: lan topitop gel lan buraya
kardeş: yaaaa topitop değilim ki ben!
abi: topitopsun lan işte topitop topitop ha ha!
kardeş: anne yaaa abim bana topitop diyor
anne: oğluşum takılıyor sana boş ver
kardeş: ama topitop ne yaa çubuğum mu var sanki benim?
komşumuzun dört yaşını yeni bitirmiş kız çocuğu bize gelmiştir ve sabahtan akşama kadar yayınlanan şu doktorlar dizisini açmamı söyler. bende açarken laf olsun diye
- doktor mu olucaksın sen büyüyünce bakayım?
+ evet ama doktor mühendisi olucam.
- !'^+%/ ****
fiba türkiye maçlarını asla kacırmayan ben, maç esnasında devamlı azısan yegenlerimide cagırıp, gelın ızleyın bak cok heyecanlı falan dıye gaza getırmek ıstemıs buyuk hata yaptıgımı sonra anlamısımdır.
çinlilerle yapılan maçta ilginç sorularınada cevap bulmaya cabalamıs , cagırdıgıma cagırıcagıma pısman olmusumdur.
-teyze sen ne ızlıyosun.
-gel bak sende izle turkıye macı var.
- teyze bu basketbol futbol gıbı bıseymı yani
- evet aynen oyle, bır pota var abıler karsıdakı takıma topu kaptırmadan top atmaya calısıyolar.
-hımm guzel bısey yanı
-evet ,hem bak bu turkıye macı milli maç.
-biz hangisini tutucaz.
-beyazlar bızız bız turkıyeyı tutuyoruz
-ama olmaz ben trabzonsporluyum ben trabzonu tutucam
-hayatım, bu futbol macı degıl bu mıllı mac hepımız turkıyeyı tutabılırız.
-teyze ben ılk trabzonu sonra turkıyeyı tutucam
-ıyı tamam sen oyle yap
-teyze otekıler kım?
-çinliler
-cinliler mi?
-hayır çinliler.
-hımm anladım cinliler
-evet cinliler
-teyze onların neden gozlerı mınıcık kısık kısık boyle gozu aglamıs sısmıs gıbı.
-oyle onlarıda allah oyle yaratmıs.
-nıye oyle yaratmıs.
-oyle ıstemıs ondan.
-neyse bak cok soru sorup macı kacırıyosun
(gaza gelen yegenlerım maca konsantre olmayı basarır bu ezıyet bu sekılde bıtmıs olur)
-ertesı gun,onunun ertesı gun,bugun yegenler 5 dakıkada bır gelıp aynı soruyu sorarlar
-cinlilerle ne zaman mac yapıcaz hanı bu aksam yok mu teyze?
adamı renkten renge sokan diyaloglardır.
adı saklı olan, ama şimdi "osman" diye isimlendirmek istediğim bir arkadaşla yürümekteyiz. Karşıdan osman'ın 3 ve 5 yaşlarında iki kız yeğeni anneleriyle birlikte gelmekte.
yaklaşınca yaşça büyük olanı bombayı patlattı;
çocuk: Osman abi sevgilin hem sakallı hem gözlüklüüü
osman: asjkldhaksdhakhjda kız cadı! o erkek!
çocuk: ama saçı uzunn
osman: azuahahahahah erkek o! adı da bscdo* hahahaha
çocuk: senin sevgilin erkek mii?
osman: eeem. yok.. hmm.
ben: osman zorlama, siktirolup gidelim.
bir gün babamın arkdaşı evimize geldi işte çocuğa demişlerki babaannene gideceğiz o yüzden uslu dur. çocukta babanesni hiç görmemiş. bende tam onlar geldiği üzere aşağıya indi işte babamın arkdaşı oo işte nasılsın iyimisin falan dedim iyiyyim sağolun ben bişe alıp geliyorum. o ara hoşlandığım çocukta arkamda küçük çocuk demezmi
+baba babaaa bu senin annen mi?
içimden deidm tamam büyük duruyorum ama bu kadarda değil.gülüyorlar falan. bende o ara sıçıp sıvayacak bi cümleyle
-yok yavrum ben babanın babaannesiyim dedim. böyle hafif hihihi güülümsemesi oldu. anladım hiç komik değildi. dedim sinan abi siz eve çıkın ben bişey alıp gelyorum ve ortamdan topuklayanzi. he işte o gün anladımki etme çocukla muhabbet eder seni cenabet.
7 yaşındaki kuzen bize gelmişti geçen gün iftara. adı ertuğrul. yaşıtlarına görede gücü kuvveti yerindedir. bir iki yumruk salladı bu bana. akabinde bende tuttum yere yatırdım.
pes dedirtmeye çalışıyorum ama inat bizimkisi. bi 15 dakika civarı direndi. sonrasında sinirli bir şekilde yerden kalkarken;
-ben bi senin yaşına geliyim, ağzını burnunu kırıcam senin. eşşek sudan gelinceye kadar dövücem seni. ama şimdiden söyliyim o eşşek sudan hiç bir zaman gelmiyecek.
ablaya diş geçiremeyen kardeş, salon hınca hınç misafirle doluyken anneye koşar ve "anne ablamı döv döv döv!.." diyerek kendini yerlere atar. misafirler tedirgin..
5 yaşındaki kuzenim olayın kahramanı. adı demirhan. bir önceki olayda adı geçen ertuğrul daha güçlü olması sebebiyle demirhanı biraz pataklar boş zamanlarında. bu yüzdendir ki demirhanda ertuğruldan nefret eder.
demirhan yaklaşır ve;
-ailrimed abi.
-söyle oğlum.
-allah kim?
-?? allah bizi dünyayı yaratan, yaratıcıdır. hepimizi o yarattı. o yüzden biz onu çok severiz, bize hep iyilik yapar yemek verir, ev verir.
-o nerde oturuyo?
- demirhan bu soruun cevabını bilen yok dünyada, kusura bakma.
- sen seviyomusun onu?
- seviyorum tabi demirhan. bak bizi o yarattı. anneyi babayı.
- ertuğruluda mı allah yarattı?
- evet demirhancım ertuğruluda allah yarattı.
- hani çok iyiydi. o zaman ertuğrulu niye yarattı?
-???...?????...